Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '12

 
Kategori
Tarih
 

İstanbul'un fethinde gemiler karadan yürütüldü mü?

İstanbul'un fethinde gemiler karadan yürütüldü mü?
 

Gemilerin karadan Haliç'e indirilmesi

II. Mehmed, donanmanın karadan yürütülüp Haliç'e indirilebileceğni belirtti.

Birçok vezir ve paşa bu duruma tepki gösterdi. Sultan görüşlere tepki göstererek:

“Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han'ız. Allah'ın izni ve yardımı ile imkânsızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun! Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler'den yağ alıp kızakları yağlayın. Amma çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli” dedi.

Geçenlerde bir yerde böyle bir yazı okudum. İstanbul’un alınması sırasında gemiler karadan yürütüldü mü?

Yürütüldü tabi…

Neler çıkartıyorlar. İyide gemilerin karadan yürütüldüğünü sadece Osmanlı yazarları, tarihçileri, savaşçıları orada bulunanlar o dönemi yaşayanlar dememişlerki…

O dönem Bizans’lı yazarlar, tarihçiler, bilim adamları, komutanlarda yazmışlar.

Ben Fatih Sultan Mehmet’le ilgili sanıyorum ciltlerle yazı okumuşumdur.

Topkapı Şifresi o kadar uzun araştırmalar sonucu yazılmış bir kitaptır ki.

Tabiki Fatih Sultan Mehmet’i de yeterince araştırmam gerekiyordu. Öylede yapmıştım.

Yurt dışında bir çok yazarın kitaplarında da;

İstanbul’un alınışının anlatıları var.

O zamanki tarihçiler, gemilerin karadan nasıl indirildiğini hayretler içiresinde kalame almışlar. Buna da bir türlü akıl erdirememişler. Türklerin yaptığı o kadar çok şeye akıl erdirilemezki…

Gemiler karada nasıl yürümüşlerdir.

Nasıl yürüdüklerini görmüşler mi o zamanlar görmüşler.

O gemiler karadan yürütülmüş olmasaymış, olabilirmiymiş, sihirli olarak uçurulmadıkları takdirde denize inebilirlermiymiş! İnemezlermiş.

O zaman nedir bu kıskançlık. Hala sorular?

Fatihin gemileri karadan yürütüldü mü?

Yürütüldü.

II. Mehmed, donanmanın karadan yürütülüp Haliç'e indirilebileceğini belirtti.

Birçok vezir ve paşa bu duruma tepki gösterdi. Sultan görüşlere tepki göstererek:

“Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han'ız. Allah'ın izni ve yardımı ile imkânsızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun! Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler'den yağ alıp kızakları yağlayın. Amma çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli” dedi.

Bunun üzerine 67 (veya 72) parçalık donanmanın Haliç'e indirilmesi kararlaştırıldı.

Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına uzanan bir yol yapıldı.

Kızaklar döşenip, yağlandı.

Gemilerin altına konacak arabalar hazırlandı.

Çok sayıda manda ve öküz sağlandı.

Cenevizli casuslar ise yoğun çalışmayı görüyor, ama kestiremiyorlardı.

Bu sırada Molla Gürani, yanında talebeleriyle geldi.

Molla Gürani, fethin Sultan Mehmet'e gerçekleşeceğini belirterek:

“Hünkârım, fetih size nasip olacaktır. Sakın vazgeçmeyin. Müritlerimle geldim. Kefenlerimiz boynumuzdadır. Ölene kadar fetih yolunda yürümeye andımız var”

Bir gece içerisinde donanma Haliç'e indirildi.

22 Nisan'da donanma Haliç'ten ateşe başladı.

Haliç’e gerilen zincir Hasköy ile Ayvansaray’da bulunan iki ordunun buluşmasına mani teşkil ediyordu.

Önce gemilerin karadan çekileceği yer tesbit edildi.

Burası Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğaskesen’den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pastahanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Perapalas yanından Kasımpaşa’ya yani Haliç sahiline çekiliyordu.

Yapılan ölçümlerde:

Tophane’den dört yol ağzına 980 adım

Tepebaşı’na kadar 240

Kasımpaşa’ya kadar da 906 adım ki, toplam 2156 adımdır.

Bu da yaklaşık 3 mil kadar tutmaktadır.

Hazırlıklar tamamlandı.

Topahene’den ayrılan 50 ila 70 adet arasındaki gemi, 21–22 Nisan gecesinde Kasımpaşa’ya kadar indirildi.

Bu olayın doğruluğunu, hem savaşta hazır olan Bizans tarihçileri ve hem de Osmanlı tarihçileri ittifakla açıklamaktadırlar.(alıntı)

Bir başka yerde bu olayın daha açıklanmış daha detaylı hali var onu da aktarıyorum…

· Galata surlarının gerisindeki Beyoğlu, Kasımpaşa, Hasköy tarafları Zağanos Paşa’nın kumandasına verilmiş olup maiyyetinde on beş bin kadar kuvvet vardı. Haliç ile karşı sahil Ayvansaray'a kadar bunun nezareti altında bulunuyordu. Zağanos Paşa Hasköy''den karşı sahile bir köprü yapmağa memur edildi; bu köprü yapılırsa surlarla Beyoğlu arasında irtibat tesis edilebilecekti. Bunun için Haliç'e sokulacak olan bir kısım Osmanlı donanmasiyle Haliç'teki düşman donanmasının bertaraf edilmesi ve köprünün emniyet altında bulunması lâzımdı.

