Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '06

 
Kategori
Kent Tarihi
 

İstanbul'un en yeni kapısı hangisi ?

İstanbul'un en yeni kapısı hangisi ?
 

İstanbul'un devasa surları yıllar yılı tüm saldırılara karşı koymuş, dışarıdan içeriye girme çabalarını her seferinde boşa çıkarmıştır. Öyle ki 1204'te Latinler İstanbul'u ele geçirdiklerinde dahi şehre surlardan değil, Bizans'a yardım için geldiklerinden açılan kapılardan girmişlerdi. Ünlü surlar büyük Fatih'e kadar geçilememişti.

Bu surlar dışardan içeri girişi engellerken şehirden dışarıya çıkış her birinin adı ayrı bir hikayeye sahip kapılardan yapılırdı. Ahırkapı civarında Osmanlı sarayının ahırları vardı mesela. Topkapı Fatih'in kentin kuşatması sırasında en büyük topunu - şimdi yanılmıyorsam Şahin'i - karşısına yerleştirdiği kapıdır. Edirnekapı'nın önlerine Edirne'den gelen birlikler konumlandırılır.

Ben de bu defa size bir başka kapının öyküsünü anlatmak istiyorum kenti kentime: Yenikapı'nın öyküsünü.

Osmanlı Tarihi'nin en sert ve acımasız padişahı olan IV.Murat, bilindiği gibi aynı zamanda en çok kendiyle çelişenidir de. "İmamın dediğini yap, yaptığını yapma" misali kendisi alkol, sigara ve afyon kullandığı halde tüm bunların içilmesini yasaklar. Sık sık da tebdil-i kıyafet halkın arasına karışıp yasaklarının uygulanıp uygulanmadığını kontrol eder; uymayanları çok şiddetli şekillerde, genelde idamla cezalandırır.

Bir gün padişah duyar ki Haliç sandalcılarından biri her gece arkadaşlarıyla beraber denize açılıp tüm gece içki içip afyon çiğnermiş. Çok öfkelenen sultan hemen o gece yine tebdil-i kıyafet sandalcıyı bulur ve aleme katılmak istediğini söyler. Başta çekinir adam ama ilk kez gördüğü bu adam kesesinden çıkardığı afyonlarla ikna eder onu, korkulacak bir şey yoktur çünkü afyoncu adam gidip gammazlayacak değildir ya sandalcıyı. Birlikte denize açılır tüm gece içki ve afyon alemi yaparlar.

Sabaha karşı sultan sandalcıya bu işe nasıl cesaret ettiğini sorar. "Padişahın gazabından korkmaz mısın sen ?" Saldancı güler, "Bu saatte kimbilir nerede sızıp kalmıştır" der, "nerden bilecek benim ne yaptığımı!" Gülme sırası sultandadır, kıyıya çıkar çıkmaz kimliğini açıklar adama. Hemen başının vurulmasını emreder. Sandalcı kapaklanır hemen sultanın ayaklarına, etek öper, merhamet ister.

IV.Murat bir şans verir sandalcıya. "Şehre hangi kapıdan gireceğimi bilirsen seni affederim" der. Adamcağız "Aman sultanım" diye yakarır "ben hangi kapıyı söylesem gidip diğerinden girersiniz, bu nasıl soru!" Güler sultan, "Bir kağıda yaz tahminini" der, "ben kapıdan geçince açıp okuruz, eğer bilmişsen hayatını sana bağışlarım".

Sandalcı çaresiz kağıda yazar tahminini ve sultana verir. İyice keyiflenmiştir Murat, kağıdı kemerine sokup adamın başının vurulmasını ister. Oracıkta öldürürler sandalcıyı. Sultan surlara yeni bir kapı açılmasını ister. Hemen balyozlar, kürekler, kazmalar çalışır; yeni bir kapı açılır. Sultan keyfi yerinde şehre bu açılmış kapıdan girer. Sonra bir an merak eder sandalcının kağıda ne yazdığını, kağıdı kemerinden çıkarıp açar. Kağıttakini okuduğunda dona kalır. Sandalcı kağıda "Bab-ı nev" yani "yeni kapı" yazmıştır. Çok etkilenen sultan sandalcının hiç unutulmaması için bu kapıya Yenikapı adının verilmesini emreder. Geçmişte mevlevihanesiyle şimdi balıkçılarıyla ünlü Yenikapı'nın öyküsü işte böyledir.

B.nin Notu: IV.Murat 17 yıllık saltanatı süresince zayıflayan devlet rejimini yeniden güçlendirmiş, ekonomik yapıyı son 50 yıldır olmadığı kadar sağlıklı hale getirmiştir. Kendine muhalefet eden her görüşü de yok etmek için güç kullanmaktan geri kalmamıştır. Aykırı kişiliğine rağmen Osmanlı Sultanları içindeki en başarılarından biri sayılabilir. Tüm keyif verici maddelerin kullanımını yasaklamıştır. Halkın bir araya gelerek konuşup ortaya çıkacak muhtemel muhalefet fikirlerine engel olmak için kahvehaneleri de kapatmıştır. Tüm bu sertliğin altında yatan sebep yeni kurduğu sistemin temellerini sarsacak aksi seslerin yok edilmesidir.

Yukarıdaki öykü sultanın kişiliği ve zamanın olayları gözönüne alındığında son derece gerçeğe yakın görünüyor. Öyküyü sevmişseniz size kötü bir haberim var: Yine IV.Murat'ın döneminde yaşayan Hazarfen Ahmet'in Galata'dan Üsküdar'a kadar uçması ne kadar gerçek dışıysa bu öykü de o kadar gerçek dışıdır. Yenikapı'nın IV.Murat dönemimde açılması imkansızdır çünkü o tarihte "bab-ı nev"in öyküsünün başlamasına neredeyse 150 sene daha vardı.

 
Toplam blog
: 7
: 8670
Kayıt tarihi
: 25.06.06
 
 

İyi bir okuyucu olduğumu sanıyorum. Kitaplığımın yarısı tarih kitaplarından oluşuyor. Ben de burada ..