İstanbul'da İstanbul'u yaşamak

Hayal şehridir İstanbul. Anadolu'da yaşayan çoğu insan için hayal bir şehirdir İstanbul. Biraz avrupayi. Ama İstanbul'da yaşayanlar için durum şöyledir. İçi seni yakar dışı beni. Hani Almanya'dan akrabalar gelir bayramda ya da yaz tatillerinde. Altlarında son model arabalar vardır. Herkes özenerek bakar. Oysa Almanya'larda yaşam sanıldığı gibi kolay degildir. Bir fabrikada işçisindir çoğunlukla. Sabah 3' de kalkarsın yataktan 5' de iş başı yaparsın. Bütün gün ayakta aynı işi yapar durursun. Ama sosyal imkanların vardır. Almanya'da bir Alman gibi yaşamak mümkün değildir aslında. İstanbul'da da aynı. İstanbul'u yaşamak vardır, İstanbul'da yaşamak yerine. O zaman İstanbul, İstanbul olur belki de. Ne Ankara'dır, ne İzmir. Hiçbir yerde yoktur iki kıtayı birbirine bağlayan boğaz manzarası. İstanbul'da yaşam bir telaştır, İstanbul'u yaşamak dingin bir huzur bazen. Tarabya-Sarıyer sahilinden denizi seyretmek gibi. Boğaz ne kadar hırçın olursa olsun, bana sakinlik verir her daim. Hep konuşulur, söylenir, düşünülür. İstanbul'da yaşam zordur. Kaçmalı gitmeli bu şehirden.
oysaki özgürlüğü seçmek
başka vücudlar sevmek
bir şehri tam kalbinden
beyninden vurup gitmek var!
denir. Denir de. Olay bu şehri beyninden vurmaya geldiğinde, İstanbul'u yaşamak girer devreye. İstanbul'da, İstanbul'u yaşamak. İstanbul güzel şehir. Telaşı da, karmaşası da, gece ışıkları da, boğaz manzarası da. Yaşamak zor evet ama her daim her yerde zor.
En iyisi mi, keyfini çıkarmak...