Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '08

 
Kategori
Güncel
 

İtiraf ( Son yazı )

İtiraf ( Son yazı )
 

Başıma saksı düştü.

Bundan sonra türban yazmak yok.

Tam otuza yakın türban yazısı yazmıştım.

Zaten isteyerek yazmıyordum.

Laik Cumhuriyetle beslenmiş yanım ağır basıyordu.

Kendimi tutamıyordum, başlıyordum ileri geri yazmaya, kafayı gözü kırmaya...

Artık kader tecelli etmiş bulunuyor, kafama da saksının düşmüş olması tesadüf...

İyi ki saksı boştu, üstelik plastikti...

Ama olsun aklımı başıma getirmeye yetti.

Bu son yazımla türbana veda ediyorum.

Türban, yıllardır gündemdeydi.

Türban'ın gündemde olmadığı yılları da biliyorumdum yaşım gereği.

Kimsenin önemsemediği, dikkat çekmediği,tepki göstermediği, varlığının yokluğunun önemli olmadığı bir dönem geçirdik.

Türban ne zaman siyasileşti, siyasi bir sembol olarak toplum yaşamına, siyasilerce sokuldu, işte o zaman başladı bir tepki.

Siyasiler ,(türbanı savunanlar) ne zaman türbana sarıldılar, türbanı siyasi bir rant olarak gördüler işte o zaman gerçek ortaya çıktı.

Türbana, başörtüsüne en büyük kötülüğü bundan rant sağlayan siyasiler yapmışlardır. Avrupa ülkeleri bile bu gerçeği gördüler, kendi kurumlarında yasakladılar.

Daha önceleri hoş görüyle baktığım, hiç bir ön yargıya sahip olmadığım, belki biraz sempati bile duyduğum türbanı siyasiler o kadar sevimsiz hale getirdiler ki, türbandan nefret eder hale geldim. Türban hastası oldum !

Hoşgörümün kaybolmasına çok üzüldüm. Gelişmeler, yaşadığımız durumlar bizi bu hale getirdi.

Milliyet Blog sayfalarında en sert türban yazıları yazmaya başladım. Bu yazılar çok sert yorumlar aldı. Bu yorumların çoğunu sayfamda yayınlamadım. Bu yorumları yazanlara da kızmadım, darılmadım. Her ne kadar türban hastalığına tutulmuşsam da, herkesin bakış açısına saygım var.

Türban yasasının görüşülmesi sürecinde de sert yazılar yazdım. Bu yazılara kendim bile şaşırdım. Kendimi çok hoş görülü biri sanırken, çevremde de öyle bilinirken, birden kendimi türban karşıtlığının fanatiği olarak buldum.

Ülkemizde yaşanan bu süreç, sanırım benim gibi bir çok vatandaşın ruhsal yapısını bozmuştur.

Toplumu iki taraf yaparak bölmeye çalışan anlayış başarıya ulaşmış gibi gözüküyor.

Üzülerek itiraf ediyorum: Şimdi her gördüğüm türbanlıya siyasi bir simge, Laikliğe karşı bir duruş, ülkemin geleceğinin bir endişesi olarak görmeye başladım.

Tehlike geliyorum diyor. Artık türbanlıların mahallesi, mahallesi olmasa bile yaşadıkları apartmanlar bile ayrılacak.

Bu yasanın çıkarılmasıyla, bu ülkeye büyük kötülük yapılmıştır.

Bu yasayı çıkaranlar, büyük vebal altındadırlar.

Umarım bu yanlış, Anayasa Mahkemesinden döner.

Toplulumuz eskisi gibi hoşgörüyü tekrar yakalar. Biz de bu karşıtlıktan kendimizi kurtarmaya çalışırız. Ruhsal yapımız düzelme yoluna girer.

Başıma saksı düştü ve son türban yazımı yazdım.

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..