İstanbul İstanbul olalı hiç görmedi böylesini...

Gaziosmanpaşa Belediyesinin web sitesini ziyaret ettiğinizde belediye başkanının gerçekten çok iyi çalıştığını görürsünüz. Kendisi doktor olan Sayın Belediye başkanı Dr. Erhan Erol Bey’in sloganı ise “Daha güzel ve daha temiz bir toplum için el ele verdik”. “Modern şehircilik ve gelişen Gaziosmanpaşa”

Gaziosmanpaşa, İstanbul’un hatta Türkiye’nin en büyük ilçesi. Bu kadar kalabalık bir ilçeyi yönetmek çok zordur elbette. Bir çok hizmet yapılıyor ama bu hizmetlerin insanlara yansıması ne kadar oluyor bilinmez … Ben kendi adıma en medeni bir hizmeti bile alamamaktan şikayetçiyim. Bir vatandaş olarak mail yoluyla, telefonla bu şikayetimi sürekli dile getiriyorum ama nedendir bilmiyorum ne bir cevap veriliyor ne de sorun çözümleniyor. Gaziosmanpaşa- Sultançiftliğinde çağdaş bir kente yakışmayacak çok ama çok yanlış bir uygulama var. Sokaklar müsait olduğu halde çöp konteynırları koymuyorlar ve insanlar çöplerini sürekli sokaklara bırakmak zorunda kalıyor. Sokaklarda sürekli iğrenç çöp yığınları var. İnsanların çöplerini akşam 6’dan sonra çıkarması isteniyor fakat kimse bu yasağa uymuyor, çünkü çöpü evde biriktirip evlerinde pislik olsun istemiyorlar. Bir de eğitimli insan az olunca kural-mural işlemiyor. Pazar günleri çöp arabası gelmiyor, çöp çıkarmak normalde yasak ama kim dinler yasağı… Pazartesi gününe kadar çöp dağları oluşuyor her yerde. Bu nedenle gece-gündüz 24 saat sokaklar çöp deryası içinde. Bir de üstüne kediler, köpekler bu çöpleri karıştırıyor, poşetleri yırtıyor ve bütün pislik sokağa akıyor. Pis kokular evlerimize kadar geliyor. Sinekler etrafta cirit atıyor… Ve en önemlisi, çocuklar bu pisliğin etrafında oynuyor, elleriyle, ayaklarıyla bir şekilde bu pislikle temas halindeler. Biz bu çocuklara, okulda çöpleri sokağa atmayın, etrafı kirletmeyin diye eğitim veriyoruz. Çocuk sokağa çıkınca bakıyor ki her yer çöp, çevre temizliği falan hikaye… Oynamak için yeşil, temiz alanlardan yoksun olan bu çocuklara bu sağlıksız ortamı layık gördüğümüz için utanıyorum.

Şimdi soruyorum! Kendisi doktor olan Sayın Belediye Başkanımız , bu ne kadar sağlıklı bir durum sizce? Ne kadar modern ve çağdaş bir durum? Karedeniz’ de köylerde bile adım başı çöp konteynırları var. Velev ki biz İstanbul’da yaşıyoruz, kültür başkenti olmaya aday bir şehirde… Ve belediyemiz bizlerden bir çöp konteynırını esirgiyor… İnsanları ilkelce, pislik içinde yaşamaya mahkum ediyor. Ne zaman o çöp yığınlarının yanından geçsem İstanbul’da yaşadığıma lanet ediyorum. Uzun süre Avcılar’da oturmuş bir insan olarak buraya gelince gördüğüm pislik ve cahillik karşısında resmen afalladım. İnsanlar hallerinden çok ama çok memnun görünüyorlar, ses çıkarmayı zaten bilmiyorlar. Belki dünyayı değiştiremem ama etrafımda yanlış olan şeyleri değiştirmek adına sesimi yükseltiyorum işte! Biz çevre-temizlik vergilerini bunları hak etmek için mi veriyoruz? Madem sürekli insana hizmet etmekten bahsediyorsunuz, çok çalıştığınızı söylüyorsunuz bunun bana en basit yansıması ne? Bu en insanca, en medeni isteğime cevap vermeyen belediye başkanımız Sayın Dr. Erhan EROL’u tebrik ediyorum !