Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '08

 
Kategori
İlişkiler
 

İstanbul çok güzeldi…

İstanbul çok güzeldi…
 

Issız adam ve ıssız ada..


Çağan Irmak’ın Issız Adam’ı seninle seyretmek isterim güzel İstanbul...
O gün İstanbul o kadar güzeldi ki mavinin en güzeline sarınmıştı.
Ve karşısında kendimle barışık ben vardım, şanslıydık..

Günlerden 5 Kasım’dı mavinin en güzelinde İstanbul çok güzeldi. Bir grup iş arkadaşımla Peryön’ün “farkında mıyız” temalı 16. İnsan Yönetimi Kongresinde nedeniyle İstanbul’da idim, kongre vasattı, ancak öncekilere göre görsel olarak zengindi.

İlk gün çalıştaylar da bulunmadım, İstanbul’la buluştum, İstanbul o kadar güzeldi ki mavinin en güzeline sarınmıştı. Döndüğümde arkadaşların yanında, ara ara benden yorum bekledikleri ciddi konularda kurabildiğim tek cümle gülümseyerek, hep İstanbul çok güzeldi cümlesi oldu; içimde çevirip, başa alıp alıp, tekrar, sürekli seyretmek istediğim bir cümle. Ben gülümsedikçe bu hal herkese yayılıyordu.

Cem Boyner’in sunumunda anlattığı hikayelerden birisi öldüğünü bilmeyen zebra’nın hikayesi idi, koşarken vurulan zebra grubuyla aynı hızla koşmaya devam edermiş, ta ki vücudundaki kan boşalana kadar; öldüğünü bilmezmiş, hayatın koşuşturmacasın da insan da kendisi için sandığı birçok şeyin peşinde iken yok olmakta, bir durup yıldızları, dolunayı fark etmek, toprağa basmak her gün gittiğiniz yöne koşarken durmak ve ters yöne gitmek, ben de varıp diyebilmek yaşamak, sevilmek sevdiğini duyumsamak, her şeye rağmen daha ileri ilişkileri yaygınlaştırma çabası; fayda dışı, bencillik dışı, ahlaki toplumsal yaşam çabası; yaşamak.

İstanbul o koyu buz mavisi güzelliğiyle çok dosttu, çok arkadaştı, çok samimi, mutlu huzurlu ve sevgili idi hatta kendim gibi güvenli idi.

İstanbul hiç bu kadar güzel gelmemişti; İstanbul ıssız adam’ı ıssız ada’yı seninle birlikte seyretmek isterim. Ankara’ ya döndüğüm serin sabah NTV gece gündüz programının tekrarında gördüm Çağan Irmak ve filmi çektiği arkadaşlarının sevgili dostluğunu o kadar içten ve duygulu idiler ki, erişilmek istenen, yayılmasını istediğimiz duyarlılık çalışmalarına egemendi, saflık açıklık ve samimiyetin saygı ile ilişkilerinde hakim olduğu gözlemlenebiliyordu.

Ben onların filmini İstanbul; herhangi bir İstanbul saatinde seninle seyretmek isterim. Issız adam ve ıssız ada’nın içinden geçtiği bir İstanbul resminden içeri seninle girmek isterim.
İstanbul herkes için güzel olsun.


“yağmur-
karanlığında, günbatımı
kapladığında ben oturur ve
seni düşünürüm

bir kutsal kenttir
yüzün öyle ki
minicik yanakların caddeleridir
gülümseyişlerin

gözlerin yarı-
ardıçkuşu
yarı-melek ve uyku mahmuru
dudaklarında salınır öpücük çiçekleri

ve tatlı ürkek bir raksedişi var
senin saçlarının
ve sonra

senin dansşarkısı
ruhunun.
nadide-sevgili
tek bir yıldız
açığa çıkar ve ben
seni
düşünürüm."

E.E.Cummings

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..