Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '06

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul’da bir Ankaralı ulaşımı sorguluyor

İstanbul’da bir Ankaralı ulaşımı sorguluyor
 

İstanbul benim ziyaret ettiğim şehir. Ailemin bir bölümü burada yaşayınca hemen hemen her yıl İstanbul yolculuğu olmuştur yaşantımda. İlk kez 1977 yılının ilk günlerinde gelmiştim bir haftasonu için. Çok soğuk Ankara’dan gelip İstanbul’da güzel bir hava bulunca kıskanmıştım İstanbul’u. Otuz yıldır İstanbul’a her geldiğimde İstanbul’da iki şeyin çok arttığını görüyorum: Sıvasız evler ve caddelerde arabalar.

Cumartesi sabah otobüse binip, Ankara’dan İstanbul’a beş saatte ulaştım. Anadolu yakasında indim. Derme çatma terminallerden birinde (1) inip servisle gideceğim yere ulaşırken İstanbul’un gerçek trafiğiyle tanıştım.

İstanbul’da her defasında yeni yapılmış kavşaklar, alt-üst geçitlerle karşılaşıyorum ama trafik hep yavaşlıyor. Ankara’da da şehir içinde sayılar her geçen yıl artan benzer geçitlerin de Ankara için çözüm olmayacağını İstanbul yaşayan örneği çok güzel anlatıyor.

Bu sabah büyük İstanbul yolculuğum Anadolu yakasında İnönü Caddesi üzerinde başladı ve Büyükçekmece Tepecik’te tamamlandı. Saat 10:50’de İnönü Caddesindeki durağa geldim, on dakika sonra iki katlı Taksim otobüsüne bindim. İstanbullular adına Akbil denilen çipli metal biletler kullanıyorlar. Ancak Akbilimi Ankara’da unuttuğum için yenisini almak istedim, orada alacak yer bulamadım. Şoförler bunun çözümünü bulmuşlar, paramı verip şoförün Akbilini kullandım. Trafiğin yoğun olduğu caddelerde yavaş yavaş ilerledikten sonra çevre yoluna çıktı ve o yavaş gittiği zamanın acısını çıkartacak bir hızla Boğaz Köprüsüne geldik.

İstanbulluların neden hep karşıda oturup, diğer tarafta çalıştıklarının nedenini buldum. O saatlerce yolculuk köprünün üzerinden boğaza bir bakış için bile değer. Her gün bunu iki kez görmek için işi ve evi en uzak tuttuklarını düşündüm.

Taksim’e yaklaştığımızda artık adım adım ilerlemeye başladık. Taksim’e ulaştığımızda oradaki heykeli gördüm ve ilk gördüğümdeki hayal kırıklığımı anımsadım. Fotoğraflarda o kadar heybetli bir görünümü vardı ki, meydanın ortasında oldukça mütevazı bir heykel görünce çok şaşırmıştım.

Taksim’de gişelerden bir Akbil almak istedim, birkaçında “yok” yanıtını aldıktan sonra birisi daha bilgilendirici bir açıklama yaptı. Bugünlerde bulmanın zor olduğunu söyledi. O sırada Taksim-Beylikdüzü yazan iki katlı otobüsü gördüm ve ödemeyi bir önceki otobüsteki gibi yapıp bindim. Çok beklemeden hareket etti. Her durduğu durakta bazıları bindikten sonra, bazıları da kapıdan bir yerin adını söyleyip gidip gitmediğini soruyorlardı. Soranların hiçbiri için otobüs uygun olmadı. Doğru yolcular zaten hiç sormadan biniyorlardı. Her durakta soru soranlara şoförün sakince açıklamalarını takdir ederek izledim. Hiç kimseye ters yanıt vermedi, hatta onlara binecekleri otobüslerin hat numaralarını söyledi.

Çevre yoluna çıkana kadar kaplumbağa hızında ilerledikten sonra bu otobüs de daha önceki gibi büyük bir hızla, hiç durmadan gitti ve E-5’e döndükten sonra Haramidere’de indim. Çatalca arabalarını bekledim. Birkaç yıl önceye kadar eflatun renkli Çatalca otobüsleri en uzaktan tanınırdı. Şimdi otobüsler küçüldü, renkleri de diğerleri gibi oldu. Her gelen arabanın üzerindekileri okuyarak Çatalca arabasını durdurdum ve Tepecik’te indim. İndiğimde saat 14:20 olmuştu. Tam üçbuçuk saat bir yolculukla geldiğim yer hala İstanbul’un içindeydi. İstanbul’daki amcamın evinden, İstanbul’daki halamın evine gelmiştim.

(1) İki kıtada o kadar geniş alana yayılan İstanbul’da gerçek otobüs terminali denilecek yalnızca bir yer var: Esenler. Böyle olunca şehrin değişik yerlerinde otobüs firmalarının sokak aralarında kurdukları özel terminalleri bulunuyor. İstanbul’un çevre yolları üzerinde şehrin iki yakasında en az 10 yere ara otobüs terminalleri yapılmalı. Şu anda Anadolu ve Avrupa yakasında sokak aralarındaki terminaller yasaklanmalı. Bu ara terminaller tüm otobüs firmalarının gidiş yönlerinde en uygun yerlerde olmalı. Metro projelerinde bu ara otobüs terminalleri durak olarak düşünülmeli.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..