İstanbul'un kahrını çekeceğime, İzmir'in İmbat'ını içime çekerim

İki şansım vardı. Ya İstanbul’a gidecek o keşmekeş içerisinde bunalıma girecek.

Ya da İzmir’in imbatını içime çekerek keyfimce yaşayıp, çalışacaktım.

Ömrüm biricik İzmir’imde geçti diyebilirim.

Atatürk Organize’ye çok alın terim aktığındanmı bilinmez.

25 yıllık iş hayatımı, kuruluşlarda orda tamamladım diyebilirim.

Sadece iki fabrika vardı işe başladığımda ,

Dün gibi aklımda Verbo Boya ve Çine Tekstil.

Şimdi sanıyorum bine yakın fabrikayı buldu.

AOSB’ye de ,İzmir Sanayicisine’de çok şey borçluyum.

Onlarda bana.

Hem aldım , hem verdim.

Hep dengeydi benim hayatım.

Ne zaman kulak kristallerim oynasa hayatımda dengesiz giden şeyler olduğunu anladım.

Gardımı aldım.

Bedenimi hep dinledim.

İstanbul’a yıllar boyunca bazen haftada üç gün gitsemde,

Hislerim hep İzmir’i seçti.

Bedenim de bunu destekledi.

Bugün tercihim artık kendime ve İzmir’e yatırım yapmaksa.

Tek sebebi önce kendim,sonrada İzmir’e katkımı düşünmemdir.

Kısacası ,İstanbul’un kahrını çekeceğime,

İzmir’in imbatını ve huzuru seçtim.

Evet ,yani adım üzerinde kendimi seçtim.

Sadece kendimi.