Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '12

 
Kategori
Efsaneler
 

İstanbul Boğazı’nda Bermuda Şeytan Üçgeni mi var mış?

İstanbul Boğazı’nda Bermuda Şeytan Üçgeni mi var mış?
 

İstanbul Boğazı


Bermuda Şeytan üçgeni denilince aklımıza neler gelir neler?

Kaybolan gemiler, düşen uçaklar, o bölgede anlatılamayan, isimlendirilemeyen kayıplar ve gizemler.

Ben bilinmeyenlere meraklıyımdır.

Bunu yazılarımda da defalarca belirtmişimdir.

Yine internette dolaşırken böyle bir Bermuda Şeytan Üçgeninin çok uzaklarda değil bizim İstanbul Boğazında da olabileceğini okuyunca dikkat kesildim. Böyle bir şeyi bilmiyordum.

İnceleyince ucunun Antik Yunan mitolojik bir efsaneye ulaştığını gördüm.

Gördüm de sonrasında taaa o zamandan bu zamana kalan kalıntıları da okuyunca!

Dur bakalım dedim kendi kendime.

Haydi, okuma ve araştırma ve de öğrenme zamanıdır…

Efsaneyi özetlersek şöyle diyor:

Karadeniz çıkışındaki kayalıklar gemileri geçirmiyormuş.

Buradan geçen gemiler yok oluyormuş.

Sonra olanlar olmuş.

Bir gemi geçmiş. Nasıl geçmiş denilince de bir efsane bir anlatı ortaya çıkmış.

Bu Argonatların hikâyesiymiş, gemilerinin ismi de Argo’ymuş. Burada birkaç nokta varki dikkatli okumamız gerekiyor.

Gemiyi yapan usta Arestor’un oğlu Argos’muş. Ya da:

Tanrıça Athena bu geminin inşaasında çalışmış, onun içindir ki çok hızlıymış suya ve ateşe çok dayanıklıymış.

Bu gemi denizler Tanrısı Poseidon’a ithaf edilmiş. Burada şöyle enteresan bir şey daha var. Onuda söylemekte yarar var sanırım. Bu sefere katılanlar, Troya Savaş’ndan önceki kuşaklarmış.

İstanbul Boğazı'nın: Avrupa yakasında, şimdilerde Garipçe kalesi denilen yerde Poseidon’un kör bir oğlu varmış ve kralmış. Onun evi buradaymış.

Argonotlar onu Harpy’lerden korumak için sık ziyaretine gelirlermiş.

Efsaneye göre bundan sonra olanlar şöyle:

Boğazın Karadeniz’e çıkış noktasında çarpışan kayalar varmış. Bu kayalıkların birinin üzerinde de Apollon sunağı varmış.

Bu kaya ile karşısındaki kayalar çarpışan kayalarmış.

Bu nasıl mı oluyor muş?

Bu kayalardan biri Rumeli Feneri’nde diğeri de; Anadolu Feneri’ndeymiş.

Eee haliyle Karadeniz’e de buradan çıkılıyormuş.

Buradan bir gemi geçtiğinde, kayalar hareket ediyorlar ve birbirlerine hızla çarpıyorlarmış. Arada kalan gemide eziliyor ve yok oluyormuş.

Argonotlar bir plan kurmuşlar.

Önce bir güvercin uçurmuşlar.

Kayalar güvercini hissedince hızla kapanmaya ve eski yerlerine gitmeye başlamışlar

Tamamen yerlerine gitmeden tekrar açılamıyorlarmış.

Argonlar bunu fırsat bilmişler ve gemi hareket etmiş.

Kayalar gemiyi hissetmişler ama tekrar kapanıp, açılıncaya kadar gemi geçmiş. Tabi bunda geminin çok hızlı olduğu ve Tanrıça Athena’nında yardım ettiği söyleniyormuş.

Bu bir efsane neticede.

Onlar geçince Zeus kızmış ve kayaları sabitlemiş.

Demek ki ondan sonra da kayıp gemiler olmamış.

Boğazın Bermuda Üçgeni böylelikle sona ermiş.

Biz boğazdaki bu şeytan üçgenini efsanelerden öğrendik.

Birde Bermuda Şeytan üçgeninin aslını bir öğrenebilsek ne güzel olacak…

Şu yazıyı da sizlere aktarmak istiyorum.

İstanbul Boğazı’nın doğu ucunda Anadolu Kavağı’nın hemen üzerindeki günümüzde harabe konumundaki Ceneviz şatosu da Yoros Kalesi kalıntıları olarak bilinir.

Bölgenin kutsiyeti yine antik çağlardan bilindiği üzere gemicilere uygun rüzgârlar sağlayan (rüzgârın efendisi) Jupiter Ourios tapınağı ve tapınım yeri idi.

Günümüzdeki adıyla Yoros – Ourios arasındaki ses benzeşmesi de bunu doğrular niteliktedir.

Bu tapınağın buraya yapılmış olmasının sebebi, belki de Yunanlıların, Karadeniz’e çıkmak için teknik olarak yeterli gemilerinin uygun rüzgâr koşullarının yardımı sayesinde başarıya ulaşmasındandır.(alıntı)

 

 

Nazan Şara Şatana

  

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....