Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '13

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

İşverenler işçileri daha fazla çalıştırmak için işten çıkarma tehdidini kullanıyor

İşverenler işçileri daha fazla çalıştırmak için işten çıkarma tehdidini kullanıyor
 

İşverenlerin elinde öyle bir koz var ki isterlerse bu kozu kullanarak işçilere istedikleri her şeyi yaparlar: “Seni işten çıkarırım” Bunu söylemelerine de gerek yok; işten çıkarılma korkusu Demoklesin kılıcı gibi çalışanların tepesinde duruyor.

Kanunda “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.” Deniliyor ama bu hükmün uygulanmadığını görüyoruz.

Çünkü çalışanın yeterliliğinin somut kriteri yok; “yeterli değilsin” deyip çıkarabiliyor. Böyle işten çıkarma gerekçesi olamaz. Sen işverene bu yetkiyi veriyorsan ve de yetkinin kullanılmasını patronun keyfine bırakmışsan, yani işçinin yetersiz olduğuna o karar verecekse kanunu yırt at; adam canı istediğini çıkarır. Ve de bu yetki işverene çalışanları istediği gibi kullanma hakkı verir.

Patron istediğini yapabiliyor mu kardeşim; bitti; bu nedenle bugünkü çalışma kanunlarının hiçbir esprisi yoktur. Kanun çalışanları işverenin insafına terk etmiştir. Diyor ki kanun sendika vs nedeniyle çıkaramaz. Gerek yok ki “Seni beğenmiyorum, yeterli değilsin” der kapı dışarı eder.

Haklı nedenle işten çıkarmaya kimse itiraz edemez; ancak kişinin çalıştığı işte yetersiz görüldüğü için işten çıkarılması haklı bir neden gibi görülse de uygulama imkânı yoktur. Ama burada konumuz işten çıkarma nedenleri değil çalışanını istediği gibi işten çıkaran patronun bu gücünü kötüye kullanması ve bu nedenle de zaten işsizlik olan ülkemizde çalışanların devamlı işten çıkarılırım korkusu taşımalarıdır.

Türkiye’de çalışanlar köle haline getirilmiştir. Kanun kılıfına uydurulmuş zaten başka çaresi olmayan işçiler de mecburen ikna olmuşlardır. Patronun örneğin hırsızlık yapan işçiyi işten çıkarabileceği, yok önceden haber vermesi gerektiği, ihbar tazminatı vs aldatıcı maddelerle ortada sanki hukuka uygun bir çalışma düzeni varmış gibi durum yaratılmaya çalışılıyor. Hırsızlık yapanı tabii ki işten atarsın, bana onu anlatma; patron paraları yiyor, işyeri kötü durumda diyor, çalışanı işten çıkarıyor. Seni beğenmedim diyor işten çıkarıyor. Üstelik bunun kararını da kendisi veriyor.

Çalışanlara sesleniyorum; aç kalmayı göze alın köleliği kabul etmeyin. Objektif bir mercii sizin işe uygun olmadığınızı/yetersiz olduğunuzu tespit etsin verimli değilseniz işten çıkarsın. Ama böyle patron kafasına göre sen yetersizsin deyip işçisini işten çıkarırsa olmaz. Bu durumda patron çalışanın Allah’ı gibi. Yani işsizlik nedeniyle işsiz kalırım korkusu zaten çalışanda var. Bir de işveren dürüst değilse, böyle bir çalışma ortamı olabilir mi?

İşveren bu kozu kullanır. Kanun birilerine diğer insanları kullansınlar diye koz veremez. Patron bir çalışanına “sen yetersizsin” dedi işten çıkardı. Kim bunu engelleyebilir. İşçinin herhangi bir hakkı var mı? Böyle şey olur mu ya! İşsiz kalın, ölün daha iyi! Çalışanlar her şeyi göze alarak böyle saçma sapan uygulamaları kabul etmesinler. Hepiniz işsiz kalsanız bile bugünkü patronu hâşâ Allah yapan çalışma kanununa uymayın.

Unutmayın onlar da size mecbur ve mahkûm. Siz aç kalırsanız onlar da aç kalır. Bugün çalışanların %90’ında işten çıkarılma korkusu var. Bu ruhsal travma içinde çalışılamaz ki. Yani işten çıkarmanın bir kuralı yok. İş yeri zor durumda deyip çıkarıyorsun. Seni beğenmedim yetersizsin deyip çıkarıyorsun. Grev yapsan, sendikayı devreye soksan daha kolay çıkarılıyorsun. Ölsün o zaman bu çalışanlar. İşten çıkarırım kozunu kullanarak işveren işçileri eziyor biliyor musunuz?

Sevgili çalışanlar, şu anda hepiniz işverenlerin kölesi gibisiniz. Onlara karşı hiçbir hakkınız yok. Kapitalist sömürü düzeni sizleri işverenlere uşak etmiş. Kanun en az 30 işçi çalışan yerlere göre yazılmış. Böyle şey olur mu ya. Daha az sayıda işçinin çalıştığı yerler ne olacak. Oralarda da dağ kanunu mu geçerli?

Kırk harami yöntemini kabul etmeyin. Kerim Korkut çalışma düzeninde siz patronun değil devletin çalışma biriminin emrindesiniz. İşten çıkarılmak için objektif kurallar var. Örneğin çalışanın yetersiz sayılmasını tespitinde bir işçi ancak ortalama personel veriminin (biz ölçeriz merak etmeyin) %76’sının altında iş yapıyorsa yetersiz sayılır ve işten çıkarılır. E bu da normal yani. Aynı parayı alacaksınız ve sen adamın yarısı kadar iş yapacaksın. Olur mu öyle şey.

E tabi doğal olarak hırsızlık vs nedenler işten çıkarma sebebidir; ancak yine de hiçbir durumda tam anlamıyla işten çıkarma yoktur. İşçi daha alt gurupta bir işe kaydırılır. Yani Ağaç Hareketi düzeninde işten çıkarma yoktur. İşyeri %76 kapasitenin altında çalışamaz. Bu durumda iyileştirme kapsamına alınır ve çalışanlar (iyileştirmenin süresi azami 100 gündür) bu sürede çalışıyormuş gibi maaşlarını alırlar. Sevgili işçiler siz bir güçsünüz köle düzenleri kabul etmeyin!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..