İşte hayatı, sanatı ve düşünceleriyle kendi anlatımından Vural Şahin

“GÖNLÜNDE SEVGİYE UFAK BİR YER AÇ HAYATIN BİR İÇTEN DUAYA MUHTAÇ”

“Sakın Unutma” isimli şiirden / Vural Şahin

Günler geçip giderken hep bir koşuşturma içindedir insanoğlu. Kimileri sadece kendisi için çabalarken bazıları yer yerinden oynasa bile dönüp arkasına bakmaz. Öte yandan öyle insanlar vardır ki gördükleri, duydukları, tanık oldukları gelişmeler karşısında duyarsız kalamazlar. Ve hayatın gerçeğinden onlara yansıyanlar karşısında susamazlar. Şiirler yazarlar, besteler yaparlar, öğrenciler yetiştirirler, birbirinden güzel organizasyonlara imza atarlar. Farkındalık böyle bir şeydir işte ve umursamak, insana insanca yaklaşmak, değer vermek belki kendinden bile çok önemsemek karşındakini o kişiyi özel kılar. İşte o özel insanlardan birini Bestekar, Güftekar, Sporcu, Öğretmen Vural Şahin beyefendiyi konuk etmek istedim satırlarıma ve o mütevazı kişiliği ile beni kırmayarak söyleşi teklifimi kabul etti.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Satırlarıma hoş geldiniz Vural Bey.

Vural ŞAHİN: Teşekkür ederim. Sağ ol.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Vural Bey izninizle şu andan itibaren size “Hocam” diye hitap etmek istiyorum çünkü ben de pek çok öğrencinizden sadece biriyim. Zaman zaman yazdığım bazı şiirlerim hakkında görüşlerinizi sorup tecrübelerinizden yararlanabildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. İlk sorum… Ben nasıl bir öğrenciyim Hocam?

Vural ŞAHİN: Hoca sıfatı taşıyan insanlar öğretir. (ki bu devletin verdiği bir sıfatta olabilir. O yolda yürüyen insanların bilgisine güvenenlerin hitap şekli de olabilir.) Öğrenciler öğrenir ama sorun burada değil. Esas olay öğrenilen şeylerin sürekli tekrarı ile tecrübenin arttırılmasıdır ki sen bunu çok iyi yapıyorsun gördüğüm kadarıyla. Yani beni yormuyorsun. Şu an çok iyi yoldasın.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Bu cümleleri sizden duymak ne kadar güzel, teşekkürler Hocam. Artık sorularıma başlıyorum. Sizi tanıyanlar zaten biliyor ama henüz tanımayanlar için bize, kendinizden bahsedebilir misiniz, diye yöneltmek istiyorum ikinci sorumu. Lakin bahsettiğim özgeçmişiniz değil. Özgeçmişiniz çeşitli yerlerde yayınlanmış. Merak edenler bulup okuyabilirler elbet ama benim okurlarımıza ulaştırmak istediğim Vural Şahin’in özü, yaşam biçimi, hayata bakışı.

Vural ŞAHİN: Hayatımı sanatın inceliği üzerine kurmuş biriyim ve burada çalışıyorum. Sağ olsun ailemde destekliyor. Huzurum yerinde Rabb’ime binlerce şükür. Bu ortamda en büyük arzum ve gerçekleştirdiğim bir şey var ki bunu da hep yapıyorum. Yıllar vererek kazandığım hatta ve hatta ekmek yediğim bilgilerimi maddi manevi bir şey beklemeden paylaşırım hak edenle tabi ki. Şu kısa hayattan gerçek aleme götüreceğimiz bir şey yok yaptıklarımız hariç. Bir dua yeter diyerek hizmete devam ediyorum.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Ne de iyi yapıyorsunuz. Veren el, alan elden her zaman için daha evladır, deyişini hatırlattı bana bu sözleriniz. Hocam, pek çok kişi gibi ben de şiirlerinizi çok beğendiğimi ifade etmek istiyorum. Yanılmıyorsam yedi yüze yakın şiiriniz var ki bunların hepsi de bestelenmiş. Pek çoğuna klip çekilmiş. Bunun sırrı, başarının gizi nedir, diye yöneltmek istiyorum sorumu ama tabii bu konuda benim de bir fikrim var ki ben şiirlerinizin yüreğe dokunmasına, dinleyenleri çekim alanları içine bir mıknatıs edasıyla çekivermesine bağladığımı belirterek sözü size bırakıyorum.

