Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '20

 
Kategori
Tarih
 

İSTİKBAL GÖKLERDEDİR

Tanin Gazetesi Muhabiri Şerif bey...   

Gayri nizami harp eğitimini Harp Akademisi yıllarında hocası Nuri Bey'den aldı.

1911'de patlak veren Trablusgarp Savaşı üzerine Mısır üzerinden Libya'ya sızdı.

Osmanlı Devleti savaşa ordusunu gönderemeyecek durumdaydı.

İşgali önlemek için tek çare Libya halkını örgütleyip işgale karşı direnişe geçmekti.   

Bir avuç vatansever Osmanlı subayı, bu iş için Libya'ya sızdı.

Şerif Bey onlardan biriydi. 

Şerif Bey ve Enver Bey kısa sürede 200 kişiyi örgütledi ve Tobruk şehrine sızdı.

12 Osmanlı askeri ve 120 Libya köylüsü ile Nadura Tepesi'ni bastılar.  200 kişiyi tepelediler.   

Ertesi gün Carlo Caneva komutasındaki 2000 İtalyan askeri tarafından sarıldılar. 

Şerif ve Enver Bey'ler, 2.000 askere karşı, takviye edilmiş 200 kişilik birlikte tepeyi korumayı başardı.

Kısa süre sonra bu defa Derne sahilinde 2.000 milisle 12.000 askerden oluşan İtalyan ordusuna kafa tuttu.

Bu muharebede dünya tarihinde ilk defa hava saldırısı yapıldı.  İtalyan uçaklarının yaptığı saldırıda pek çok Türk askeri yaralandı.

Onlardan biri de Şerif'ti. Gözüne şarapnel isabet etti. Kanlar içinde yere yığıldı.

Bu saldırı nedeniyle sol gözü şehla (kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı) oldu.  

Şerif Bey kimdi? Mustafa Kemal.... 

Libya sahillerindeki hava saldırısında sol gözünden yaralanan Binbaşı Mustafa Kemal, havacılığın önemini çok iyi anlamıştı.

Yıllar sonra Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak şöyle söyledi: “İstikbal göklerdedir.”

“Göklerini koruyamayan uluslar yarınlarından asla emin olamazlar!”

Eski yaveri ve dönemin Bolu vekili Cevat Abbas, Atatürk'ün direktifiyle havacılık için kolları sıvadı.

Vecihi Hürkuş' u yanına alan Cevat Abbas 1924 yılında tüzük çalışmalarını tamamladı ve 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti kuruldu. 

Atatürk, Türkiye'nin kalkınmasının tek yolunun sanayi olduğunun farkındaydı.

Lafla olmazdı. Türkiye üretmeliydi.   

Bu nedenle 1927 yılında Kayseri'de Türk tarihinin ilk uçak fabrikası kuruldu. 

Açılış konuşması yapan Atatürk, öyle önemli şeylerden bahsediyordu ki:   "Eski teknolojileri bize kolaylıklar tanıyarak getiren yabancı devletlerin kurnazlıklarını anlamamak için insanın ya kör ya da aptal olması gerekir." 

"Almanlar, İngilizler, Amerikalılar... Ellerindeki demode silahları geri kalmış ülkelere satmaya çalışıyorlar. Çünkü onlar daha modernlerini kurmakla meşguller. Eski teknolojileri değil en yeni teknolojiyi getirmediğimiz sürece bağımlı olmaktan kurtulamayız."   Atatürk... 

İlginçtir... Atatürk'ün bu sanayi atılımı yıllar sonra, bir siyasi lideri çok etkilemişti. Bu lider, TBMM kürsüsünde sanayinin gerekliliğini anlatmış ve Atatürk'ün 1927 yılında Kayseri Uçak Fabrikası açılışında yaptığı konuşmaya atıf yapmıştı.  

O isim Erbakan'dı... 

1927 yılında Kayseri'de açılan uçak fabrikası üretime başladı.

Üretilen uçaklardan biri 1932 yılında Türkiye'yi ziyaret eden İran şahına hediye edildi.   

Ürettiği uçağı dostuna hediye eden Türkiye...

Atatürk Türkiye'si budur. 

Bir başka fabrika 1932'de bu defa Eskişehir'de kuruldu. 1933'te MMV-1 kodlu bir eğitim ve keşif uçağı üretildi.   

Fakat asıl önemli gelişme 1935 yılında yaşandı. Atatürk, o gün çocuklar gibi mutluydu. 

Bundan tam 84 yıl önce...

3 Mayıs 1935 sabahı erkenden uyanan Atatürk, Sabiha Gökçen'in odasına gidip uyandırdı:   "Haydi bakalım. Gidiyoruz. Bugün bizim için bir bayram günüdür. İleride çok övüneceğimiz bir kuruluşun açılışını yapacağız. Binlerce havacı yetiştireceğiz."

84 yıl önce bugün, Etimesgut'ta büyük bir kalabalık toplanmıştı.

Atatürk, Türk kuşu Havacılık Okulu'nun açılışını yapacaktı.

Alanda paraşütle atlayışlar yapılıyor, herkes heyecanla gösterileri izliyordu. Onlardan biri de Sabiha Gökçen'di. 

 Atatürk açılış konuşması için kürsüye çıktı.

Önünde büyük bir Türk bayrağı vardı.

Konuşmaya başladı:  Şimdiye dek yapılanları yeterli görmek doğru olmazdı. Bunu göz önünde tutan Hükümetimiz, havacılığı bütün ulusun işlevi yapmakta kararlıdır. 

