Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

İster istemez insanın kafasına takılıyor

İster istemez insanın kafasına takılıyor
 

Mustafa Duyar ve İsmail Akkol, DHKP-C’deyken polise çalışıyorlardı. Fehriye Erdal’ın örgütle ilgisi hiç yoktu. Erdal’ı Sabancı Center’da işe Susurluk kazasında ölen polis müdürü Hüseyin Kocadağ yerleştirmişti. Önce bir senaryo hazırlandı. Çocuklar (Duyar ve Akkol) James Bond çantalarla cicili bicili giydirilip Sabancı Center’a gönderildi. Duyar ve Akkol, cinayetlerin işlendiği kata asla çıkmadılar. Sadece kameralara yakalanmak için binaya giriyorlarmış gibi yapıp geri döndüler. Cinayetler işlenirken aşağıda kırtasiyenin yanında bekliyorlardı. Fehriye Erdal da bu sırada aşağı inerken kamerada görülüyordu.

Şu yukarıdaki ifadenin sahibi Tuncay Güney’dir.
Hani şu “meczup” diye alay edilen şahıs. Söylediklerini ciddiye almamak için bir neden var mı? Soruyoruz işte bu soruyu. Bir vatandaş olarak hem de.
Sormaya devam edelim.
Mustafa Duyar neden Afyon Cezaevine gönderildi?
Oysa Mustafa Duyar “Beni öldürecekler” diye feryadı figan eylemişti. Bu feryada kulaklar tıkandı ve Mustafa Duyar Afyon Cezaevine gönderildi ve hemen ardından aynı cezaevine Karagümrük Çetesi mensuplarıda nakledildiler. Sonrası malumunuz, bir isyan ve karambolden öbür tarafa gönderilen Mustafa Duyar.
Mustafa Duyar bir şeyler söyleyeceğini ve önceki söylediklerinden daha farklı şeyler söyleyeceğini buyurmuştu. Bunun üzerine birilerinin etekleri tutuştu ve Mustafa Duyar’ı ortadan kaldırmanın yollarını aramak sureti ile var olan en somut ismi şu yukarıda anlatmaya çalıştığımız şekli ile yok etti.

Mustafa Duyar’dan sonra Karagümrük çetesi neden Afyon Cezaevine nakledildi?
Neden Karagümrük çetesi, Afyon Cezaevinden sonra Uşak Cezaevine nakledildi?
Nuri Ergin “Devlet bize adam öldürttü” diye feryad ederken bu bağırtıyı kimse duymadı mı?
Karagümrük Çetesi mensuplarının avukatı Nuriş kardeşlerinde öldürüleceğine dair iddialarda bulunmuştu. Bu iddialar ciddi iddialardı ve Uşak Cezaevinde ciddi olaylar çıkmıştı.

Şimdi;
Mustafa Duyar cinayeti koşulsuz olarak mercek altına alınmalıdır. Çünkü bu işin altından pis kokular çıkıyor.
Olayları birbirileri ile ardışık bir şekilde irdelemeye koyulduğunuzda sorular bir biri ardına kafanıza takılıyor ve ilginç saptamalar yapmak durumunda kalıyorsunuz.

Örneğin; Neden Can Dündar Adalet Bakanından izin almış durumdayken Mustafa Duyar ile görüştürülmedi? Can Dündar o dönemde yazmış olduğu bir yazıda izin vermeyenin bir bürokrat olduğunu söylemişti ama ismini vermemişti. Ne zamana kadar? Taaki 23 Temmuz 2009 tarihine kadar. O bürokratın Savcı Ali Suat Ertosun olduğu ortaya çıktı.
Ortada ciddi iddialar var ve ortada yanıt bekleyen ciddi sorular var. Bu soruların yanıtları mutlaka verilmelidir ve bu iddia ve sorulara yanıt vermesi gereken kişide dönemin Adalat Bakanı ve o dönemde adı şimdi dillere dolanmış olan Savcı Ali Suat Ertosun’dur.

Bir soru daha.
Sabancı Suikastinin üç ismi vardı. Mustafa Duyar, Fehriye Erdal ve İsmail Akkol.
Mustafa Duyar öldürüldü. Fehriye Erdal Belçik’da serbest. Ya İsmail Akkol!
Sahi İsmail Akkol nerelerde? Yerini yurdunu bilen var mı? Sağ mı, ölü mü? Belli değil.

Bu husustaki gelişmeler ilginç noktalara doğru ilerliyor. İzlemeye devam edelim.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..