Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '16

 
Kategori
Deneme
 

İstek bank

İstek bank
 

Yaşarken yapacaklarını ya kişinin kendisi isteyecek ya da kişinin isteyeceği şekle getireceksiniz.

Kişi istemedi ama biz istedik; ya da hayatın gereği. Yok öyle şey. Nehirler arkasından biri ittirerek mi akıyor? Öyle olsaydı bir tarafları yıkardı. Kendiliğinden aktığı için zarar vermiyor. Kişi de yaşarken yaptıklarını kendiliğinden yaparsa etrafına zarar vermez.

Bütün kötülükler kişinin isteğine ters olaylara tepkisinin sonucudur. Adam isteğini yapıyorsa (ya da isteği oluyorsa) niye tepki göstersin ki.

Peki istekler masum değilse ne yapacağız? Örnek: “Çalışmadan maaş almak istiyorum” “Onu öldürmek istiyorum” vs. Böyle diyenlere senin anan güzel mi diyeceğiz! Bunlar hastalıklı beyinler. Toplumdan ayrılıp tedavi edilecek.

Masum istek hayatın belirleyicisi… Birkaç istisna, insanların bütün istekleri masumdur. Diyelim ki kişinin isteği şöyle olsun:  “Ankara-Konya arası çok uzak, yol kısalsın” Haklıysa kısaltacaksın. Bir kişinin isteği başkasının/başkalarının ya da herkesin isteği değilse ne yapacağız? Sadece senin için bunu yapamayız mı diyeceğiz? Kişiye “Herkes ne isterse sen de onu iste” diyebilir miyiz? Kendi yapacaksa izin veririz, biz yapacaksak çok önemli ve özel istekleri (anlamlı ve diğer insanların da yararlanabileceği) imkânlar dâhilinde… Bir de mantıksız istekler var “Denizin rengi mavi değil beyaz olsun” Al eline yap, diyeceğiz.

Mantıklı olmak şartıyla insanların özel istekleri, çok istediği şeyler mutlaka yerine gelecek. Hayat bu zaten. Ekmeği poşete sokmuşsun. Bu, insanı memnun eder ama mutlu etmez. Memnuniyet mutluluk değil. Bu anlamda kişiler tek tek isteklerini belirtecek ve genel ülke düzeni kurulduktan sonra  (Ki zaten düzen de bu amaca yönelik olarak kurulacak) kişilerle birebir temas kurularak onların özel istekleri belirlenip kişi-devlet işbirliğiyle sağlanacak, kimsenin içinde “ah keşke şunu yapsaydım” diye uhde kalmayacak. İnsanlar yaşadığını anlayacak.

Yani bir anlamda hayat özel olacak. Yalnız buradaki “özel” özel hayatla karıştırılmasın, özeli “farklı” anlamında kullanıyoruz. Hayat kişilerin yaşadıklarına odaklı olacak. Yok genel hayatmış, yok ülke sorunlarıymış zaten biz bunu yaptığımızda sorunların çoğu kendiliğinden ortadan kalkacak “Mutlu Ahmet niye adam öldürsün” Masum bir (ya da birkaç) isteğin varsa yerine getirilecek. Elbet ücretini ödeyeceksin, istediklerini yapmak için yaşıyorsun çünkü. Devlet sadece bunu yapmana yardım edecek. “Evim yok, ev istiyorum” “Afrika’ya safariye gitmek istiyorum” “Oğlum pilot olmak istiyor” “Nurbanu ile evlenmek istiyorum” vs. Özel yetiştirilmiş 11 milyon kişi hizmet birimleri adı altında kişilerin bu çok değişik alandaki isteklerini sağlamak için çalışacak.

Böyle bir dünya düzeni ekonomik olarak da ülkeleri uçurur. Herkes şu anda isteğini (olmaz diye) içinde saklıyor. Öyle garip istekler çıkacak ki hayat birdenbire değişecek. Biz isteklerin öncelikli olduğu bir dünya kuracağız. Ekmek yedirmeyeceğiz, insanlara pasta yedireceğiz. İhtiyaçlarımızın yolunda sürüneceğimize isteklerimizin uğruna ölelim! Ben patates yemesem de olur ama dondurma yemesem olmaz. Benim için hayat patates değil dondurma!

Kerim Korkut yenidünya düzenlerinin fikir oluşumuna katkıda bulunacak bu yazıları okuyun, okutun!

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..