- Kategori
- Ben Bildiriyorum
İstanbul güzel de, İzmir’in gözünü seveyim
Resim kendi arşivimden.
Kış kıyamet demeden, yine büyük bir hevesle Ocak ayı başında koştum İstanbul’a…
Aman o da ne? Kar kış beklerken, hava bir güzel olsun…
Çapa Şehremini, Fındıkzade, özellikle Çukurbostan Parkı ve de ara sıra Boğaz…
Ohhh! Gel keyfim gel… Olacak sandım.
Ama kazın ayağı öyle değilmiş.
Hava şansıma güzel de!..
Birkaç gün, bir hafta kadar geçtikten sonra bir salı (Salı günleri Şehremini Pazarı) alışverişe çıktım ve Kaz-lığın ayağını görmeye başladım.
Aç yaşayacak değiliz ya, eve yiyecek lazım…
Serde Egelilik var; her ne kadar et seversek de, soframızdan sebze de eksik olmaz.
İstanbul öyle mi?
Pazarda bulunabilen topu topu pırasa, kereviz, maydanoz, nane… Meyve desen ateş pahası… Bir bağ Maydanoz bir lira, oh ne ala!
İzmir’e döner dönmez bizim Hatay pazarına gittim.
Sebzenin bolluğu…
Enginar mı ararsın, arapsaçı, şevketi bostan, radika, roka mı? ( Koy yanına şişeyi, yani, şey, işte!.. ) maydanoz desen bağı 25 kuruş…
Bir de “Gâvur İzmir” derler…
Sağlıklı yaşam mı arıyorsun? İşte sana İzmir…
İstanbul güzel de, İzmir’in gözünü seveyim…
İzmir Poligon