Atatürk konuşmasını şu cümleyle bitirdi:  “Türk çocuğu! Her işte olduğu gibi, havacılıkta da en yüksek düzeyde seni bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın. Bundan gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu olacaktır” 

Kürsüden indikten sonra Sabiha Gökçen'in yanına gitti ve yanlarında bulunan generallere "Göreceksiniz, Gökçen iftihar edeceğimiz bir uçman kızımız olacaktır."  Böylelikle dünyanın ilk kadın savaş uçmanının hikayesi başlıyordu. 

 Bir yıl sonra... Sene 1936, Türkiye uçak üretti. Adı: NUD - 36 

1937'de bu defa iki adet çift motorlu yolcu uçağı üretildi. Atatürk uçağı bizzat inceledi.  

Kendi uçağını üreten Türkiye... Üstelik 1930'lu yıllarda... 

Kayseri Uçak Fabrikası'nda 1926-1942 arasında 7 ayrı modelde toplam 212 uçak üretildi.

1941'de kurulan Etimesgut fabrikası ise 1942-1952 arasında 126 adet Türk tasarım uçağı üretti.   

Üretilenler arasında deneysel planör ve ambulans uçağı THK-5A da vardı. 

Atatürk'ün vasiyeti doğrultusunda uçak motoru üretimi için başka bir fabrika 1945'te

Uçak Motoru Fabrikası olarak kuruldu. 1949'da ilk yerli Türk motoru yapıldı.  

Peki Atatürk dönemi ile başlayan tüm bu atılımlara ne oldu?

Hepsi nereye gitti? Asıl önemli olan da burasıdır. 

Türkiye 1945'ten itibaren adım adım ABD güdümüne girmeye başladı.

Yardım adı altında Türkiye'yi saran ABD, ülkemiz için hazırladığı raporlarda

Atatürk'ün havacılık atılımlarını da adeta çaktırmadan çöpe atmaya yeltendi. 

İnönü döneminde 1947 tarihli ikili anlaşmayla ABD'nin oltasına takılan Türkiye,

Menderes döneminde 1950'den itibaren tamamen ABD uydusu haline geldi.  

Atatürk'ün hayati öneme sahip büyük sanayi atılımları terk edildi.

Üstelik ABD'li uzmanların raporlarıyla... 

Türkiye'ye 1948 yılında gelen ABD'li uzman Thorburg,

Türk ekonomisi için önemli bir rapor yazdı. Harfiyen uygulanan bu raporda neler mi yazıyordu:   - Türkiye ağır sanayiden vazgeçmeli. - Demir çelik fabrikası tasfiye edilmeli.  - Uçak, makine, motor projeleri iptal edilmeli! 

Önce sanayi atılımı yoluna baş koyan Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ gibi iş adamlarının yoluna taş kondu.

ABD, 1905 adet eski teknoloji uçağı ücretsiz olarak verince yerli uçak fabrikaları satış yapamaz hale geldi.

Thornburg raporu adım adım işledi. 

Önce Atatürk'ün göz bebeği Kayseri uçak fabrikası 1950'de gitti. Akabinde 1952'de Etimesgut fabrikası kapatıldı.

Atatürk'ün vasiyetiyle 1941'de kurulan ve motor üreten fabrika ise 1954'te önce traktör fabrikası oldu.

Kısa süre sonra o da kapatıldı. 

Bu bilgiler maalesef yıllarca öğretilmiyor.

İzlediğimiz televizyonlar bu bilgileri bize hiçbir vakit sunmuyor.  

Tüm bunlar olurken dede ve ninelerimizi "Amerikalı, Komünist" çekişmesiyle uyuttular.

Daha sonra anne ve babalarımızı "Sağ, sol" kavgasıyla oyaladılar.

İşte şimdi sıra sana geldi.

Peki sen ne yapacaksın? 

                                                                                                          ALINTIDIR…

 

            Son dönemde özellikle insansız hava araçlarındaki gelişmelerin bize sağladığı avantajlar ile düşünüldüğünde Bayraktar TB2 ve ANKA-S’ler in sahadaki geldiğimiz nokta ortada. Kendi üretimimiz olan bu insansız hava araçları, emsalleri olan jet uçaklarına nazaran çok daha ekonomik uçmakta ve ülkemizin dört bir yanında sürekli gözlem, tarama vazifelerini çok başarılı bir biçimde icra etmektedirler.

           Sadece havada değil deniz gücü olarak ta askeri (asfat) alanda 27 askeri fabrika, 3 askeri tersane nitelikli ve alanında uzman işgücü ile 30 yılı aşkın inşa, modernizasyon, tamir bakım ve idame çalışmaları devam etmektedir.

            Dünyanın birçok ülkesi bizim hava unsurlarımızın marifetleriyle alakalı yorumlar yapıyor, belgeseller hazırlıyor, yeterli mi,  tabii ki değil, fakat Ülkemin kurucu Lideri Mustafa Kemal’in fikirleri doğrultusunda yapılan işleri görmek, şahsımı memnun ediyor.  

            Son olarak Türkiye, kendi silahına güvenebilen ve kendi silahına duyduğu güvenle askeri operasyonlara giren bir ülkedir. Geldiğimiz nokta budur. Yeterli mi tabii ki değil millet olarak çalışmaya aralıksız devam etmemiz gerekir.

 "Yetişecek çocuklarımıza her şeyden evvel Türkiye'nin İSTİKLALİNE, kendi benliğine, milli geleneklerine DÜŞMAN olan unsurlarla MÜCADELE etmek lüzumu öğretilmelidir."                             

                                                                                              Mustafa Kemal Atatürk 

Okuduğunuz için teşekkür eder, esenlikler dilerim.

 
Toplam blog
: 24
: 222
Kayıt tarihi
: 06.09.13
 
 

Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Eğitimi Bölümü Mezunu, Sakarya Ünv'de Eğitim A..