Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '08

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul'u özlediğimi farkettim

İstanbul'u özlediğimi farkettim
 

GÜLHANE PARKINDA SONBAHAR


    -Yine aklıma düştü. -Uzun zamandır İstanbul’a gitmedim. -Nede çok özlediğimi fark ettim. -Ama cesaretim yok. -Trafiği, -Keşmekeşi, -Kimin eli, kimin cebinde olan hali, -Kirliliği, -Çıkmaz sokakları, -Çamuru, -Ve çöpü. -Aklıma geldikçe ürkmüyor değilim. -Doğrusunu söylemek gerekirse, çok ürküyorum. * * * * * -15 sene öncede aynıydı. -O trafik keşmekeşi yokmu. -İnsanın canını bezdiren cinsten. -Ama yinede özledim İstanbul’u. -Nedendir bilmem! -Ama özledim. * * * * * -Yıllarca yaptığım gibi. -Gülhane parkında çay içip, boğazı izlemek isterdim doğrusu. -Keşke bahar aylarında olsaydık. -Tiril tiril bir güneş, -Ve tiril tiril bir gökyüzü altında. -Boğazı seyretmenin keyfi neyde olurduki. -Gelip geçen vapurları seyretmek. -Martılara bakıp, derin hayallere dalmak. * * * * * -Nedense İstanbul deyince. -Ve Gülhane parkında çay içmek söz konusu olunca. -İçimde tarifi imkânsız bir duygu yoğunluğu olur. -Çok sık yaptığım bir aktiviteydi. -Ve yalnız. -Çıkıp en tepedeki çay bahçelerine. -Semaverde çay söyleyip. -Keyifle yudumlamak. -Ve karşımda boğaz. -Anadolu yakası. -Kız kulesi. -Galata kulesi.. -Balık tutanlar. -Yandan çarklı yolcu vapurları. -Balıkçı tekneleri. -Hemen altınızda geçen banliyö treni. -Hakikaten özlemişi İstanbul’u. * * * * * -Sıkılınca kalkmak. -Doğruca istasyona yönelip, trene binmek. -Ve soluğu Bakırköy’de almak. -Belki’de Kocamustafapaşa’da inmek. -Samatya’daki meyhanelerden birisinde, iki tek parlatmak. -Ve sonra tekrar yola devam etmek. * * * * * -Tren yolculuğunda, cam kenarında oturmak, nede güzel olur. -Ardı sıra gelen istasyonlar. -Hemen hemen hepsinde, mutlaka zamanım geçmiştir. -Ve mutlaka, istasyonların her birinde, uzun uzadıya anlatacak anılarım olmuştur. -Kazlıçeşmede lisede okurken. -Yıllarca Kazlıçeşme tren istasyonuna yürümüştük. -Gece saatlerinde tren beklerdik. -Ve keyifli sohbetlerimize, mekân olmuştur Kazlıçeşme istasyonu. -Ya Yenimahalle istasyonu. -Kafamız esince orada inerdik. -Ve istasyonun çıkışında, bir müzik dükkânı vardı. -Kaset satardı. -Nede çok kaset alırdım oradan. -Bakırköy’e kadar yürürdük. -Eğer okuldan erken çıkmış isek, soluğu sahildeki çay bahçelerinde alırdık. -Veya bira alıp, sahildeki kayalıklara oturup, hem sohbet ederdik, -Hemde demlenirdik. * * * * * -Çok değişti Bakırköy sahili. -Eskiden. -Yani ortaokul öğrencisi olduğumuz zamanlardakinden çok farklı. -Balıkçı tekneleri vardı sahilde. -Sandal kiralayıp denize açılırdık. -Çocukluk işte. -Nede keyifli olurdu. -Sonraki yıllarda, sahildeki çay bahçelerini mesken tuttuk. -Gidip otururduk çay bahçelerinde. -Öyle aman aman bir güzelliğide yoktu çay bahçelerinin. -Ama gidip otururduk. -Ne anlardık orada oturmaktan onuda bilmem ya. * * * * * -Veya Kazlıçeşmede okurken, -Topkapı’ya gitmeyide tercih ederdik. -Topkapı’da her zaman ilgimi çeken bir merkez olmuştur. -Değişik bir dünya idi Topkapı. -Ve bit pazarının içerisinde, bir çay ocağı vardı. -Soğuk kış günleri, çay ocağına girip, çay içmek hayli keyifli oluyordu. -Ve değişik insan figürlerini izlemek. -Fikir edinmek. -Kafanızda bir takım tasvirler geliştirmek. -Hoş ve güzel olurdu doğrusu. * * * * * -İstanbul’da yaşam gerçekten zordu. -Yaşam kalitesi çok düşüktü. -Ama ilginçtir. -İstanbul’da insanları çeken özel bir yan var. -Ve ben hep, Antalya-İstanbul mukayesesini yapmışımdır. -Antalya’da yaşam kalitesi yüksek olmasına rağmen. -Pek bağlayıcı özellikleri yok. -Ama İstanbul’da, yaşam kalitesi alabildiğine düşük olmasına karşın. -İnsanı çeken bir şeyler var. -Hani hiçbir zaman İstanbul’da yaşamak tecih nedenim olmaz. -Ama şunu itiraf etmek gerekirki. -İstanbul daha çekici geliyor bana. -Yaşlı ve ihtiyar bir kent. -Tarihe tanıklık etmiş, filozofik bir kent.
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..