İstanbul’da sel can alırken……

Sel İstanbul’u teslim almışken, mağdur vatandaşlardan birisi, özellikle belediyeden birilerine ulaşamadıklarını söylemektedir…

Aynı saatlerde başbakan dere yataklarına yapılan binalardan bahsediyor ve ondan sonrada belediye başkanı eski yönetimlere topu atmaya çalışıyordu……

Ve aynı cenahtan bir gazete hemen suçluyu ilan edip, selin baş sorumlusunu ilan ediyordu. Suçlu belli : “Bedrettin DALAN” yani anlayacağınız gerisi yalan….

Yıl 1994 ve RTE ( Refah Partisi) İstanbul belediye başkanı, yıl 1999 A.Müfit Gürtuna (Refah partisi), yıl 2004 Kadir Topbaş (AKP), yıl 2009 Kadir Topbaş (AKP), bu arada Kadir Topbaş 1999 seçimleri sonunda da Beyoğlu ilçe belediye başkanı…

15 yıl dile kolay ne hizmetler yapılır, kaldı ki; hizmet yaparak geldik iktidara diye övünenler de bunlar değil mi? Eskiler bir şey yapmamış, şehir kokuyordu, diyen de bunlar değil miydi? Peki bu 15 yıl da ne hizmetler yapmışlar? Alt yapı yapılamaz mı? O derelerdeki sel baskınında kalacak evler tespit edilemez miydi? 1999 depremi gibi bir faciayı yaşayan bu zihniyet hiç mi ders almamıştır…

Asfalt danışmanlığı adı altında belediyeyi kağıt üzerinde kâra geçirdiklerini ballandıra ballandıra anlatan başkan, verdikleri 4 milyon Euro için böyle savunma yapan başkan şimdi sel felaketi için geçmişi suçlama kolaycılığına kaçıyor…

Demek %47 oy almak böyle bir şey olsa gerek, pişkinlik serbest, vatandaşın gözünün içine bakarak, hala mağduru oynama gafletinde bulunmak bu olsa gerek……

Belediyenin kaynaklarını hesapsızca harcayıp, en gerekli alt yapı yatırımlarını erteleyen bu zatlar, görülmekte olan bir davanın arananlarından olan Bedrettin DALAN’ a sığınıyorlar yine, neymiş onun döneminde imara açılmış. Peki o hata yaptı, yanlış yaptı, 15 yıldır siz neden doğrusunu yapmadınız? Sizin döneminizdeki imar hareketleri hangi dönemde oldu acaba?

Oy avcılığı uğruna bedava kömür, gıda vb.. şeyleri ve hatta parasal yardım yaparak halkın gözünü boyamak ne zamandan beri belediyecilik olarak algılandı? İstanbul’ da yaşayan tüm halkın alması gereken hizmetlerden kesip, sadece oy alabileceklerinize yardım yapmanız ne kadar doğru? Diğer vatandaşların hakkını gasp etmiş olmuyor musunuz? Birkaç köprü yapıp yol açıp, belediyecilik mi yaptığınızı sanıyorsunuz? O yollarda yol olsa bari, her yıl değişen bordür taşları her yıl tüm yollarda inşaat, görende büyük şehir çalışıyor sanır…..

Seçim öncesi kaçak yapılara göz yumarak, şimdi kalkıp eskiyi karalamak kurtarmaz sizi…

Zaten eski yapamadığı için halk sizi getirmedi mi? Çözüm makamında olanların eskiyi karalayarak çözüm bulması pek mümkün değil……

Ankara’ da da şehir plancılığından uzak bir başkan evlere şenlik, 40 günde 50 günde 70 günde köprü yaptım diye övünüyor ama, o köprülerde meydana gelen kazalardan bihaber galiba, ve Allah korusun büyük bir yağmur yağdığında ne gibi tedbirler aldı onu da Allah bilir. Allaha emanet bir belediyecilik anlayışı ile gidiyoruz bakalım. Sonumuz ne olacak belli değil….

İstanbul’ da yaşanan sel felaketinde ölenlere Allahtan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum… Son söz de “OYUNU 3-5 ÇUVAL KÖMÜRE TAHVİL EDENLERİN BUNLARI TEKRAR DÜŞÜNMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM”