İstanbul'un iki şehidi: Piyade Er Tuncay Türken,Piyade Er Emre Anşin

Dün pazardı... Ve dün İstanbul'da iki babayiğit daha toprağa verildi... İki anne, iki baba daha ağladı... Dedeler, nineler ağladı... Geride kalan kardeşler ağladı... Komşular ağladı... İstanbul ağladı... Millet ağladı..

Gözyaşları en güçlü silahtır.

Sinsi bir tuzakta, adına terör denen, gerçekte ise savaş olan bir durumla karşı karşıyayız.

Şehidimiz Piyade Er Emre Anşin'in cenazesinin, Selimiye Camii'nde öğle namazına müteakiben yapılacak resmi törenle kaldırılacağını öğrenince, erkenden Pendik otobüsüyle Kadıköy'e, oradan da Selimiye'ye geçtim.

Otobüsteyken milletimi, yolcuları gözlemledim. Yaşlısı, genci, bayı, bayanı kendi halinde bir hayatın insanlarıydı. Oturanların bir kısmının elinde cep telefonu vardı, Can sıkıntısından yol boyunca bu cep telefonlarıyla oynayıp duruyorlardı. Bir kısmı da cep telefonunun kulaklığından müzik dinliyordu. "Bu pazar günü İstanbul'da iki şehidimizin cenazesinin kaldırılacağını, acaba bu yolcuların kaçı biliyordu?!" diye kendime sorular sordum. Bu milletimizin davası, ama çoğumuz bihaberiz. Böyle olmamalı. Ağlayan anne hepimizin annesi. Şehit de bu koca milletin evladı.

Cami avlusuna girdiğimde bir manga askerin, cami avlusunu temizlemekle meşgul olduğunu gördüm. Kısa sürede avlu tertemiz edildi.

Zamanı doldurmak için Harem'e indim. Nikah ve düğün salonu benzeri bir cemiyet evinin önünde biriken bir kalabalık vardı. Orada da nikah için bekleyenlere baktım. Aralarına karıştım, burada da milletimi gözlemledim. Buradaki babalar oğul ile kız evlendirecekler. En doğal hak. Sosyal hayatın bir gerçeği. Ama burada nikah töreni için toplanan cemiyet bilmeli ki, şehitlerimiz sayesinde bu sosyal hayatın gerçekliğini yaşayabiliyoruz.

Dün pazardı... İki baba şehit düşen oğullarını toprağa verdi. Bazı babalar da oğullarını-kızlarını evlendirdi. Gülmek hakkımız. Ama ağlayan varsa, her işimizi bırakıp ağlayanla ağlamalıyız. Böyle güçlü oluruz; böyle bir ve bütün oluruz.

Şehitlerimizin ardında milyon olup yürümeliyiz. Bu dava milletin davasıdır; bu dava millete mal edilmelidir. Bu dava yalnızca asker ve polis analarının davası değildir.

Öğle namazı için tekrar Selimiye Camii'ne döndüm. Namazdan sonra şehidimizin cenazesinin ikindi namazına müteakiben kaldırılacağını öğrendik. Namaz vaktine kadar cemaatle camide bekledik, çünkü dışarısı soğuktu.

Şehitlerimizle ilgili bugünkü Yeniçağ Gazetesi'nin haberini buraya alıyorum. Bu haber, aynı zamanda yaşadığımız bu acı günlerin de tarihi bir belgesidir. Haber Anadolu Ajansı kaynaklıdır:

"Yüreğimize gömdük
Terör örgütüyle girilen çatışmada şehit olan Tuncay Türken, Ataköy’deki cenaze
töreninin ardından Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Törende gözyaşları sel oldu

Ağabeyini asker selamıyla uğurladı
Ataköy 5. Kısım Camii’ndeki törende baba Cemal ve anne Şaziye Türken oldukça üzgün görünürken, küçük kardeşi Yasin Türken, şehit ağabeyi Tuncay Türken’i
asker selamı vererek uğurladı

Şırnak’ta bölücü terör örgütüne yönelik operasyonda şehit düşen piyade er 21 yaşındaki Tuncay Türken’in cenazesi,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle İstanbul’da toprağa verildi.

