İstediğimizi yiyemeyeceksek yaşamanın ne anlamı var; ne yediğimiz değil ne kadar yediğimiz önemli

Yani her şeyi yiyebiliriz; hatta yemeliyiz; bazı şeyleri yediğimiz için değil çok yediğimiz için sağlığımız bozuluyor.

TV’ler reyting, sahtekâr Lokmanlar şöhret (ya da o bir şey biliyor olmanın ve bunu pazarlamanın dayanılmaz hafifliği) peşinde olup yaşamayı bilmeyen insanlarımızda eksiklerini böyle gidereceklerini sanınca ortaya dramatik bir “sağlıklı beslenme” filmi çıkıyor.

Şunu yemeyeceksin şu zararlı, bu kollestrolü düşürür şu yükseltir, armudu say ye elmayı soy ye, babam badem yağı içti kabızlıktan kurtuldu… Baban müzmin kabız olur inşallah! Sizi gidi evrenin safları sizi! Hipokrat benim talebemdi, ne dedik biz “Hiçbir besin tek başına kurtarıcı değildir” Daha doğrusu besinler hastalıkları iyileştirmek için değil hastalanmamak içindir.

Benim takip ettiğim kadarıyla sahtekâr lokmanlar ve onların uzantıları “ağzı olan konuşuyor” lar tarafından yeryüzündeki bütün besinler ve yiyeceklerin bir şekilde zararlı olduğu söylendi. Kabak zararlıdır, pırasa şunu yapar, ekmek yersen şöyle olur, fasulye gaz yapar, şeker zehirdir…

Masum bir tane yiyecek kaldı mı? Suya bile bahane bulundu… Ne yiyeceğiz lan biz! Gerçekten! Ne yesem tam ağzıma götürürken Saraçoğlu’nun TV’deki sesi “zararlı haaa”

Ya bi si...in gidin! Deli etmeyin adamı! Ağzı açık ayran delisi halkım zaten size inanmaya hazır. Çoğu gıdaları ve besinleri masalarından kaldırmışlar. Yumurta dışında şüpheyle yemediğimiz hiçbir şey yok. Ne yesek korkuyoruz. Böyle manyakça şey olur mu ya!

Kadının biri de çıkmış “sakın meyve yemeyin!” Allah’ım Allah’ım! 50 yıldır meyve yiyorum, artık yemeyecekmişim. O, muzları, kirazları, canım elmaları napacağız?

Herkesin sevdiği şeyler var. Sağlıksızmış. Yerse ölürmüş. Ölürsek ölelim, "rakı içen öldü de su içen ölmedi mi" Gülloğlu baklavayı yemeyecekmişim, valla cesedim mezardan kalkar gelir. Hayatın bir tadı bir zevki var değil mi? Sanki Hasan amcanın sakalını sıvazlamak için dünyaya geldik.

Ya kardeşim siz de yemeyi bilmiyorsunuz ki… Ağzınızın ölçüsü yok. Vanilyalı pasta çok güzel, getir bir kilo, yuh! Pasta bu be, doğum gününde, bayramda seyranda. Patates mi bu her gün yiyorsun.

Adamlar mönü yapmış “çorba, ana yemek, pilav, tatlı” Şeyine… Tövbe tövbe. İnsanlar normal yemeğin bu olduğunu sanıyorlar. Yemekte mönü olmaz. Tabldot Niyaziler insanları sağlıksız beslenmeye mahkûm ettiler. 365 yiyecek listesi yaparsın. Her güne birisi. Vanilyalı pastaya yılbaşından yılbaşına sıra gelir. İşin latifesi bir yana bildiğiniz, duyduğunuz zararı olmayan yenilebilen her şeyi yapabilirseniz ölçüyle (bir dilim baklava mesela) yapamazsanız aralıklarla yersiniz. Klasik beslenmeyi sahtekâr Lokmanlarlarla birlikte çöpe atın! Yiyeceklere ilaç gibi bakıyorsunuz ya “et yersem hastalıktan kurtulurum” Bunlar alt tarafı karın doyuran şeyler. Madem öyle eczanelerde ilaç yerine fasulye satalım.