Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

İstanbul'da hukuk, Ankara'da ...?

İstanbul'da hukuk, Ankara'da ...?
 

Bu ülkede teröristlerle mücadele eden, bölücülüğe karşı çıkan, hayatlarını hiçe sayıp, ülke güvenliğini savunan, bu yolda yaralanan ve hatta ölenlerin, son dönemde nasıl suçlandıklarını, hep birlikte izliyoruz. 

Bir savcının iki dudağı arasından çıkacak “TUTUKLANMALARI” talebi, ülkeye yarım asır hizmet etmiş, ülkesini seven insanların, nasıl kapı üzerlerine kilitlenerek tutuklandıklarını, hep birlikte ibretle izliyoruz. 

İşte Ergenekon davası ve savcısı(!)işte balyoz davası, işte eski Erzincan Başsavcısı, yeni Adana Savcısı İlhan Cihaner’in başına gelenler… 

Son birkaç yıldan beri benim dikkatimi çeken bir konu da, ülkenin dört bir yanında meydana gelen bir olay için, hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıyor. Eğer olay iktidar aleyhine ise hemen takipsizlik kararı verilirken, iktidar lehine olanlar hakkında hemen gözaltı kararı verilerek, ülkenin dört bir yanından insanlar gözaltına alınıyor. 

Hukuk devletinin özellikleri geniş kesimler tarafından tartışılırken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu eylemleri ya görmezden geliniyor, ya da gerçekten görülmüyor. 

Bu güne kadar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı soruşturmalarda, mecburen soruşturma açıp, soruşturmaya takipsizlik kararı veremediği davalara bakacak olursak; bu davalarla ilgili soruşturmalarda bir arpa boyu yolun alınmadığı açıkça görülüyoruz. 

Bu davalar neydi? 

İşte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve bir arpa boyu yolun alınmadığı 5 önemli soruşturma: 

Darbe Günlükleri: Savcılar tarafından “Ergenekon davasının özü” olarak lanse edilen Darbe Günlükleri soruşturması ilk olarak İstanbul’da yürütülüyordu. 27 Ekim 2010’da dosya yetkisizlik kararı verilerek Ankara’ya gönderildi. Ankara, halen dosya üzerindeki incelemesini sürdürüyor(!) 

Kozmik Oda: Aralık 2009’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin yakınlarında iki subayın gözaltına alınması, “Arınç’a suikast girişimi” olarak yansıtıldı. Genelkurmay’a bağlı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda aramalar yapıldı. Ancak ne gibi suç unsuru bulundu, arama sonuçları kime iletildi, soruşturmayı yönetenler, bu güne kadar hangi mahkemeye dava açtılar, hala belli değil. 

KPSS’de kopya: Ülke genelinde binlerce insanın mağdur olmasına yarayan ve cemaat üyeleri yararına olan, KPSS kopya olayı ile ilgili, bu zamana kadar her hangi bir açıklama yapılmadığı gibi, dava bile açılmadı. ÖSYM ve soruların basıldığı matbaada aramalar yapıldı. Uzmanlardan oluşturulan ekipler inceleme yaptı, ancak bir sonuç elde edilemedi. Hatırlayanlar bilir, ilk sınavda tam puan alan 350 birincinin, yenilenen sınavda aynı başarıyı göstermediğini. Bu şahıslarla ilgili emniyette alınan ifadeler nerede? Soruşturmaya başlanılalı 6 ay oldu! Ne zaman bir sonuç alınacak? 

Darbecilerin yargılanması: Hani 12 Eylül referandumunda “Yetmez ama Evet” diyenler vardı ve 13 Eylül günü Kenan Evren ve darbeciler hakkında dava açmışlardı. Bilindiği kadarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Eylül’de soruşturma başlatmıştı. Bilinen, kasım ayı başında soruşturmayı yürüten savcı, takipsizlik kararı vererek dosyayı kapatmıştı...

Deniz Feneri: Almanya’daki yolsuzluğunun Türkiye ayağıyla ilgili soruşturmanın üzerinden yaklaşık 2.5 yıl geçti. Savcılar, 3-15 Ocak tarihleri arasında Almanya’da incelemelerde bulundu. Halen Ankara’ya getirilen belgelerin Türkçeye çevirme işlemleri devam ediyordur her halde. 

Balyoz davası, Ergenekon davası ve bilumum muhaliflere açılan davalar, kaplumbağa hızıyla da olsa görülüyor. Ancak tutuklananların, tutukluluk süresinin uzaması için elinden geleni yapanlar, yukarıdaki davalarla ilgili hiç kıllarını kıpırdatmıyorlar! 

İşte bizim ülkemizdeki hukuk devleti uygulamaları… 

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..