İstihdam sorunu

Malumunuz! Son günlerde Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, herkesin en az üç çocuğunun olmasını istedi. Yetmedi, kendisinin dört çocuğunun olduğunu, keşke beş olsaydı, altı olsaydı diye nutuklara devam etti.

Hiç bir kurum, kuruluş veya Sivil Toplum örgütü "Sayın Başbakan, siz ne diyorsunuz, ülke ekonomisinin durumu malum(!) işsizlik diz boyu, ülkede 53 milyon kişi yoksulluk, açlık sınırıda yaşıyor" demedi. Demeye cesaret bile edemedi. Medya kuruluşlarındaki birkaç yazarın ve yorumcunun dışında, nerdeyse destek gördü.

Şimdi gelelim Türkiyenin işsizlik meselesine:
TÜİK'nun en son yayınladığı işsizlik rakamını(!) 2.642.000 kişi olarak açıklamış. Bunlar İş ve İşçi bulma Kurumuna resmen müracaat edenlermiş. (TÜİK'nun görevi, sanki Türkiye İş ve İşçi Bulma Kurumunun verilerini alıp yayınlamak. Siz yapacağınız araştırma ile gerçek işsiz sayısını ortaya çıkarsanıza!)

Rakamlara bakıyorsunuz 71.000.000(Yetmiş bir milyon) kişinin yaşadığı bir ülkede, bu kadar işsizlik elbette olacak(!) Kapitalizmin beşiği AB nin demirbaşları, Hollanda, Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelerde bile bundan çok daha fazla işsiz vardır(!)

Ülkemiz için, Birleşmiş Milletler Kalkınma Proğramı çerçevesinde, UNDP hazırladığı"Türkiyede Gençlik" konulu raporunda; Türkiyede 5.000.000(Beşmilyon) Genç işsiz olduğunu, bunlardan 4.000.000 nun iş aramaktan umudunu kestiğini ve iş aramadığını, 1.000.000 nun halen kayıtlı iş aradığını belirtiyor.(Bu gençlerin hepsi Lise ve dengi okullar ile Üniversite bitirmiş çocuklar)

Ülkemizdeki genç kadın ve kızlardan 2.200.000 nun kaderciliğe razı olup, evde oturduğu, koca beklediği (tabi evli olmayanların) bildirilerek, kadınlarımızın iş gücüne ve emeğe katılımının %22.8 e gerilediği belirtiliyor.(Yani her 100 kadından ancak 22.8 i çalışıyor. Diğerleri ev hanımı kisvesi adı altında, evde oturuyor.Yani; boş, işsiz.)

Bu ülkede, artan fuhuş, hırsızlık, kapkaç, gasp, dolandırıcılık, yankesicilik vs. gibi olayların artma nedenlerinin en başında ne geliyor? Tabi ki işsizlik.

Bu kadar işsizin olduğu bir ülkede, eğer bir başbakan çıkıp; En az üç çocuk yapın, olmadı, beş olsun, altı olsun diyebiliyorsa(!) bu işte, sizce de bir gariplik yok mu?

Biz buradan soralım; Ey Başbakanım, bir ülkede bu kadar işsiz varken, çok çocuk yaparak, insanları, işsizliğe biraz daha katkı yapmaya çağırmak, neyin nesi? Siz 6 yıllık iktidarınız süresince, istihdamı artırmak, işsizliği azaltmak için ne gibi önlemler aldınız? Bu önlemler sonucu ne oldu?

Gerçi TÜİK'e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre rakamlar, tıpkı enflasyon rakamlarında olduğu gibi düşük. (Her nedense bu rakamlar Kişi Başına Düşen Milli Gelire geldimi yüksek çıkıyor. Hem de bir gecede.)

Şimdi iki raporun yayınlanma tarihi aşağı yukarı aynı. Ancak birbirlerinden o kadar farklı ki(!) Hangisine inanacağınızı şaşırıyorsunuz(!) Biz en iyisi kendi kurumumuzun yayınladığı rapora inanalım(!) Diğeri ecnebi devletlerin(!) çoğunlukta olduğu bir kurum. Bu kurumun hazırladığı rapor(!) bizi karalamak için hazırlanmış olabilir(!)

Haydi; Yola, pardon çocuk yapmaya devam(!) üç olsun, beş olsun, yetmez on olsun(!)