İstihdama çözüm önerileri...

Her ülkenin bir sorun çözme yöntemi var!..

Mesala Afrika ülkelerinin, Avrupa ülkelerinin, hani bizde bir deyim vardır ya! "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" gibi, işte bu da öyle bir şey.

Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas SARKOZY; Fransanın zengin insanlarına, çağrıda bulunup, evinizde hizmetçi çalşıtırın, aşka daha çok vakit kalsın. Kadınlarımız; ekonomiye daha çok katkıda bulunsunlar, yaşam kaliteniz artsın, çocuklarınız ile daha çok ilgilenin, sizin yerinize evinizin, ev işlerini başkaları yapsın gibi Gazete ve Dergilere reklamlar verilip, işsizliğe çözüm arıyormuş (!) Ayrıca hizmetçi çalıştırma konusunu teşvik için vergi indirimi gibi kolaylıklar da (!) sağlıyorlarmış.

Ne o beğenemediniz mi? Ne kadar güzel bir çözüm önerisi değil mi, Türkiye, Cezayir, Tunus vs. gibi ülkelerden bu ülekeye çalışmaya gidenlerin eşlerine de bir iş imkanı doğmuş oluyor.

Şimdi biraz da bizim ülkemizden bahsedelim: Zaten bizde zenginler, evlerinde bir değil bir kaç hizmetçi çalıştırıyorlar. Ancak bunların çok büyük bölümü yabancı.(Ukrayna, Moldavya, Gürcü, Azeri, Belarus vs.) Bir de kadınların çalışması ve ekonomiye katkı yapması, zihniyet meselesi. Türkiyede kadınların çalışmasını istemiyenler, genelde evlerinde birden fazla hizmetçi çalıştırıyorlar. Hepside sarışın, Balkanlar ve Rusyanın dağılması ile oluşan Cumhuriyetlerinden gelen, tahsilli, meslek sahibi, ancak kendi ülkesinde iş bulamayan güzel bayanlar.(!)

Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah GÜL, çıkıp böyle bir çağrıda bulunsa, acaba ne olur? Olacakları düşünmek bile istemiyorum. Başta yandaş medyanın çok bilmiş, takkeli liboşları, kendi evlerinde çalıştırdıkları, yabancı uyruklu, güzel hizmetçilere bakmadan, başlarlar ahkam kesmeye!..

Düşünsenize, evde türbanlı hanım; başı açık, sarı saçlı, mavi gözlü, mini etekli sarışın bir hizmetçi!.. Eve yemekli misafir geliyor. Gelenlerin eşleride türbanlı, ama evde hizmet eden yabancı uyruklu güzel hizmetçilerin başı açık ve mini etekli. Evde bulunan erkeklerin gözleri ister istemez hizmetçinin üzerine kayıyor. Sonrada; gelde ayıkla pirincin taşlarını.(!)

Gelelim ciddi istihdam önerilerine:

İstihdamın artması, işsizliğin azalması için her şeyden önce üretimi artırmak gerekiyor. Üretimi artırmak için Teknolojiye ve Ar-Ge ye yatırım yapılması gerekiyor. Bu yatırımlar için özellikle Kamu Bankalarının kaynaklarının iyi değerlendirilip, kullanılması gerekiyor. (Yandaş medya yaratmak için hortumlamadan bahsetmiyorum.) Vergi teşviklerinin, kime, nasıl, ne şekilde verileceğinin açık açık belirlenmesi gerekiyor. Yandaşların yapmak istediği yatırımlara veya dışarıdan getirecekleri mallar için günü birlik teşvikler ve Gümrük indirimi yerine, üretime katkı yapacak, ithal malların gümrüklerinde indirim yapmak, (ancak gerçek yatırımcı için) Her iş kuran için gerçek vergi indirimi sağlamak, (hani var ya hazır işletmeleri satın alanlar. Onlara değil!.. Yurt dışından hizmetçi getirip çalıştıran ve hizmetçiye ödediği parayı gider olarak gösterip vergiden düşünlere, vergi muafiyeti hiç değil)

Bizim ülkemizde iş veren kafasına göre vergi veriyor(!).. Ama asgari ücretle çalışan bir işçinin bu günkü değerlerle, bir işverene maliyeti 710 YTL. Gerisi vergi, ıvır zıvır...

Yeni istihdam önerilerimiz, ileriki zamanlarda bu sütünlarda yansıyacak...