Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '08

 
Kategori
Şiir
 

İsyanıma apoletler kurulmuş

Ölümünün kaçıncı yılındayız bilmiyorum.
Deseninin kıvrımlarını kömürle harlıyorum
gelip gidip portreni onararak..
Eskizinin tılsımını
üzüm bağlarına gömdüm yıllaryılı..
Toprağına diktiğim
hanımellerinin yaprakları konuştu,
tozlarını silkinip puslu bir sonbahar sabahında
tel örgülerle adını kazıdılar
uçsuz bucaksız vadiye..
Toprağını açmak,
gözlerine dokunmak,
hayat taşını ruhunda ovalamak istiyorum.
Ayaz akşamlarda seni
bir yorgan gibi ısıtmayı diliyorum..
Mehtapla denizin buluştuğu her gece,
cam göbeği sarsıntılarla
topaz kovanla sarılı
sesini gönderiyorsun gittiğin yerden.
Ben de bir ayinde gibi sarmaşıklar yeşertip,
sularımı kanatıp,
ırmaklarımı ağlatarak adaklar adıyorum gölgene.
Gözeneklerinin rıhtımında
bir tek sesin
ve rüzgara direnen yüreğim duruyor öylece...
Ağlarımdan tutunarak,
düşüncelerimde kayboluyorsun..
Karartı caddelerin engebeli edilgen köşebaşları
bize ışık tutuyor.
Kement atıp yıldızlara,
beşkenarlı kancalarla seni buluyor dalgalarım.
İsyanımı bırakıp, affetmeye çalışıyorum seni..
Olgunlaşıp bir zaman sonra
süzüp süzgecimden kırgın anıları.
Yürüyorum saçlarının kanatlarında..
Önce kendimi affettmenin
bağışlamanın sukunetiyle
çam kokulu, reçine yüklü o hüzünlü kantatla
geleceğim bir gün yanına
ve günle gözlerimizi açtığımızda
kardelenlerimizin arasında
koparılmış çiçekler bulup sevineceğiz.
Eğilip o karanfillerle üzerimizden
yüreğimize konduracağız üşüyen ellerimizi...

 
Toplam blog
: 26
: 501
Kayıt tarihi
: 13.08.07
 
 

Ondört yıldır Antalya'da yaşıyorum, kültür- sanat konularına özel ilgi duyuyorum...