İstanbul'da yaşanmışlıklar

Bahçeşehir sabah güneşi ile aydınlanıyor. Yavaş yavaş uyanıyor gece, ılık bir yaz sabahına merhaba diyor kuşlar. susam kokusu pastahanelerde, insanlar çaylarını yudumluyor simitleri ile.

Levent'te ise kıpırtılar daha yavaş. İnsanlarda bir sakinlik, varla yok arası hayat. Metronun kapısında artan bir haraketlilik. Birden tam ortasına düşüyorsun Sanayi mahallesinin dopdolu kaldırımlarının, her tarafta bir koşuşturmaca, kalabalıklar kaldırımlara taşıyor, bazı tezgahlarda mevsim kirazı satılıyor, kimisi acele acele yürüyor. Üstelik bir de pazarı var bu semtin bugün. Hava ise olabilecek en güzel halinde, ne çok sıcak ne de çok soğuk. Dükkanların önüne taşmış sattıkları malları ne varsa. Yolları sormayın çilekeş bir araba seli, akıp gidiyor korna sesleri arasında. Arabaların bazılarında müzik sesleri, bazılarında asılmış bir suratla homurtu sesleri var.

İstanbul; özlenen bu şehirde herşeyi bulmak mümkün. Yerde yatan dilenciden başlayarak, her yanı ve her yönü ile farklılıkların şehri. Hani böyle bir renk cümbüşü varmıdır ki, dış cephesi boyanmamıştır. Aynaya bakarsın yüzünde bir tebessüm, olmaz dersin. İnsanı ürküten çevresinin kötü bir şekilde betonlaştırılmasıdır, ama olmazlar olmuştur.

Sanayi mahallesinde insanlar herşeye rağmen öyle canlıdır ki, Türkiye gibi! Nerelisin desen birinin şehri diğerininkine benzemez, ama hepimiz İstanbullu olmuşuz. Nüfusunu arttırmışız. Otobüslerine binip acemilik çekmişiz. Şehirli olmak için çabalamışız. Çoğalıp her bir semte dağılıp yayılmışız. Birçoğumuzun semtine uğramadığı semtimiz. Herşey çığırından çıkmış gibidir, karışık bir çiçek demeti gibi. Bal arıları gibidirler, her yüzün ifadesine bakılınca mücadelenin izleri görülür. Herşey aslında olduğu gibidir. Görürsün ve anlarsın. Bu durum bazen insanı çok yorar.

Tenha bir semtinde müstesna bir kafede oturunca keyfine varırsın İstanbulun. Evet dersin işte İstanbul bu. Denize daldırırsın gözlerini, bir balık zıplar düşlerine. Yüreğinde yaşadığın gençlik sevdalarını düşünürsün bir ara, sonra silkinip başka şeyler geçer zihninde. Onlar gerçeklerindir, yapman gerekenlerdir, alışveriş gibi iş gibi. Adımlarını başka kaldırımlara atarsın. Yeniden başlar bu kocaman şehrimde hepimiz için hayatlar.