Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

İşte yılın dizisi: The Tudors

İşte yılın dizisi: The Tudors
 

Hafta başında, kardeşimden bir mail aldım. “<ı>Ağabey, bu akşam CNBC-e’de bir dizi başlayacak, yeni, mutlaka takip et” diyordu. Bizimki boş konuşmaz, bilirim. “<ı>Tamam” dedim, “<ı>unutmazsam bakarım, adı neymiş?”. “Tudors” dedi. Hem de yabancı dizi diye düşündüm kendi kendime. Yıllardır, hiçbir yabancı diziyi düzenli olarak takip etmişliğim yoktu. Bizimkisi ise özellikle CNBC-e dizilerinin sıkı takipçisidir. “Dizi elitisti” yani.


Salı akşamı saat dokuzda, açtık kanalı eşimle. Yarın, “<ı>izlediniz mi?” diye sorarsa, “<ı>izlemedik” demeyelim, ayıp olur diye başladık ufaktan seyretmeye. Zaten kırk beş dakika sonra da Beşiktaş’ın maçı vardı, vakit geçsindi.


Dizi bitene kadar, maç gitti gümbürtüye. “Tudors” bir dizi değil de sanki on bir oscarlı sinema şöleni. Bölüm bittiğinde dahi keşke biraz daha devam etseydi diye hayıflandık. Maç aklımıza bile gelmedi.


Gelelim yapımla ilgili notlara ve bence mutlaka seyretmenizi gerektirecek ayrıntılarına. Öncelikle belirtmeliyim ki bu televizyon dizisi için ayrılan bütçe, harcanan para tam otuz sekiz milyon dolar. Pek çok sinema filminin dahi bu denli bir parasal altyapısı yok takdir edersiniz.


Yapımcısı, Morgan O’Sullivan. Yönetmenleri ise, Ciaran Donneley ve Brian Kirk. Senaryo, Oscar ödüllü “Elishabet”in senaristi Michael Hirst’e ait. Kral 8.Henry’yi canlandıran başrol oyuncusu, geçtiğimiz yılın Altın Küre ödüllü aktörü Jonathan Rhys Meyers. Ve daha birçok tanınmış ve güçlü oyunculardan kurulu dev kadro. Tüm bunları bir araya getirdiğinizde de ortaya, sinema şöleni tadında eşsiz bir yapım ortaya çıkıyor.


Çekimlerinin, İrlanda ve Kanada’da yapıldığını öğrendiğim Tudors, görkemli dekor ve kostümleri ile de bence, bu sene ki Emmy Ödülleri’nin en güçlü adayı ve favorisi. Gelelim konusuna ve benim birkaç küçük tarihsel katkıma...


İngiliz tarihinin en güçlü, en ünlü, genç ve hırslı krallarından biri olan 8.Henry’nin çalkantılı yaşamını, aşklarını, ihtiras ve politikalarını anlatan gerçek bir hayat hikayesi, Tudors.


Tudorlar (Tudors) ya da Tudor Hanedanı, İngiliz tahtına 1485 yılında geçmiştir. Ve ilk Tudor kral da, dizide hayat hikayesi anlatılan 8.Henry’nin babası, 7.Henry’dir. Aslen İskoç kökenlidirler. Malumunuz, İngiliz tahtına çıkan krallar içinde tarih boyunca, tek tük İngiliz’e rastlanır. En meşhur İngiliz Kralı Aslan Yürekli Richard dahi aslen Fransız’dır ve tek kelime İngilizce bilmediği rivayet edilir.


7.Henry, ölen kardeşinin karısıyla evlenebilmek adına, dönemin din adamları ile birtakım enteresan ilişkilere girer ve bu uygulamanın yolunu açar. Böylelikle, dizinin asıl kahramanı, Kral 8.Henry de, istemeden de olsa ölen ağabeyinin eşi Catherine ile aşk ve tutkudan yoksun, zorunlu bir evlilik yapar.


8.Henry, Katolikler’de boşanma yasak olduğundan, gerçekten sevdiği ve metresi olarak birlikte olduğu Anne Boleyn’le evlenememektedir. Bu duruma kesinlikle izin vermeyen Roma Katolik Kilisesi ve Papa’yı, aşkı uğruna, ülkesinden kovar. İngiltere’de artık, Katolizm’e alternatif olarak gelişen Anglikanizm’in temelleri atılmaktadır. İşte bugünün anglo-sakson kültürünün ve Anglikan Kilisesi’nin harcındaki aşk hikayesi.


Daha sonra evlendiği büyük aşkı Anne Boleyn, meşhur 1.Elizabeth’in annesidir.


Dizide ele alınan pek çok önemli tarihi gerçek ve konu daha var pek tabi ki. Özellikle 1500’lü yılların Avrupa’sını merak edenler ve o dönemin gelişmelerinin, bugün yaşadıklarımıza etkilerini illiyet bağlarıyla yorumlamak isteyen için yapım, adeta eğlenceli bir ders niteliğinde.


İngiltere’nin, Fransa ve İspanya ile yaptığı savaş ve ittifaklar, güç oyunları, diplomatik hamleler. İngiliz Kardinal Wolsey’in Kral’ı yönlendirmesi ve Fransız meslektaşı ile kurduğu ilişkiler sayesinde atılan evrensel barış adımları. Bugün ki Avrupa Birliği fikrinin ilk tohumları.


O dönemlerde boşalacak olan Vatikan’daki Papalık makamı için kardinaller arasında yaşanan enteresan ilişkiler ve siyasi-diplomatik hamleler. Devlet-kilise ilişkileri ve düşündürücü laiklik yorumları.


Tudorlar ile kan bağı olan Medici’lerin, İtalya’da başlayan ve Avrupa’nın bugün ki gelişmişlik seviyesinin en önemli motor gücü olan rönesans hareketine yaptıkları azımsanamayacak katkıları.


İşte tüm bu çok önemli tarihi gerçekler mükemmel bir yapım ile evlerimize geliyor. Salı akşamları “CNBC-e”, çarşamba akşamları ise kesintisiz olarak “e2” kanallarında seyredilebilecek “The Tudors”u kaçırmayın derim.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..