İstikrarı özlüyoruz

Türkiye ekonomisinin bir çok ihtiyacı vardır belki, eksiği vardır, gediği vardır, fazlası vardır, açığı vardır, borcu vardır, alacağı vardır, dövizi vardır, borsası vardır, yabancı yatrımı vardır, ne bileyim pek çok şeyi vardır.Benim yokluğunu hissettiğim tek şey ne biliyor musunuz? İstikrar... Ben istikrarı özledim.İstikrarın çeşitli anlamları var: Aynı kararda gitme, aynı biçimde sürme, kararlılık, yerleşme, oturma, denge, düzen... Bunlar hep ekonomik açıdan bakıldığında ortaya çıkan anlamlar.Elbette istikrar bir ekonomik deyimdir. Ancak, toplumun refahı ve mutluluğunun amaçlandığı yönetimlerde, her şey aynı zamanda bireyin sosyal, kültürel, ahlâkî ve insanî duyarlılığıyla da yakından alâkalıdır.Bu bağlamda istikrarın insana, ümit veren, geleceğe güvenle bakmasını sağlayan, hayatı boyunca yapmayı planladığı işlerde ona ufuk açan, hayal kurmasını sağlayan, pozitif enerji aşılayan bir yönü vardır ki, bence hepsinden önemlisi budur.İstikrarın olmadığı bir ülkede, kimse yarın ne olacağını bilemediği için yaşam güncelleşmiştir. İnsanlar yatırım yapmaktan, borçlanmaktan, para harcamaktan bile korkar. Bu mutsuz ortamda kişilerin gelecek beklentisi olmadan, ülkeyi bir yerlere taşıyabilmeleri mümkün mü?Kim ne derse desin ben istikrarı özledim... Umudu özledim... Geleceğe güvenle bakmayı özledim... Üç beş kişi bir araya geldiğimiz zaman neler yapabileceğimizin hayalini kurmayı özledim... Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya bağlanmayı, Türkiye'yi tek başıma ben kurtaracakmışım gibi çalışmayı özledim.