İstavrit

Akşam eve giderken 1 kilo istavrit aldım iyi mi?

Tezgahta ilk gün her türlü balık vardı; istavrit, palamut, barbun, mezgit filan.

Artık Karadeniz, balık; balık,  karadeniz,

Hava balık kokar; mevsimidir de...
Eh ne iyi.

Neyse işte, baktım tezgahta bir palamut bir istavrit var... İstavritten yana kullandım seçimimi sanki palamut ağır  kaçacak gibi geldi bana.

Balığı ayıkladım, başlı balık kızartıp yemeyi, görüntüde güzel olsa da sevmem ben. Bir tek Alabalığı severim. O da orjinaliyse... Vallaha sakatatçı gibi beynini meynini yerim mübareğin.

Her neyse işte, Balığı ayıklamışım, resimdeki gibi küçük balık tavasında 3 tur da ayrı ayrı kızartmışım.Üstüne limon.Uff... çıtır çıtır vallahi:))) İstaviritinde tazesi çekliyor her balık gibi yani.

1 kilo balığı tek başıma yemedim tabii; misafirlerim de var. masayı kurarız, şöyle salataları, turşuları, lahana yemeğini, tabiiki buz gibi suyu da yanına ekledik:) rakı yok hey.

Sofrayı kurmuşum ki, misafirler artı misafirler pörtledi.

Afiyetle yedikde... Aç karnına güzel güzel kokan balık kızartması, tok karnına çekilmez oldu.

Kendimizi terasa attık. Çayımızı içtik.

Sonra, çok sonra, mutfağa çamaşır sularıyla girmek zorunda bırakıldım ben:(((

Bi süre balık yemem dedim kendi kendime bulaşıklarla uğraşırken, kokuyla savaşırken  ama... şimdi, sırada hangi balık var demeye başladım.

Vallahi öyle...