İstanbul Valiliği'ne Bravo Bravo Bravo!

Bu ülkede eşcinsellerin, travesti ve transseksüellerin az sayıdaki nefes alma alanlarından biri olan Lambdaİstanbul Derneği kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya. Hayır hayır, öyle kanuna aykırı bir eylem yaptıkları için değil, "ahlaka aykırı" oldukları için. Davayı açan da İstanbul Valiliği! Anlaşılan valilikte bu işlerden sorumlu olan kişiler öyle paniğe kapılmışlar öyle paniğe kapılmışlar ki ahlak elden gidiyor diye, hızlarını alamamış mahkemeye gidivermişler Lambda'nın kapatılması için. Hatırlarsınız belki, Hrant Dink cinayeti öncesinde de kendisini valilğe çağırıp "uyarmışlardı" yaptıklarından ötürü. İstanbul'da valilik bu işlere bakıyor yani, haa bir de 1 Mayıs'ta zorla olay çıkarmakla ilgileniyor, onu da unutmamak lazım. Neyse, gelelim Lambda'nın kapatılması hikayesine...
Birgün birgün bir çocuk, pardon bir valilik çalışanı, artık nereden aklına geldiyse bilinmez, eşcinsellerin, travesti ve transseksüellerin dayanışması amacıyla, kanunun gereklerine uygun olarak kurulmuş olan Lamda'nın "ahlaka aykırı" bir dernek olduğuna hükmetmiş. Kalkıp derneğin kapatılması için Beyoğlu Başsavcılığı'na başvurmuş, neyse ki savcılıkta aklı başında birilerinin eline geçmiş dosya ve dava açma talebi "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), BM Medeni ve Siyasi Haklar Evrensel Bildirisi'nin 20/22 ile Anayasa'nın 33. maddelerine" dayanılarak reddedilmiş. Eh, bu karar pek memnun etmemiş tabi sayın, saygıdeğer, yüce, ulu, tertemiz, ahlaklı İstanbul Valiliği çalışanlarını. Hemmmennnn bir üst mahkemeye itiraza koşmuşlar. Bir üst mahkemedekiler de birden Türkiye'de yaşadığımızı, konulara asla akıl-mantık çerçevesinde bakılmaması gerektiğini hatırlamışlar doğal olarak. "Açılsın efendim dava, hakim bey karar versin ahlaka aykırı mıdır değil midir" demişler. Uluslararası hukuk filan nereye kadar ama değil mi? Kararda da aynen bunu söylemişler zaten: "(...) hiçbir özgürlüğün sınırsız olamayacağı, özgürlüklerin kamu düzeni, genel ahlak anlayışı, ailemizin ve çocukların korunması, özellikle başkalarının özgürlüklerinin korunması bakımından sınırlandırılabileceği, bu gibi değer yargılarının ülkeden ülkeye değişmekte bulunduğu, başka ülkede bulunan her şeyin ülkemiz açısından da kesinlikle doğru olduğu sonucuna varılamayacağı gibi, ülkemizdeki somut olaylarda yapılan müdahalelerin ulusal yasamıza ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil edip etmeyeceğine ilişkin hukuki nitelendirmeyi hâkimin yapmasının daha uygun olacağı kanaatine varılmıştır."
Anlamadıysanız bir daha söyleyelim, değer yargıları ülkeden ülkeye değişmektedir. Eh olur olur, değer bu, kimde ne kadar olacağı belli olmaz. Peki Lambda "değer yargıları" çerçevesinde mi değerlendirilmelidir yoksa cinsel azınlıkların haklarının korunması çerçevesinde mi? Asıl soru bu galiba değil mi? Neyse, en azından biliyoruz ki ahlakımız için endişe etmemize gerek yok, İstanbul Valiliği o işin icabına bakıyor...