Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '13

 
Kategori
Tarih
 

İstanbul`un gönül sultanları: Eyüp Sultan Hazretleri(r.a) II. Bölüm

İstanbul`un gönül sultanları: Eyüp Sultan Hazretleri(r.a) II. Bölüm
 

ALEMDARI NEBİ

Yazan: Özlem Süyev

Hz. Muhammed (sa.v), vefatından bir süre önce, yaptığı bir konuşmada "Konstantinopolis  bir gün elbette fethedilecektir. O’nu fetheden kumandan ne güzel kumandan, O’nu fetheden asker ne güzel askerdir," diyerek İstanbul’un fethini müjdelemişti.

Ebu Eyyub(r.a),  Resulullah’ın(s.a.v)İstanbul fethi için verdiği müjdeyi kalbinin en derinlerinde saklıyordu. Ebu Eyyub’ün(r.a),  en büyük dileği Resulullah’ın(s.a.v) bu hadis-i şerifini yerine getirmekti. Resulullah’ın(s.a.v) bir buyruğunu, hatırladı: “En büyük günah, Allah’a(c.c) ortak koşmak, müslüman bir kimseyi öldürmek ve cihattan kaçmaktır.”

Ebu Eyyub, (r.a) cihattan asla kaçmazdı. Bu uğurda yaşı hayli ilerlemiş olsa da savaşmayı çok istiyordu.  Hicretin 50. senesinde Mısır’a gelerek bizzat katıldığı İslam ordusuyla birlikte ile Konstantinapolis önlerine kadar geldi. Ama talihsiz bir biçimde, çarpışmalar sırasında hastalandı ve yatağa düştü. Hasta yatağından harbin seyrini takip ediyor ve bir an önce iyileşip, savaşmayı arzuluyordu.

Bir gün, İslam Ordusu’nun  kumandanı, Yezid bin Muaviye kendisini bizzat gelip ziyaret etti. İyi olması temennisinde bulundu. Yezid’in ziyaretinden memnun olan Ebu Eyyub(r.a) ecelinin yaklaştığını hissederek, Resulullah’ın(s.a.v)  şu hadis-i şerifini anlattı: “Konstantinopolis’de kalenin yanında bir recul-i salih defn olunacaktır” Bu sözlerin ardından i “Şayet burada vefat edersem, cenazemi hemen defnetmeyin. Ordunun gidebileceği yerin en ileri noktasına kadar götürün ve beni oraya defnedin.” dedi. Ebu Eyyub (r.a)bu vasiyetinin ardından kısa bir süre sonra da vefat etti.

Ebu Eyyub’ün(r.a)vefatından sonra, ordu komutanı Yezid bin Muaviye , Ebu Eyyub`ün(r.a)  tabutunu, askerlerin ortasına almıştı. Askerler de çarpışmalarda bu tabutu koruyarak ilerledi.  Bizans surlarını korumakta olan Bizans kumandanı bu garip hali görünce, "Bu nedir?" diye sordu, Yezid’de, "Bu Zat peygamberimizin sahabesidir. Bize senin ülkende içerilere doğru götürülüp gömülmeyi vasiyet etti. Biz de O’nun bu isteğini yerine getireceğiz."  Bu sözleri işiten Bizans kumandanı: "Sen ne akılsız adamsın, dönüp gittiğin de biz O’nu köpeklere yem ederiz," diyerek kahkahalarla gülmeye başladı.  Bunun üzerine Yezid, "Eğer O’nun kabrini açtığınızı veya cesedine bir şey yaptığınızı duyacak olursam ben de bütün Suriye`de öldürmedik Hıristiyan, yıkılmadık kilise bırakmam. Eğer ki bunu yapmazsam,  bu ölmüş bulunan Zat’a, ikramıma sebep olan son Peygamber`i inkâr etmiş olayım," diyerek komutana karşılık verdi. Kahkahası yüzünde bir anda donan Bizans komutanı,  bir süre düşündü ve şöyle dedi: "Ben, O’nun kabrini, elimden geldiğince koruyacağıma Mesih hakkı için söz veriyorum."Bu sözlerin ardından askerler, Ebu Eyyub’ün(r.a)  naaşını elleri üzerinde ordunun vardığı en uç noktaya kadar  taşıdılar. Tekbir ve dualarla O’nu asırlarca nurlandıracağı topraklara defnettiler.

Ebu Eyyub’ün(r.a) ,kabrinin üzerine de sonradan bir kubbe yapıldı. Bu mübarek Zat’ın kabri, o dönemlerde, Müslümanların ve Hıristiyanların saygı gösterdikleri bir yer olarak uzun yıllar korundu.

Ebu Eyyub ‘ün(r.a)mezarının olduğu  bölgenin Bizans dönemindeki adı; "Kozmiyon"du. Güzel havası ve av hayvanlarının çokluğu ile anılan Kozmizyon`da, çeşmeler, şatolar,  bir de av sarayı  bulunuyordu. Bu bölgede,  Bulgarların Kostantinapolis`e defalarca saldırmaları ve 13 Nisan 1204`de Haçlı Seferleri sırasında talan, yağmalama ve yangınlar nedeniyle, taş taş üstünde kalmamıştı. Ebu Eyyub’ün(r.a) mezarı da o dönemde yıkıldı ve daha sonraki yıllarda da kayboldu.

 II.Bölüm Sonu...

http://blog.milliy

http://www.antoloji.com/ozlem-suyev/

www.twitter.com/ozlemsuyev

 

 
Toplam blog
: 65
: 722
Kayıt tarihi
: 18.07.09
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo- Televizyon Bölümü'nü bitirdi. 1987 yılından bu yan..