Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '13

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul'u kurtarmak

İstanbul'u kurtarmak
 

İş çıkışı serviste gözlerimi kapatmış günün yorgunluğunu çıkarmaya çalışıyordum. Birazdan uykuya dalacaktım, genelde bir saatlik yolculuk böyle geçerdi. Ama gözlerim kapalı uykuyu beklerken aklıma İstanbul geldi, doğduğum şehir. Çocukluğumun, gençliğimin geçtiği İstanbul, kitaplardan öğrendiğim dünyanın en güzel şehri İstanbul. Bu güzel, tarihe mal olmuş şehir nasıl olur da kötü bir şekilde yönetilirdi. Aklıma şu soru geldi, İstanbul’un en önemli sorunu ne ?

Şüphesiz bunun cevabı nüfus idi. Aydın Boysan dediği gibi Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda 700.000 olan insan sayısı bugün 15 milyona ulaşmış, çirkin bir yığılmaya maruz kalmıştı. İstanbul için yıllardır söylenen bir söz vardır “taşı toprağı altın” diye. Bu sözün geçmişi sanırım 50- 60 yıldır, yüzyıl önce bir lafın geçerliliğinden şüphe duyarım. Gözlerim kapalı uykuyu bekliyorum sanırım bugün biraz gecikecek. İstanbul bütün ağırlığı ile zihnimde çalkalanıyor zira.

İnsan sayısı neden bu kadar artmış düşünüyorum, sanayiciler kolayına kaçmış sanayiyi İstanbul ve çevresine kurmuş. Maliyeti düşük tutmak önemli, bu sanayiye işçi lazımdı ve İstanbul’a göç gerekli idi. İnsanları doğduğu topraklardan söküp İstanbul’a çekmenin yolu “taşı toprağı altın” diye propaganda yapıp insanları bu güzel şehirde mutlu yaşamalarını sağlamaktı. Yıllar yılları kovaladı, İstanbul kontrolsüz büyümeye devam etti.

1950 ler, 1960 lar, 1970 ler, 1980 ler, 1990 lar ve 2000 ler. Güçlü pozisyonda iktidara gelen her dönemde atılımlar, çağdaş yapılaşmalar ve imari yatırımlar İstanbul’u biraz daha kötüye götürmüştür.

Yapılan bu yatırımlar, yeni insanlar çekerken yatırımları yapanların cebini doldurmaya başlamış. Çok insan, çok yapı, çok işletme ve çok AVM. Kısır döngü dönmeye başlamış. Başbakan bile mesaisinin yarısından fazlasını İstanbul’da geçiriyor. Durdurabilene aşk olsun.

Gözlerim kapalı ama uykum iyiden iyiye kaçmıştı.

İstanbul’un en önemli sorunu nüfus. Ne yapıp yapıp nüfusu durdurmak geri çekmek gerekiyor. Bu kadar insana su mu yeter, yeşil alan mı yeter, alt yapı ve diğer hizmetler mi yeter. Ama yapılan işler atılan adımlar tam tersi. Bina üzerine bina yapılıyor, denizler dolduruluyor, yeşillikler korunmuyor, tesisler kuruluyor, Ankara’daki birçok merkez İstanbul’a aktarılıyor. İstanbul batıda Tekirdağ ile doğuda Kocaeli ile birleşmiş, şehir kuzeye yönelmiş durumda. Oda bitti mi artık deniz üzerine iskeleler kurulup insanlar yaşamak için yer savaşı verecekler.

Ne mi yapılmalı, saydıklarım yapılmaz, geri adımlar atılırsa, “taşı toprağı altın” sözünden vazgeçip rant kapısı olmaktan çıkarılırsa ve başta başkentimiz olmak üzere diğer şehirlere yatırım yapılırsa belki 30-40 yıl sonra dünya gözdesi İstanbul kurtulabilir.

İstanbul kültür mü, finans mı, siyasi mi yoksa tarihi başkent mi olacak karar vermek lazım. Hepsi birden olmaz.

Gözlerimi açıyorum, eve az kaldı. Birkaç dakika sonra servisten ineceğim. İstanbul’da şimdilik hayat devam ediyor.  Ben şanslıyım, evine ulaşmaya çalışan daha binlerce kişi trafikte çile çekmeye devam ediyor. İstanbul’u uzun yıllar yaşayanlar karamsarlık içerisinde, yeni misafirler ise sanki umursamaz durumda. Yoksa bana mı öyle geliyor…

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..