Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '09

 
Kategori
Deneme
 

İstemeden oldum

İstemeden oldum
 

Gerçekleşen düşlerim oldu, çok düşünmekten hayatı ıskalayıp ta
gerçekleşmesine fırsat veremediklerim de oldu.

Hayal ettim ve yaşadım. Kendiliğinden gerçek oldu bazı düşlerim.
Bir gün birde baktım ki: ''Aaaa, ben bunu zaten düşlemiştim'' diyorum.
Ne güzel şey, düşlediklerimi hatırlayabilmek. Ete kemiğe bürünüşlerini
tadını çıkara çıkara yaşamak. Doğru düşlere nefes almak tekniğini bilmeden,
hayatımın tamamı, doğru nefes alışlarla geçmiş çoğu yerde.
Kendimi kutluyorum.

Mesleğimi, düşlememiştim ama, orada bile istemeden yapmak zorunda kalmayı
yediremedim kendime. Yarı deli, yarı sert, yarı komik birşey oldum.
Öğreticisi olduğum çocukların hemen hepsinden duyduğum cümle şu oldu:
'' Hocam, hiç hocaya benzemeden nasıl becerdiniz bu işleri yapmayı ??''

- Hiç bilmiyorum çocuklar, inanın istemeden oldu :))
- Yapmayın hocam yaaa :))
- Vallahi istemeden oldu. Yoksa ben kiiim otorite kim. Ya tepe lalesi olur benim çocuklar,
ya da ayarı kaçırdığım için kaskatı robotekler olurlar derdim zamanında. Çok ürkerdim
mum gibi sıra sıra dizilmiş, dişleri hata yapmamak için sıkılı onlarca sınıf dolusu
öğrencim olmasından.
- Hakkatten bazen ayarı kaçırdığınız olmuyor değil ama afedersiniz yani.
-Biliyorum bazen çok sert çıkıyorum.Farkındaysanız, o sırada sizin aldığınız duruşun karşısında,
derse devam edemiyorum. Sus pus olmuş, dudakları sarkıtmış, küsmüş yüzlerinize karşı
nasıl anlatayım simple present yok bilmem ne...............
- Evet ama litfen bir daha geçenlerde olduğu gibi çok feci azarlamayın bizi. Biz de fena
oluyoruz. Söyledikleriniz doğru, diyecek şeyimiz yok zaten. Ama ezmeyin, üzmeyin.
Biz küçüğüz daha.
- Tamam ama sizin neden o cümleleri duyduğunuzu düşünmenizi istiyorum kendinizle başbaşa
kaldığınızda, anlaştık mı.
- Evet anlaştık, biz sizi çok seviyoruz.

- Ben de sizi çocuklar.
Hayatın başında oluşunuzu, saflığınızın size sordurduğu hesapsız soruları, en şımarığınız, en zorunuz olduğunu bildiğimiz arkadaşlarınızın bile ne kadar taze ve akılcı -üretken olabileceğini
bilmeyi çok seviyorum.
Hem, hayatımın en sevdiğim devresidir lise çağlarım benim. Bu yaşların ne kadar özel olduğunu, geri alınması zor zamanlar olduğunu ve hayal edilmesi imkansız görülen şeyleri yaptırdığını billmenizi istiyorum.
- Hata yapma özgürlüğümüz olmalı değil mi ?? Bizim büyümeye ihtiyacımız var.
- Büyümeniz kaçınılmaz, istemesenizde o olacak zaten. Acele etmeyin, tadını çıkarın.
Kocaman olmanız, şık beyefendiler, zarif ve akıllı hanımefendiler olmanız için sadece
zamanın size sunduğu hediyeleri iyi kullanın. Mesela, öğretmenlerinizi kullanın.
Faydalanın, bilgi alın, hiç boş bırakmayın bizi. Tepemizde ot bitirin.

Arkadaşlarınızın varlığını kullanın. İyi ki varlar deyin. Akıl- fikir almayı kullanın.
Hataları görmezden gelmeyin. Sonuçları değerlendirin. Dersler alarak, adım adım,
az hatalı yıllara adım atın. Yorulmayın, acele etmeyin. Büyümenin yaşı yok.
Cinselliğe ani dalışlar yapmayın. Hele o konuda telaş yapmamanın, yaşa uygun kendini yönetmenin
önemini anlatamam. Yetmiş yaşından sonra yaşayamayacaklarınızı tabii ki şimdi yaşayın.
Ama kendinizi tüketmeyin. En kaçınılmaz iç güdüsel davranıştır cinsellikle tanışma.
Üzülmeden, yorulmadan, kullanmadan, kullanılmadan, zorlanmadan, zorlamadan hissedin ve
kendinize uygun bulduğunuz zaman ve yerde yaşayın cinselliğinizi. Olmazsa olmaz durumların
içinde sıkışıp kalmayın yeterki.
'
- Zaman zaman görüşelim mi sizinle hocam? Kızmazsanınz tabii bize, '' şimdi sırası mıydı ''
demezseniz.
_ Çok sevinirim, zaman ayırmak isterim evet.
Sizi tanımak bana çok şey öğretti. Beni eğittiniz. Bilmiyorsunuz ama, oğlumu sizinle birlikte
büyüttük. Hatalarımla yüzleştirdiniz, anlattınız, çıkıştınız, düşündürdünüz.

Sizi tanımak keyifti her zaman..


 
Toplam blog
: 66
: 576
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

1963 doğumluyum. İngilizce öğretmeliği yapıyorum. 20 yaşında bir oğlum var. İzmir' de yaşayan şan..