İstanbul Depremi Ne Zaman?

İSTANBUL DEPREMİ NE ZAMAN, NEREDE VE NE BÜYÜKLÜKTE OLACAK?

26.09.2019 tarihindeki Silivri açıklarında gerçekleşen bir fay hareketinin sismik yansımaları nedeniyle korkutucu deprem gerçeği bir kez daha kendini İstanbullulara hatırlattı.

Neredeyse tam 8 sekiz yıl önce, rahatsız edici olsa da, bu gerçeğin irdelendiği detaylı bir yazıyı “Bir Mühendisin Çığlığı: İstanbul Deprem ile Islah Olmasın!” başlığı ile yine “Milliyet Blog” sayfasında paylaşmıştım. Okumanız dileğiyle linkini bu yazının sonuna koyacağım.

Maalesef geçen süreç içinde, deprem ile ilgili asıl konuşulması gerekenler dışında yine beyhude konularda konuşulup tartışıldığını görüyorum. Bu yazımda bunlara biraz değinmek istiyorum:

İstanbul depremi deyince ilk tartışılan konu başlıkları; deprem ne zaman, nerede ve ne büyüklükte olacak? İnsanlar bu konulara ilgi duyunca, aralarında üniversitede hocam olanlar da dâhil, pek çok profesör ve uzman konuşma ve açıklama yapmaya başlıyor. İşte, bu noktada size şunu söylemeliyim ki bu konular gerçekte sadece akademik konulardır ve normalde sizi hiç ilgilendirmiyor olmalıydı. Niçin? Çünkü hiçbir akademisyen ya da uzman İstanbul’da deprem olmayacak demiyor, sadece mekaniğini ve diğer detaylarını anlamaya ve anlatmaya çalışıyor.

Mesela depremin büyüklüğünü ele alalım:

Duymak istediğiniz şey depremin küçük olması mı?

Ben size şöyle desem rahatlayacak mısınız?

Öyle büyük bir deprem beklemeyin, İstanbul’daki binaların sadece %1’i yıkılır!

Bence rahatlamayın, çünkü İstanbul’da bir buçuk milyondan (rakamla 1.500.000) fazla bina var yani oranlarsak on beş binden (rakamla 15.000) fazla bina yıkılacak demektir. Sizce az mı?

Hele bu oranı insan sayısına uygularsanız yani İstanbul nüfusunun sadece %1’i zarar görür derseniz yüz altmış bin (rakamla 160.000) insan eder!

Ve acı da olsa gerçek şudur ki hiçbir aklı başında akademisyen ya da uzman “Hayır %1 bile çok, daha azı olur!” diyemez! “Hiç olmaz!” diye hiç diyemez!

Bu saatten sonra “Ne zaman?” sorusu ise en saçma sorudur, çünkü 17.08.1999 depreminin üzerinden tam 20 sene geçmiştir. Bu 20 senede, İstanbul depreme daha hazır bir şehir mi oldu yoksa riskleri daha da mı arttı? Benim uzman görüşümü sorarsanız, riskler daha da büyüdü! Öyleyse, ben 20 sene daha deprem olmayacak dediğimde bu sizi niçin rahatlatacak? Önlem alınmaz ise, 20 sene sonra durumun daha da vahim olmayacağını nereden biliyoruz?

“Nerede?” sorusunun cevabı ise zaten belli değil midir? Tüm tartışmalar İstanbul odaklı değil mi? Gölcük’te, Yalova’da, Tekirdağ’da deprem olunca İstanbul’da deprem olmuyor?

“Nerede?” sorusuyla ilgilenecek birileri varsa, onlar da İstanbul dışındaki diğer illerde yaşayanlardır! Öyle ya, biz hep İstanbul’u konuşuyoruz ama Yalova’da, Tekirdağ’da, Kocaeli’nde, Bursa’da ve Türkiye’nin daha pek çok ilinde riskler nelerdir?

İşte, bu yüzden İstanbul için “deprem ne zaman, nerede ve ne büyüklükte olacak” soruları artık sadece uzman ve akademisyenleri ilgilendirir diyorum.

İstanbul’da yaşayan insanlar olarak bizi ilgilendiren şey, deprem riskimizin gerçek olduğunu, ama bu risklere karşı önlemler alınabileceğini anlamaktır! Ve işte en önemli konu da bizim için bu olmalıdır yani DEPREM RİSKİNE KARŞI GEREKEN ÖNLEMLER ALINMIŞ MIDIR? BU ÖNLEMLER NELERDİR? ÖNLEMİ ALACAK KİŞİ YA DA KURULUŞLAR KİMLERDİR? ALINMADIYSA NİÇİN ALINMAMAKTADIR?

Bence, hep birlikte bu konu başlıkları üzerinde iyice düşünelim!

İlk fırsatta kendi fikir, tespit ve önerilerimi bir başka yazıda sizler ile paylaşmayı umuyorum. Bu süreç içerisinde yorumlarda görüş ve desteklerinizi beklerim.

Sevgiyle kalın…

“Bir Mühendisin Çığlığı: İstanbul Deprem ile Islah Olmasın!” başlıklı yazım için aşağıdaki linke tıklayabilirisiniz:

http://blog.milliyet.com.tr/bir-muhendisin-cigligi--istanbul-deprem-ile-islah-olmasin-/Blog/?BlogNo=331405