Vural ŞAHİN: Şiirlerimde kelime oyunlarının yörüngesine girmekten ve kafiyeye köle olmaktan kaçarım. Önce duygu gelir. Duyguyla bilgi birleştiği ve bu konuşur dilde kağıda döküldüğü zaman kalıcılık başlıyor. Herkesin kendinden bir şey bulması kaçınılmaz oluyor.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Muhteşem bestelere ilham kaynağı olan unutulmaz ve çok sevilen güftelerin sahibi olarak sizin şiir tanımınız nasıldır?

Vural ŞAHİN: Şiire bakışım… İç dünyamdaki fırtınalarımın, gelgit olaylarımın, düşüncelerimin, duygularımın, dualarımın, temennilerimin, dileklerimin, özlemlerimin, sevgi saygı, bilgi ve tecrübe ile karılıp kağıda aktarılması.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Ben bestelenmiş her şiirin artık güfte olduğunu düşünüyorum. Sizce şarkı sözü ve şiir birbirinden ayrılabilir mi ya da şöyle sorayım bu ikili birbirinden farklı mıdır?

Vural ŞAHİN: İkisi farklıdır ama birbirlerinin sınır çizgilerini bilerek ya da bilmeden karşılıklı olarak çok aşmışlardır ama bu da çok rahatsızlık vermez. Ayrıca şiirin malzemesi daha boldur, gezdiği alan geniştir. Şarkı sözü malzemesi itinalı kullanılmalıdır çünkü azdır ve gezdiği mesafe küçüktür oysa çıkardığı ses bazen yıllar sonrasından duyulabilir.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: İşte şarkı sözünün özelliği de burada gizli gibi. Hocam, genellikle hece vezni ile yazıyorsunuz değil mi? Bu veznin dışında serbest şiir ve aruz vezni ile de şiir çalışmalarınız oldu mu?

Vural ŞAHİN: Her üç dalda da çalışmalarım oldu hem de iddialı konularda. Ama ben en sonunda hecede karar kıldım. Bu bir tercih olayı. Belki de bu fikrimi destekleyen ayrıca bestekarlık yönümün de olmasıdır.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Şiirinizin müzikle buluştuğu, size ve dinleyiciye ulaştığı o mükemmel anı tarif edebilir misiniz bizlere.

Vural ŞAHİN: O mutluluk sıcak bir çölün ortasında esen bir rüzgar gibi muhteşem bir zaman dilimidir. Bazı şarkıların çok tutulması da bu hislerin sürekliliğini arttırır.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: İlk yazdığınız şiirinizi paylaşır mısınız bizlerle.

Vural ŞAHİN: Bir defterim vardı kaybolan ve kayboluşuyla beni günlerce üzüntüye sokan ve hatta hatırladığımda şimdi bile içimi burkan. Birçok şiirim orada gitti. Tabi ki ilk karalamalarımda.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Bu çok üzücü. Emeğin kaybolması. Kim bilir ne kadar güzel çalışmalarınız vardı içinde siz mütevazılık göstererek karalama diye tanımlasanız da. Yine bir ilkten bahsedelim istiyorum ve şiirinizi ilk besteleyen gönüllerde yer edinen, sevilen bir isim olan Orhan Gencebay beyefendi. Hocam, o anki mutluluğunuzu tahmin edebiliyorum ve hemen sormak istiyorum o günden bugüne ne değişti hayatınızda diye.

Vural ŞAHİN:Çok bir şey değişmedi diyemem. Omzumda sanata karşı duyduğum saygının ağırlığını arttırdı ve benim de daha çok bu işe eğilmemi sağladı. Gerçi hazırlıklıydım bu günlere.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Ne güzel beklentilerinizin gerçekleşmesi, aynı  zamanda da zor tabi yüklenilen sorumluluğun büyüklüğünü düşünecek olursak. Peki… Bugün itibariyle hayatın neresindesiniz?

