İttifaklar ne getirir

Seçim dönemine girdiğimiz şu günlerde siyasi partilerimizin hepsinde büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Partiler bir yandan adaylarını belirlemeye çalışırken bir yandan da seçim sistemimizden kaynaklanan büyük sıkıntılarla başedebilmenin hesaplarını yapıyorlar. Seçim kanunumuz partiler arasındaki ittifakları resmi anlamda yasaklıyor. Aynı zamanda bir partinin diğer bir partiyi desteklemesini de yasaklıyor. Bunun üstüne bir partinin milletvekili çıkarabilmesi için ülke genelinde %10 oy alması gerekiyor. Seçim kanunumuz temsilde adalet ilkesine uygun bir seçim kanunu değil. İşbaşına gelen bütün hükümetler daha fazla demokrasi vaadiyle gelmiştir. Uygulamaya bakarsak hiç de öyle olmadığını görebiliriz. İktidara gelen partiler iktidarlarının hiç bitmeyeceğini, hep yüksek oranlarda oy alarak baraj altı kalan partilerin milletvekillerini alacaklarının hesaplarını yapmışlardır. Ama demokrasi birgün herkese gerekir. bu seçim kanunu yapan partide, iktidara gelip bu kanunu değiştirmeyen bütün partilerde baraj altı kalmanın tadını tatdılar. Bu gün iktidar partiside ana muhalefet partiside bu kanunu değiştirmeyi akıllarının ucundan bile geçirmediler. Ama tarih tekerrürden ibaretdir. İktidar partisi belki bu seçimde değil ama bundan sonraki seçimlerde baraj altında kalabilir. Şaka gibi geliyor ama gerçek.

Daha önceki seçimlerde de partiler arasında ittifaklar gerçekleşmişti. Bunlar arasında en başarılı sonuçlanan RP MHP ve IDP arasında kurulan ittifakla üç partininde baraj engelini aşıp mecliste temsil edilmeleridir. SHP ve HEP arasındaki ittifakta aynı seçimde barajı aşmışlar ancak siyasi sonuçları açısından bugün bile CHP nin başını ağrıtmaktadır. Ve tabi birde sosyalist sol arasındaki ittifaklarıda sonuçları açısından başarısız ittifakların arasında saymak gerekir.

2007 Genel seçimlerini belkide tarihimizin en ilginç seçimleri arasında yeralacak. Ortalık toz duman . Partiler arası ittifak görüşmeleri çetin pazarlıklar ve stratejilerle devam ediyor. Merkez solda CHP ve DSP arasındaki ittifak tamam. Merkez sağda ise ANAP ve DYP birleşme kararı aldı. Yarın ne olacağını kimse bilemez. SP ise BBP ne ittifak önerisinde bulundu. Bu ittifak gerçekleşirse seçim sonuçlarına büyük ölçüde etki edeceğine inanıyorum. Siyasetde 2+2 =4 diyemezsin .Görüşlerini desteklemekle birlikte insanlar oylarının boşa gitmemesi için en yakın barajı açacak siyasi partiye yönelirken böyle bir ittifak hesapları alt üst edebilir. Muhafazakar kesimde bu oylar boşa gidip de sol partiye yaramasın diye düşünen büyük bir kesim var. SP ve BBP de bu birlikteliğin güçlü bir sinerji yaratacağını ve mecliste bulunmanın siyasi gelecekleri açısından yaşamsal olduğunu biliyorlardır.

CHP ve DSP ise Cumhuriyet mitinglerinin zorlamasıyla ittifak yapmak zorunda kaldılar. Burda Deniz Baykaldan beklenmeyen uzlaşma tavrının gelmesi siyasete çok farklı bir hava getirmiştir. Seçmen gözünde Baykal uzlaşmaz rolünden geri adım atarak herkesi şaşırtmıştır. Küskün sol seçmen siyasi alternatif olma iddiasına ne kadar destek verir bunu hep beraber 23 Temmuz sabahı göreceğiz.
Hukuka uygun olan şey her zaman adalete uymayabilir. Seçim kanunumuzda hukuk normlaraına uygun ancak adalet normlarına uygun değildir. Demokrasi bir gün herkese gerekir bunu unutmamak gerekir.