Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; neymiş Türk İstikbalinin evladı?

Merhaba bugün 10 Kasım 2011 Atatürk bundan 73 yıl önce vefat ettiğinde babam 7 yaşındaymış. Giresun'da bir ilkokul öğrencisi olan babam o gün, herkes çok ağladığı için kendisinin de ağladığını anlatırdı.
Eski video ve fotoğraflara bakıyorumda herkes ağlıyormuş gerçekten. Bu kadar milletçe bir acı çekilmiş bir başka durum bilmiyorum! O yetmezmiş gibi 73 yıl önce vefat etmiş herhangi birinin (bugün, hala) yasının tutulduğunu görmedim. Ayrıca her yere dikilmiş heykel ve resimlerinin hala sevgiyle korunduğu bir başka canlıya rastlamadım.
Bu ne demektir bilir misiniz? Atatürk ölmeyecektir. O artık ölümsüz olmuştur. Kim bizi zorla Anıt Kabir'e götürebilir. Kim saat 9'u 5 geçe saygı duruşuna zorlayabilir. Artık kimse. Hele bu günlerde kimse! Hatta tam tersini yapmamız için içinden dua edenler bile çıkacaktır.
Onu anlamayan ona kin güden nankörler vardı. Şimdi çoğaldılar. Niçin biliyor musunuz. Körler yüzünden. Ben her zaman nankörleri bir ölçüde anlıyabiliyorum. Bunlar ya kötüdür, ya da menfaati icabı işine öyle geliyordur. Oysa körleri anlamak çok zor. Onlar bu gidişi görmezden gelirler. Görmüyor musun dediğimizde, rahatlıkla "yoook" derler. Cumhuriyete ve Atatürk'e yapılan düşmanlığı görmezden gelen körler, sizi hiç anlamıyorum. Oysa Atatürk bu günlere dikkatimizi çekmişti, yine ileri görüşlülüğü ile demişti ki;


Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
      

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927


Başka söze ne hacet!
Berrin Aksu

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..