Vural ŞAHİN: Ailem, çoluk çocuğum, sanatım, dostlarım, ürettiklerim, üretmeyi düşündüklerim. Hep beraber ömür yolunda yürüyoruz Rabb’imin biçtiği en son nefese kadar.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Allah sağlıklı, uzun ömürler versin Hocam size ve ailenize. Ve hayatınızdaki enstrümanlar…  Bağlama, ud ve tambur çalıyorsunuz ve hatta bir dönem Hoytur Halk Oyunları Derneği’nin bağlama grubunu çalıştırdınız. Bu enstrümanlar birbirinden farklı gibi gözüküyorlar. Hocam, bir enstrüman çalmak diğer müzik aletlerini çalmayı da kolaylaştırıyor mu?

Vural ŞAHİN: Kolaylık sağlar büyük ölçüde. Genelde başlangıç aynıdır. Çalınmasında lezzet farklılıkları vardır ayrıca ustalık görünümü de çok şey anlatır.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Müziğin yanı sıra bir dönem Uzak Doğu sporlarıyla ilgilendiğinizi biliyoruz Hocam. Bu ilgi nerden geliyor, neden Uzak Doğu sporları?

Vural ŞAHİN: Futbol oynadım. Badi çalıştım. Bunların yanı sıra 8 sene judo ve 4 sene karate  spor dallarında önce talebe sonra hoca olarak görev yaptım. Bu bir zevk meselesi.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Şiir, müzik ve spor nasıl bir araya geldi peki?

Vural ŞAHİN: Zamanı nasıl iyi değerlendiririm ve çalışmalarımdan sonra kendimi nasıl dinlendiririm düşüncesidir beni bu dallarda aktif yapan.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Biliyorum ki sizin paylaşımcı bir tabiatınız var ve işin mutfak kısmında bulunmayı tercih ediyorsunuz. Peki, bu mutfak kısmında nasıl pişer yemekler, o lezzetli tatlar nasıl elde edilir, diye sorsam size.  

Vural ŞAHİN: Zaman hangi malzemeyi ne kadar kullanacağınızı öğretiyor size. Bazen uykunuzdan, bazen sohbetinizden, bazen kendinize ayırdığınız zaman diliminden bir şeyler alarak.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Bunlar bir nevi vazgeçiş gibi görünse de geriye dönüşü güzel olan şeyler elbette. Hocam gerçek zenginlik verdiğiniz emeklerin, edindiğiniz dostlukların, yetiştirdiğiniz öğrencilerinizin, paylaştığınız güzelliklerin size geri dönmesidir, diye düşünüyorum. Siz bu konuda şanslı olan ender kişilerdensiniz. Neler söylemek istersiniz bu hususta bizlere.

Vural ŞAHİN: Bu mutluluk farklı bir şey. Rabb’imin de kesinlikle sevmediği ‘ben’ duygusunun duvarlarını kesinlikle kırmak gerek. Sonrası kendiliğinden çözülüyor.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Bu işe gönül vermiş kişilere neler tavsiye edersiniz? Şiir yazarken nelere dikkat etmeliler, ne gibi bir yol izlememeliler?

Vural ŞAHİN: Taklit yapmadan usta olunmaz. Kendinden önce o yolu geçenleri kesinlikle bir müddet izlemek gerek.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Bir eserin ortaya çıkması için güftekar, bestekar ve yorumcu üçlüsünün bir araya gelmesi gerekiyor ilk önce. Ve sonra şarkıyı dinleyicisi ile buluşturmak gerekiyor. Bu büyük bir çaba gerektiriyor ve ne yazık ki pek çok güzel eser sandık köşelerinde tozlanarak heba oluyor, nefes alamıyor. Bu noktada sormak istiyorum ki şiirleri bestelenen şairler bunu dinleyiciye ulaştırmak için neler yapabilirler.

Vural ŞAHİN: Bu başlı başına bir konu.Anlatılması ve anlaşılması yıllar sürebilir. Birazda köşe başını tutmuş kimselerin görevden kaçarak yenilere şans vermemesi olayı tabi ki.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: İyi bir bestekarsınız… İyi bir güftekarsınız… İyi bir öğretmensiniz… Ve günbegün yükselen bir başarı grafiğiniz var. Tüm bu sıfatların yanı sıra da eş, baba, dede kimlikleriniz… Hocam nasıl bir eş, nasıl bir baba, nasıl bir dedesiniz?

