- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 80
İşte Öyle Bir Şey
Günlerden en çok Salı’yı sevdim. Aylardan Haziran’ı, mevsimlerden Sonbahar’ı. Yıllardan 90’ları… Dönemlerden çocukluğumu, siyah önlüğümü, saçımdaki beyaz, yakamdaki kırmızı kurdeleyi…
Şarkı söylemeyi çok sevdim, söylerken dans etmeyi. Fotoğraf çekmeyi. Renklerden mavi’yi, gökyüzünü, denizi… Soğuk kış günlerinde sıcak battaniye altında kitap okumayı, okurken uyumayı. Çikolatalı tatlıları en çok, dem kokan çayları, kırmızı şarabı, denize karşı balık ekmek kokusunu. Dost meclisini, türküleri, musikiyi… Koşmayı sevdim ama en çok yüzmeyi, balık gibi su altına dalmayı. Boş şehirleri. Yolculuğun kendisini… Şiirleri çok sevdim, şiirleri seveni, aynı duygularda buluşmayı. Gözlerle anlaşmayı.
Ayrılıkları sevmedim hiç, günlerden Pazar’ı. Mevsimlerden kışı, tarhana çorbasını. Uykusuz gecelerin sabahını. Büyümeyi sevmedim, büyürken yitirmeyi. Müziğimi susturan gidişleri hiç sevmedim. Geride kalmanın boşluğunu, sessizce ağlamayı sevmedim, dipsiz kuyu gibi yalnızlığı… Baş etmeyi bilemediğim hasreti. Sonu mutsuz biten filmleri. Kalplerdeki mesafeyi… Kırılgan değil de çekingen küsmelerimi sevmedim hiç. Yaralarımı saklamayı. Sensiz bu dünyayı hiç sevmedim…
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
