Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '16

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul trafiğine bir çare...

İstanbul trafiğine bir çare...
 

vatan.com.tr


İstanbul trafik derdine çare bulmak için dört dönüyor.
 
İstanbul’a korkunç bir göç var (iç göç ve şimdi de Suriyeliler ve diğer yabancılar…) İstanbul Belediyesi, Devlet bu göç işini önleyemiyor. (Anlaşılan, pek önlemek de istemiyor..!)
 
Diğer yanda her ay İstanbul trafiğine binlerce yeni araç katılıyor…
 
Aynı zamanda, kentin ana arterleri hemen tıkandığı gibi, sokakları da  baştan başa Park Yeri olarak kullanıldığından onlar da zaten baştan aşağı tıkalı..
 
Ana arterler tıkalı, sokaklar park eden araçlar dolayısıyla tıkalı… Peki, bu kentin insanları nasıl hareket edecek.. Bir yerden yere gidecek.
 
Şimdi Devlet ve Belediye işi Metro’ya vurdu.. Her yere metro yapılıyor.. Boğaziçi’nin altından çeşitli yerlerden tüneller kazılıyor. Kent delik deşik.
 
Geçen gün İstanbul’a gittik. Yenikapı’dan karşıya geçemedik… Metro, yeraltı yolları, inşaat..İnşaat… Karşıya geçmenin imkanı yok… Metro’ya gitmek istesen, küçük servis araçları koymuşlar, koca geminin yolcusunu almıyor.. Hadi gidip boşaltacak, sonra gelip yeni baştan alacak. Onun yerine birader bir iki kocaman otobüs koysanıza. Yok.. Yok..  Artık ne bulabilirsen gidiyorsun. En iyisi Eminönü otobüsünü bekleyip, kendini oraya atmak. Nasıl olsa Metro’nun merkezi orası.
 
Trafik’te neler yapılabilir? Çareler tükenmiyor…
 
Tabii bütün akıllı adamlar çare üretmeye çalışıyor. Ne gibi?
 
1. Metro’yu çeşitlendirmek, her yere uzatmak en akla gelen çare. Tamam..
 
2. Teleferik’i  yeni hatlarda kullanmak.
 
3. Denizyollarında yeni  Araba Vapur’larını  yeni güzargahlarda kullanmak.
 
4. Yer altı yolları, tünellerini artırmak.
 
5. Yeraltında park yerleri yapmak. 10 yere, 20 yere.. Kaç yere yaparsanız o kadar iyi olur.. Bakın Hacıosman’da, Metro’nun sonunda ne güzel, geniş, güzel yer altı “Arabalık’”ları yapmışlar. Millet arabasını buraya bırakıyor. Metro’ya atlıyor, istediği yere gidiyor. Tabii bu hizmetleri vatandaşa ucuz  olarak vermek de çok önemli. Her şeyde kazık atmak gerekmez..
Böylece yavaş yavaş , kentin sokaklarını Otopark haline getirmekten millet  vazgeçer.
 
6. Ana Arterlerin  dolu olduğu saatlerde, dönüş arterleri genellikle boş oluyor veya bir yada çok çok yolun iki şeriti çalışıyor. Diğer kalan 3 şeriti  “elektronik ayırıcı bariyerler”leri uygulayarak diğer taraftaki kalabalık bölüme kaydırmak, bir  çare olabilir. Böylece kalabalık şeritler 4’den 7’ye çıkabilir. Ömür arterler dolduğunda, bu işlemin tersi yapılır.
 
Trafik kabusuna Çin’den inanılmaz çözüm bulunmuş. Bence bu konudaki her buluşu çok yakından izlemeli ve hemen uygulamalı..  Dinleyin…
 
“Artan kalabalık ve trafikle baş edemeyen Çin “hava treni”  yaptı. Geçtiğimiz günlerde hizmete giren tren herhangi bir yol ya da rayda değil havada yolcu taşıması özelliğiyle ülke için bir ilk olduğu gibi kullandığı enerji bakımından dünyada da bir ilk...” (milliyet. com.tr)
 
Çin'in i Sichuan eyaletinin merkezi Çengdu'da sıradışı bir görüntü… 1.4 kilometre uzunluğunda, 100 yolcu taşıma kapasiteli ve Çin’'de ilk olma özelliğini taşıyan hava treni hizmete girdi. Siyah beyaz renklerdeki tren Çinliler için ulusal bir öneme sahip “panda”dan esinlenerek tasarlandı. Tren elektirik yerine gücünü lityum bataryalardan sağlıyor. Oldukça büyük kapasitedeki bataryalarla tren 4 saat kesintisiz yolcu taşıyabiliyor. Hava treni 60 km hızla ilerliyor.  Çin medyası trenin dünyanın ilk yeni enerji süspansiyon demiryolu hattına sahip olduğunu belirtiyor.  Yeni enerji süspansiyon tren sistemi hizmete girmeden 1 ay öncesinden test aşamasındaydı.”(gazetevatan.com.27.11.16)
 
Hadi buyurun... Bu bir büyük icat değil midir? Böyle bir icatın, yeni taşıt aracının hemen İstanbul gibi bir kentte işe vurulması gerekmez mi? 
 
Bunun için aşırı bir çaba gerekmiyor. Yolun kenarına sokak lambaları gibi direkler dikeceksiniz ve bunun altına 100 kişilik bir tren oturtacaksınız. O elektrikle hareket edecek. Kendine özgü hatlarda 60 km. hızla (belki ilerde daha hızlı..) koşturacak.
 
Bence bir  an önce  harekete geçilmeli; bu aracın çalışma koşulları öğrenilmeli ve benzeri İstanbul’da işe koşulmalıdır.
 
Mutlaka bir an önce uygulanması gereken bir  ulaşım vasıtasıdır.  Bir an önce harekete geçilmelidir.
 
Sanırım on yıl sonra İstanbul bu direklerden ve havadaki trenlerden geçilmeyecektir. Bu da benim futuristik bir görüşüm olsun.  Bakarsınız…
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..