Vural ŞAHİN: Ailesine düşkün, tecrübelerimden faydalanmaları için gerekli noktalarda hayatlarına küçük müdahaleler eden ve sevginin baş tacı olmasını arzulayan biriyim. Bu biricik torunum içinde geçerli tabi.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Ahhh keşke… Dediğiniz herhangi bir şey var mı?

Vural ŞAHİN: Vardır elbette. İnsanın yaratılışında pişmanlık diye bir olay yer bulmuşken mümkün mü olmaması. Din kitaplarımızdaki ‘af’ olayı da bu keşkelerin sonucu değil midir?

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Yerden göğe kadar halksınız Hocam. Şimdi…Paylaşmanızı istediğim bir başka güzellik de yüreğinizde yer edinen bir anınız.

Vural ŞAHİN: Her anımızın bizi götürdüğü yolculuk ayrı tabi. Gözyaşları ve kahkahanın bindiği aynı arabada da olabiliyor insan .

Sibel UNUR ÖZDEMİR:Üzüntüler, hüzünler, mutluluklar, sevinçler… Hepsi de hayatın içinden, hayata dair, aynı sanat gibi. Sanata gönül vererek, sanatla uğraşmayı sevmenin en güzel şekli olarak tanımlıyorum naçizane. Kolay yetişmiyor sanatçılar. İşte bu yüzden sanata, sanatçıya saygı duyulmasını ve haklarının, emeklerinin karşılığını alabilmelerini oldukça önemsiyorum. Siz neler söylersiniz bu hususta.

Vural ŞAHİN: Telif hakları bu işten ekmek yiyenlerin en büyük sorunu ama üzerinde çalışılıyor.

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Zaman içerisinde telif haklarının tamamen çözümlendiğine ilişkin haberler alacağız inşallah. Hocam oldukça keyifli bir o kadar da yararlandığım bir söyleşi oldu inanın ki… Dilerim söyleşimizi okuyan tüm okurlar benimle aynı fikri paylaşırlar. Gerçi daha sormak, fikirlerinizi duymak ve duyurmak istediğim çok sorum vardı, üstelik de sizi birkaç soruyla anlatmak pek de mümkün değildi. Lakin o kıymetli vaktinizi daha fazla almak, yeni yeni şiirler üretmenize engel olmak istemiyorum ve bizlerle bir şiirinizi paylaşmanızı rica ediyorum. .

 Vural ŞAHİN:7. kitabıma adını verecek şiirimi yazayım.

DİLENİYORUM

AYRILDIK SEVDAMIZ HİÇ BİTMEZ DERKEN

VİCDANIN YOKMUYDU ÇEKİP GİDERKEN

BU ŞEHİR ÜŞÜYOR SENİ BEKLERKEN

HAYATTAN YORULDUM GÜLEMİYORUM

EN GÜZEL YILLARI BIRAKTIM SENDE

O ESKİ ÜMİTLER KALMADI BENDE

YANGINA DÜŞTÜM BAK SENİN SAYENDE

YİNEDE KALBİMDEN SİLEMİYORUM

ARTIYOR GÖNLÜMÜN SENSİZ MATEMİ

YILDIZLAR TERKETTİ ARTIK GECEMİ

ÇARESİZ ÖMRÜMÜN ŞİMDİ SON DEMİ

RABBİMDEN ÖLÜMÜ DİLENİYORUM

Sibel UNUR ÖZDEMİR: Hocam beni kırmayıp bu değerli söyleşi şansını verdiğiniz için sonsuz teşekkürler ediyorum ve başarılarınızın katlanarak artmasını, sevdiklerinizle, ailenizle, şiirlerinizle, bestelerinizle birlikte sağlıklı uzun ömürler diliyorum size.

Vural ŞAHİN: Sağ ol bende teşekkür ederim. Keyifli bir sohbet oldu.

Söyleşiyi Gerçekleştiren: Sibel UNUR ÖZDEMİR

Ağustos 2013