Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

İşte mucize ekonomi.! 10 yılın sonunda AKP'nin ekonomi politikaları artık ülkeye zarar veriyor.!-2

İşte mucize ekonomi.! 10 yılın sonunda AKP'nin ekonomi politikaları artık ülkeye zarar veriyor.!-2
 

AKP iktidarının sırf kendi siyasi çıkarları uğruna uyguladığı ekonomik ve mali politikaların ülkemize nasıl menfi etkileri olduğunu bu hafta da yazmaya devam ediyorum.

Sosyal Devlet argümanıyla uygulanan oy devşirici popülist politikalar ve ekonominin giderek tüketime odaklanmasıyla ithalata bağımlı hale gelmesi, tabii ki ülkenin bütçe ve cari açıklarını da kaçınılmaz olarak arttıracaktır.

İşte bu nedenle Uygulanan yabancı sermayeye yüksek faiz ve düşük kur politikası Türkiye’yi bir sıcak para cennetine dönüştürdü. Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki, kendi ülkesini bataktan çıkarma derdine düşmüş Ben Bernanke’nin Dünya piyasalarına sürdüğü milyarlarca Amerikan Doları’ da bu politikaya büyük katkı sağlamıştır.

Yoksa bizim ekonomi büyüklerimizin fazla bir becerisinden de bahsedilemez. Eğer Amerika’nın menfaati değerli Dolar gerektirseydi bizim ekonomi büyüklerimizin aslında hiçte bir numaralarının olmadığı açık seçik ortaya çıkardı.

İşte bizim ekonomimiz de bu sayede, tıpkı tüm Dünya gibi acısı sonradan çıkacak olan yalancı bir bahar yaşamaktadır.

2012 yılında ülkemize 32 milyar Dolar yabancı sermaye giriş yapmış. Bundan Türkiye’den çıkan 8 milyar doları düşersek, 24 milyar dolar kalır. Bu meblağın 8 Milyar Doları doğrudan yatırım, geriye kalanı da tahvil ve sermaye piyasasına yatırım olarak giriş yapmış.

İşte ülkenin cari ve bütçe açıkları on yıldır bu şekilde finanse ediliyor. Burada şu düşünce akla gele bilir. Türkiye’nin GSYİH’si bu parayı rahatlıkla kaldıracak güçtedir.

Burada rakamsal ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak bir ülke ekonomisinin genel matematiksel verileri, o ülkenin toplumsal ve sosyoekonomik yapısını bilmeyenler için aldatıcı olabilmektedir. Şöyle ki, o ülkede bankalar hangi gelir gruplarına kredi vermektedir? Ülkenin vergi yükü acaba hangi toplumsal kesimlerinin sırtına binmektedir? Bu durumda o ülkenin bu toplum gruplarının GSYİH’den aldıkları pay ne kadardır?

Türkiye gibi gelir dağılımı son derece bozuk olan ve ülkenin mali yükü de gelir seviyesi belli çalışan ve emekli kesimin sırtında ise, zenginin GSYiH’si ile ekonomik durumu kısıtlı geniş halk kitlelerinin GSYİH’sini toplayarak bir yargıya varamazsınız.

Anlaşılması için belirtmek gerekirse bu gün, bankalardan kredi kullananların % 38,8’inin geliri 1000 TL’nin altında, % 37’sinin geliri ise 1000-3000 TL arasındadır. Yani tasarruf yetersizliği nedeniyle bankaların aldığı sendikasyon kredileri, bu gelir gruplarının sırtından çıkacaktır.

Bu durum enflasyon için de söz konusudur. Aylıkçı kesimler gelir durumları nedeniyle, en çok zorunlu tüketim harcamalarına para ayırırlar. Bu durumda zorunlu tüketim kalemlerindeki artış genel enflasyon oranının iki katından fazla iken, genel enflasyon oranında maaş ve ücret artışı ne kadar insaflıdır.

İşte iktidar 10 yıldır bu politika ile geniş halk kitlelerini ezmektedir. Örneğin 2013 Ocak Ayı gıda enflasyonu % 4, genel enflasyon % 1,5. Yazın enflasyonu tepe taklak eden domates, biber, patlıcan her ne hikmetse kışın genel enflasyon rakamını hiçte sanıldığı kadar yükseltmemiş. Doğrusu manidar bir durum. Bu durumda TÜİK’in de aslında sorgulanması gerekir.

On yıldır söylenen sizi enflasyona ezdirmiyoruz argümanı artık tutmuyor. Çünkü iktidar, ithalata bağımlı ekonomi nedeniyle cari açığı daha da azdırmamak için, geniş halk kitlelerinin bilinçli bir şekilde ekonomik yönden ezmektedir.

Bu şekilde iç talep daraltılıyor. Talep daralması ekonomik büyümenin yavaşlaması, ekonomik büyümenin yavaşlaması işsizlik demek, ayrıca toplumun gelirinin artmaması, hatta düşmesi demek.

İşte bu yüzden nüfusun önemli bir kısmı geçinebilmek için kredi kartlarına ve tüketici kredilerine muhtaç hale geldi. Bu durumda insanlar nasıl tasarruf edecek te tasarruf açığı kapanacak? Bir düşünmek gerekir.

On yıldır uygulanan günü kurtarmaya yönelik mali ve ekonomik politikalar ayrıntılı olarak incelendiğinde, zincirleme bir biçimde nasıl menfi etkilere neden olduğu açıkça görülmektedir.

Yazıma gelecek hafta devam edeceğim.

AHMET ELDEN

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..