İstanbul İşletme Enstitüsü sertifikaları geçerli mi?

Eğitim programları ve sertifikalarla ilgili daha önce birçok kez eğitimlere katıldım. Türkiyede ki üniversitelerin kapısını aşındırarak alanımda 2 lisans ve 2 yüksek lisans yaptım. Ancak ben bunu yeterli olmayacağını düşünerek alanımda olmayan ve ilgi duyduğum bilgileri de edinmeye çalışırım.

Nasıl mı?

Türkiye de yüzlerce kurum tarafından verilen sertifika programları aracılığıyla...

Daha önceleri manisa da faaliyet gösteren bir şirketin ücretsiz sertifika programlarına katılırdım. İstanbuldan manisaya eğitim için gitmek doğru mu diye düşünüyor olabilirsiniz. Evet belki kulağa garip gelebilir ama ben eğitim için gittiğimi söylemiştim. Her yolculukta kendime eğitici ve öğretici birşeyler de bulabiliyorum. Hem seyahat ediyor hem de eğitime katılarak kendimi geliştiriyorum. Böylece çok okuyan ve çok gezen sıfatlarının ikisini de edinmiş oluyorum.

Bir insan kaynakları uzmanı olarak kişisel gelişime ve bilgiye açık olmak zorundayım. Aslında bu zorunluluk herkes için geçerli ancak benim pozisyonum daha farklı. Ben bir kurumda çalışanlara kurum içi eğitim veriyorsam kendi eğitimimi de hep üst düzeyde tutmam gerekiyor.

Birçoğumuz üniversite mezunu ama hangimiz üniversite de öğrendiklerimizi iş hayatına yansıtıyoruz? Yansıtamıyoruz çünkü günümüzde bilgi çok hızlı tüketilebiliyor. Yeni değerler, fikirler ve uygulamalar ortaya çıkıyor. Bu yenilikleri şirketimize ve mesleğimize kazandıramazsak aldığımız üniversiteye ihanet etmiş oluruz. Sözü fazla uzatmadan başlığımdaki konuya döneceğim.

2 yaşındaki kızım Eylül doğduktan sonra öyle heryere seyahat edemez oldum ve eğitimlere pek katılamadım. Ama bu benim için engel olmamalıydı ve bende internette kısa bir araştırmayla İstanbul İşletme Enstitüsünü keşfettim.

İnternet sitesine göz attıktan sonra telefonla aradım ve Beyza hanımla görüştüm. Bu kurum önceden örgün eğitim programları da düzenliyormuş ama son birkaç yıldır uzaktan eğitime daha fazla önem vermişler. Neden bu işi bilgisayar başında yapıyoruz dediğimde ise bana "herkese ulaşmamız gerekiyor" dediler. :) Haklılar da...

Herkes benim gibi 700-800 km lik yolu eğitim için gidemeyebilir. Yeterli nakiti ve vakiti olmayanlar için eğitim gerçekten pahalı bir lüks haline gelebiliyor.

Şimdi size ikinci şoku anlatacağım. Eğitimlerin tamamı İstanbul İşletme Enstitüsünde ÜCRETSİZ. Hiçbir ücret almıyorlar ve koca koca adamlar akşamları bilgisayar başına geçip size ders anlatıyor. Buna anlam veremedim ve yine telefon açıp sordum. Bu kurum zaten halihazırda insan kaynakları ve işletme yönetimi üzerine bilimsel araştırmalar yapıyormuş. Yaptıkları araştırmalar ve şirketlere verdikleri danışmanlıkla çarkı kolayca çevirebiliyorlarmış. Neden çok para harcamadığımız eğitim için insanlardan para alalım ki dediler?

Doğru. Salon kirası yok... Elektrik, su, doğalgaz yok. Bir internet sitesinden evinizden eğitim alaibliyorsunuz ve bu herhangi bir salonda yapılan eğitimden çok farklı değil.

Ben internet sitelerinden İşaret Dili eğitimini seçtim. Çünkü bir önceki işyerimde işitme engelli çalışanlarla iletişim kurmakta zorlanıyordum. Bu da beni oldukça üzüyordu. Bir insan kaynakları uzmanı olarak şirketimde çalışan herkesle rahatça iletişim kurmak istesemde engelli çalışanlarla iletişimimiz hep zayıftı.

Asuman Çalışkanın işaret dili derslerine her akşam 1 hafta boyunca katıldım. Aldığım eğitimde bir işaret dili profesyoneli olduğum söylenemez. Ancak temel bilgiler ve karşımdakini anlama konusunda baya yok katettim. Her ne kadar Türk İşaret Dili olsa da konuya bir yabancı dil gibi yaklaşmak gerekiyor. Tam anlamıyla öğrenmek birkaç yılı alabileceğinden benm ihtiyacım olan temel dil öğelerini kavradım. Eğitim sonunda sınava girdik ve başarılı olanlar için dijital bir kod hazırlamışlar. Kurum buna sertifika kodu diyor ve site üzerinden sorgulayarak öğrencinin başarılı ya da başarısız olduğunu görebiliyorsunuz. Sanırım sistem henüz test ya da geliştirme aşamasındaydı ki bana biraz yavaş geldi. Dolayısıyla elimde resmi bir sertifika olsun istedim. Bunun için de benden 49 TL soğuk damga ücreti istediler.

Günümüzde kıymetli evrak için çok da pahalı olmasa da soğuk damga denilen bürokrasiden hiçbir yerde kurtulamıyoruz :)

İşsizlikte 1,5 yıla girerken bu belgeyle yeni işime 2 ay önce başladım. Belge bana işe girme konusunda çok şey kattı diyebilirim. 

Ne gibi?

Öncelikle şunu söylemeliyim ki iş hayatında her zaman bir adım önde olmamız gerekiyor. İş başvurusu yaparken işe alım uzmanları farklı kişileri almayı çoğu zaman tercih eder. İk uzmanları olarak özgeçmişimize insan kaynaklarıyla ilgili sertifikaları doldururuz. Ama ben farklı birşey yaptım ve diğer sertifikalarımın yanına işaret dili sertifikasını da koydum. Bu farklı bir ataktı ve kabul gördü.

İstanbul işletme enstitüsünden aldığım sertifikayla yeni işimde bu makaleyi yazıyorum. Bir İK uzmanı olarak bu kurumu size özellikle tavsiye ederim. Eğitmen Asuman Çalışkana, sorularıma sıkılmadan, bıkmadan ve usanmadan cevap veren Beyza hanım ve Ali beye. Aynı zamanda kurum yöneticilerinden ve aynı zamanda meslektaşım olan Bilal beye içtenlikle teşekkür ederim.

Bir sonraki makalede görüşmek dileğiyle.