· Galata Cenevizlileri, mavi boncuk hikâyesi gibi hem Bizanslıları ve hem de Osmanlıları idare ediyorlardı. Bir taraftan imparatora olanca kuvvetleriyle yardım ederlerken diğer taraftan da pâdişâha dostluk gösteriyorlar, istenilen harb levazımını bol - bol veriyorlardı. Toplar için lâzım olan zeytin yağını ve diğer her şeyi Osmanlılara verdikleri gibi geceleri de gizlice rumlar tarafına geçerek onlarla da çalışıyorlardı...

· Sultan Mehmed, donanmasının mağlubiyetini, eski gemiler, variller, kalın zincirlerle bağlı olan Yalıköşkü ile Kurşunlu Mahzen arasındaki mâniayı geçip Haliç'e giremediği için başka bir çareye başvurdu. Osmanlı donanmasının Haliç'e, sokulmak istenmesi buradaki surların metin olmamasından dolayı tahrip edilmesi kolay olduğu içindi; zaten zincirin gerilmesine de sebep bu idi.

· Padişah Haliç'teki düşman donanmasını batırmak için top makinesi yaptırarak bununla yüksekten taş gülleler atmağa karar verdi; Beyoğlu sırtına koydurduğu bu makineler ile Haliçteki gemilerden bazılarını batırmıştı.

· Bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesine kat'î zaruret hasıl olmuştu; ve ona göre hazırlığa başlanmıştı; bu suretle hem düşman donanması bertaraf edilecek ve hem de Hasköy'le Ayvan-saray arasına köprü yapılarak iki ordu arasında irtibat tesis edilmiş olacaktı. Verilen karar üzerine evvelâ gemilerin karadan çekileceği yer tetkik edildi. Açılacak kısım ormanlıktı ve Kasımpaşa mevkiine kadar iniyordu. Gemilerin çekileceği yol Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğazkesen'den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pastahanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Perapalas yanından Kasımpaşa'ya yani Haliç sahiline geliyordu.

· Bunun tesbitinden sonra yol tesviye olundu ve yuvarlak ağaçlardan kızaklar yapıldı. Gemilerin kızaklar üzerinden kayması için Galata Cenevizlilerinden zeytin yağı, sade yağı ve domuz yağiyle bu kızaklar iyice yağlandı. Bu işler yapılırken Galata Cenevizlilerine bu hazırlığı duyurmamak için tedbir alındı. Bu taraflardan düşman donanmasına havan topları atılmak ve zincire karşı taarruz edilecekmiş gibi aldatıcı hareketler yapıldı…

· Nihayet Çiftesütun altındaki, yani Tophane'den itibaren donanmadan ayrılan iki, üç ve beş sıra kürekli - altmış yedi veya yetmiş iki gemi - bir gece içinde (21 – 22 Nisan) yukarıda tesviye edildiğini gösterdiğimiz yoldan:

(Barbaro, gemilerin tekerlek üzerinde bulunduğunu beyan ediyor) Kasımpaşa'ya indirilmiştir. Gemiler inerken bir taarruza uğramamak için bir kaç top, okçu ve arkebuzcular tarafından himaye olunmuşlardır.

· Gemilerin bir gece içinde Haliçle indirilmesi düşmanı hayrette bıraktı. Şaşkınlık verdi. İlk iş olarak Hasköy ile Ayvansaray arasına (Avcılar kapısı tarafına) bir köprü kurmak oldu. Bir çok sandallar, fıçılar sıkı sıkıya birbirine bağlandı ve sonra bunların üstüne tahtalar döşendi ve kancalar geçirmek suretiyle eni elli ve boyu yüz kulaç bir köprü yapıldı.

· Dukas'a göre bu köprüden beş kişi yan yana geçebilirdi. Köprünün üzerine yerleştiririlen toplar ve Haliç'te Türk donanmasının toplariyle bu taraftaki surlar dövülmeğe başladı. Bu kısmın müdafaasında pek az müdafi vardı; bunun üzerine imparator diğer yerlerden alarak buradaki surlara da kuvvet göndermek mecburiyetinde kaldı.

· Donanmanın Haliç'e inmesi ve köprü yapılması büyük endişe yarattı. Toplanan bir harb meclisinde köprünün yıkılmasına karar verdilerse de muvaffak olamadılar. Yakalanan kırk Rum askeri derhal öldürüldü. Buna mukabele olmak üzere imparatorun emriyle iki yüz altmış kadar Türk esiri burçlar üzerinde katledildiler...

· Galata'da Aios Teodoros tepesine konan toplarla Haliç'teki düşman donanması dövülmeğe başlandı.

En büyük gemi batırıldı.

Düşman gemileri Galata tarafındaki kıyılara sokularak top ateşinden kurtulmuşlardı.

Fakat artık faaliyet ve hareketleri görülmüyordu.

İmparator Haliç suruna koydurduğu iki topla Türk gemilerini ateş altına alarak ikisini batırdı. Buna mukabil Kasımpaşa tepesine konulan üç büyük topla Bizans topçusunun bulunduğu surlar mütemadiyen top ateşi altına alındı... (alıntı)

İstanbul’u almak kolay bir şey değildi. Onu aldığı için, üstün zekâsı fevkalade savaş taktikleri ve üstün başarından dolayı II. Mehmet’e Fatih ünvanı verilmiş.

Yine onun İstanbul’u alması Orta Çağın kapatılmasına yeni Çağ süreci başlamıştır…

Nazan Şara Şatana

http:// http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

http:// https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....