İstekler ve gerçekler...

Geçenlerde, DTP yöneticileri ile AKP’li Dengir Mir Mehmet Fırat, bir balık lokantasında buluştular.

Yemekte hangi konular konuşuldu?

İki partinin birbirlerine vermeye çalıştıkları mesajlar nelerdi?

Uzlaştıkları ya da farklı düşündükleri konular ve bunlara dair yaklaşımlar nasıldı?

İlgi ve merak uyandıran bu yemekte, konuşulan konuları ve DTP’nin beklentilerini şöyle sıralamak mümkün.

‘AKP’nin DTP’yi de, Barzani’yi dinlediği gibi dinlemesini ve Kürt sorununa çözüm önerilerini hesaba almasını...’

‘Öcalan’a İmralı’da kötü muamele iddialarının gerçek olması halinde, Kürt halkının olumsuz etkileneceğinin bilinmesi...’

‘Türkiye’nin toplumsal dokusunun bozulmaya çalışıldığını ve bu amaçla, Kürtlere yönelik bir linç duygusunun geliştirildiğini...’

‘Bu konuya sağduyu ile yaklaşılması ve özellikle batı illerinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımıza yönelik baskıların önlenmesi...’

‘Kürtlere demokratik ve kültürel haklarının verilmesi ve böylece PKK’lıları dağa çıkartan gerçeklerin ortadan kaldırılmasının sağlanması...’

Peki ya AKP’nin konuya yaklaşımı ve çözüme dair önerileri nelerdi?

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın verdiği mesajlara bakılırsa, AKP’nin temelde soruna bir ‘uzlaşı arayışı’ içinde olduğu görülmektedir.

Bunu da Fırat’ın DTP’ye yönelik, ‘PKK ile aranızdaki ilişki biçimi, Başbakan’ın çözümle ilgili açılımını engelliyor.’ ifadelerinden anlamak mümkün...

Fırat’ın konuşmasında dile getirdiği diğer önemli tespitler ise şunlar:

‘Biz sizin PKK’yı bir terör örgütü olarak görmenizi istiyoruz. Ancak isteklerle, gerçekler farklı: bunu da biliyoruz.’

‘PKK’yı bir terör örgütü olarak tanımlamanın, sizin için imkânsız olduğunun farkındayız. Fakat DTP’nin bu noktaya hassasiyet göstermesini bekliyoruz.’

Bilindiği üzere, nerede olursa, olsun bir araya gelmek, ciddi sorunları tespit etmek ve çözümüne dair önerilerde bulunmak; son derece medeni bir davranıştır.

Ama ne yazık ki, bu gelişmelerle eş zamanlı, ülkemizde meydana gelen bazı olaylar; işin iç yüzünün farklı olduğunu göstermektedir.

Bir yandan 7 ilimizde birden, ‘Öcalan’a İmralı’da kötü muamele yapılıyor.’ mitingleri düzenleniyor, diğer yandan Şırnak’ta ‘teröre lanet’ mitingi yapılıyor.

Yani, ülke çapında gerginliğin ve ayrışmanın giderek derinleştiği sinyalleri alınıyor.

Asıl tehlike ise, gelişmelerin farkında olmadan, olanları izlemekle yetinmektir.