Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '07

 
Kategori
Felsefe
 

İster inan ister inanma

İster inan ister inanma
 

İnanmak, tarihler boyunca insan yaşayışını, ilişkilerini etkilemiş, savaşlara neden olmuş, dinlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Birey olarak bir çok şeye inanırız; eşimizin kişiliğine, dürüstlüğüne, çoçuğumuzun geleceğine, ülkemizin güzelliğine, tanrının varlığına veya tüm bunları olumsuz olarak düşünürsek olumsuz hallerine de inanırız.

İnsan, varoluşundan itibaren duyularıyla algılar, algılarını düşüncelere dönüştürür, düşüncelerini fikirlere dönüştürür ve bunlara göre hareket eder. Duyularıyla ne algılıyorsa, her yeni algılayışı önceki algı ve düşünceleriyle birleştirir, karıştırır ve yeni düşüncelere ulaşır. Bu süreç böylece devam eder. İnanmak veya inanmamak da, algılanan şeylerin( görülen, duyulan, koklanan, tadılan, hissedilen nesneler, okunan kitaplar, başkalarından duyulan düşünceler v.s.) zihnimizdeki diğer düşüncelerle birleşip yeni düşünce ve inançlara dönüşür.

İnanmak ve inanmamak içinde belirsizliği barındırır, % 100 kesin değildir, yarımdır, eksiktir. Ayrıca, insanlar birey olarak kendine özgü bir yaşam süreci geçirirler, senin yaşadığın yaşam sürecini benim de yaşamam imkansızdır, bu nedenle seni anlama, senin inandığını inanma imkanım ve ihtimalim sınırlıdır. Öyleyse, insanlar, neden kökeni belirsiz inanma ve inanmama olgusuna ve kendilerinin inandıkları ve inanmadıkları şeylere başkalarının da inanmalarını ve inanmamalarını bu kadar şiddetle isterler, bunun için savaşır ve öldürürler.

Bunun nedenlerini, bireysel olarak insanın içgüdüsel kabul görme dürtüsünde ve gruplaşma, sığınma güdüsünde, yönetme erkini ele geçirme isteğinde aramak gerekir diye düşünüyorum.

Tarih boyunca, bırakın insanlar istediğine inansın, istediği gibi düşünsün, diyerek bağıra bağıra söylendi, kitaplar yazıldı, yinede değişen bir şey yok.

Bilmeyen, öğrenmeyen, araştırmayan, sadece belli kalıpları dünya görüşü olarak alıp, onu da diğer insanlara zorla kabul ettirmeye çalışan insanlar çoğaldıkça bu çatışmalar devam edecektir.

İNSANA, SEVGİYE, DOĞAYA VE BİLGİYE değer vermeyen insanların, inanmak-inanmamak-zorla inandırmak-savaşmak-öldürmek süreci ve döngüsü tarihler boyu devam ettiği gibi tarihler boyu devam edecek ne YAZIK ki...

 
Toplam blog
: 9
: 622
Kayıt tarihi
: 22.02.07
 
 

Hayattaki gizemin, mutluluğun, arayışların ve yolculukların önemini kavrayan bir yolcu, Ekonomi m..