Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İşte bu bizim hikayemiz!

Bir fotoğrafçıyım ben. Yani mezun olduğum okul öyle diyor. Mezun olunca ne yapacağımı sık sık düşünürdüm okuldayken. Sonra bir rehavet çöker; “Amaan mezun olunca düşünürüz” derdim. Sonra mezun oldum, bir süre iş baktım, bulamadım. O arada halihazırda on yıllık sevgilimle daha fazla sokak köşelerinde gezmek istemediğimize karar verip evlendik. Başta her şey güllük gülistanlıktı. Aynı evdeydik. Samanlık seyran olurdu ve ben de eh koca üniversite mezunu, aklı başında biri olarak bir iş bulurdum. Öyle olmadı işte.. İş aramakla bulunan bir şey değilmiş. Başlarda güzel geliyordu aslında işsizlik. Koca ev, bana ait. Dünya şekeri bir koca. Elimin altında her türlü konfor. Fotoğrafçı dediğin iş bulmaz, yaratır. İş bulamadıkça ben de kendime yeni işler yaratma derdine düştüm. I ıh olmadı.. İş kurmak için de belli şeyler lazımdı, para gibi mesela. Sonra sonra, işte buradayım: evimde.

Aslında çocukken her şey farklıydı. Ben evin parlak çocuğuydum. Büyüyecek, aklı başındalığımla annemin babamın hayatta başaramadığı her şeyi başaracaktım. Okuyacak, iş güç sahibi olacak, aklı başında bir evlilik yapacak ve böylece başarılı olmak için gereken her şeyi yerine getirmiş olacaktım. Ama kazın ayağı öyle değilmiş. Ben büyürken dünya değişti. Önce katsayı diye bir halt çıkardılar. Ben iletişim meslek lisesi mezunuyum. Üniversitede iletişim okur, gazeteci, televizyoncu falan olur hatta belki en sevdiğim iş olan yazı yazmaktan da para kazanırdım. Bu katsayı mevzusu tüm planları bozdu. Önce istediğim üniversiteye gidemeyeceğim söylendi. Ardından istersem iki yıllık bir meslek yüksekokulunda istemediğim bir bölümde okuyabileceğim.. Liseden sonra Piyasa Araştırmaları diye benimle hiç alakası olmayan bir bölüme girdim. Orada çok havalı bir ‘reklamcılık’ hocamız vardı. Dakka bir gol bir misali sınıfa bakıp; “buraya kızlar koca bulmaya, erkekler askerlikten kaçmaya geliyor” demesi hala kulaklarımda. O okul fazla gitmezdi, gitmedi de. Ardından ne yapmaya karar vereceğim günler yılları kovaladı.

En sonunda güzel sanatlar fakültesine girmeye karar verdim. Orada katsayı yoktu. Lise günlerimden kalma fotoğraf makinesini de yanıma alıp fotoğrafçılık okumaya başladım. Orası başka bir dünya. Bambaşka. Dört yıl boyunca işte o “mezun olunca ne yapacağım?” soruları ara ara beni dürterek okulu bitirdim. Sonrası da yazının başında anlattığım gibi. Evlilik, işsizlik ve tam zamanlı ev kadınlığı.

 
Toplam blog
: 4
: 472
Kayıt tarihi
: 09.04.12
 
 

Üniversite mezunu, işsiz, ev hanımı -ama sofistike- nasıl oluyor onu anlatıyorum. ..