Başbakan da katıldı
Şehit er Türken için Ataköy 5. Kısım Camisi’nde düzenlenen törende, şehidin babası Cemal Türken ve annesi Şaziye Türken taziyeleri kabul etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şehidin anne ve babasına taziyede bulundu. Cenaze namazı başlarken camiye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte ön safta yer aldı. Başbakan Erdoğan, bu sırada şehidin 8 yaşındaki kardeşi Yasin’i önünde tutarak cenaze namazını kıldı.
Başbakan Erdoğan, namazın ardından şehidin anne ve babasına taziyelerini sundu. Şehit er Tuncay Türken’in naaşı, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından top arabasına konuldu. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın da katılımıyla oluşturulan kortej eşliğinde bir süre taşınan Türken’in cenazesi, daha sonra ulaştırıldığı Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi.

Hainlere lanet yağdı
Törene, Devlet Bakanları Nazım Ekren, Mehmet Şimşek, Murat Başesgioğlu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile üst rütbeli askeri erkan, şehidin ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Vatandaşlar, terör örgütü ve elebaşı aleyhine sloganlar attı. (AA)

2 oğlum daha var vatan için feda olsun
Şehit Er Emre Anşin ise Üsküdar Selimiye Camii’nde düzenlenen törenin ardından Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Törene, Anşin’in yakınlarının yanısıra bazı bakanlar, askeri yetkililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören boyunca omuzundaki Türk bayrağı hiç indirmeyen şehit Anşin’in babası Selami Anşin, gazetecilerin soruları üzerine “2 tane daha oğlum var. Onları da bu vatana seve seve kurban ederim. Ben hainin yüzünü güldürmem. Vatan sağolsun” dedi. Anne Remziye Anşin ise oğlunun 8 Nisan Çarşamba günü kendisini telefonla aradığını belirterek, duygularını, “Bana ’Anne, ben şehit olmaya gidiyorum. Arkamdan ağlamayın’ dedi. Oğluma söz verdim, ağlamayacağım. Onları sevindirmeyeceğim” diyerek dile getirdi." (Türkiye'de Yeniçağ Gazetesi, 13 Nisan 2009 Pazartesi)

Üzgünüm. Dün yazmak istedim, ama yazamadım. Şehidimiz Emre Anşin'in akranı olan çocukluk arkadaşı Tengiz Yavuz, şehidimiz için bir şiir yazmış, kopyasını aldım. Onu da buraya alıyorum. Bunlar milletimizin saf, tertemiz duygularıdır. Tören boyunca milletimizin göz bebeği askerler ve polisler, bizlere fedakarca yardımcı oldular. Şehit yakınlarını bir an için yalnız bırakmadılar. Edirnekapı'da gözyaşları tekrar sel oldu. Milletler boşuna ölmez ve boşuna ağlamazlar...

"DİNLE ŞEHİDİM

Yiğit şehidim:
Şimdi gökyüzünden şu;
Kutsal törene bakıyorsun...

Bak şehidim:
Senin türkündür bu,
Bu kahramanlık,
Bu ölümsüzlük senin...

Dinle şehidim:
Ney kadar derin,
Hıçkırık kadar temiz,
Gözyaşı kadar güzelsin...

Ve bilirsin ki şehidim.
Al bayrakla yücelen her şehit,
En asil gücüdür bu milletin...
Vatan sağolsun!.. "(12.04.2009 Çamlıca; Tengiz Yavuz)

Bu coğrafya çok önemlidir; Türk Milleti çok değerlidir... İstiklal Harbi öncesindeki gibi bir ve bütün olmalıyız. Her birimiz dağın ardını görebilmeli, başa geleceği de bilmeliyiz...

Şehit Piyade Er Tuncay Türken ve Şehit Piyade Er Emre Anşin ruhunuz şadolsun!... Milletimizin başı sağolsun!..