Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '17

 
Kategori
Uzay
 

İTÜ Rover Takımı ve Uzay Araştırmaları

İTÜ Rover Takımı ve Uzay Araştırmaları
 

Günümüzde gelişmişliğin düzeyi, rekabet gücüyle ölçülmektedir. Eğer herhangi bir konuda rekabet edebiliyorsanız, o konuda yarışacak bilgi ve donanımı edinmişsiniz demektir. Bu bağlamda da rekabet düzeyinin en zor olduğu alan, kuşkusuz ki uzay teknolojisidir. İşte İTÜ Rover Takımı tam da bu zor alanda, yani NASA’nın uzay araştırma projeleri kapsamında dünyanın en iyi üniversiteleriyle rekabet edebilecek düzeye geldiğini ispatlamıştır.

Ancak bunun hiçte kolay olmadığını, bu harika gençlerimizin aşağıda yer alan proje serüvenlerinin özetini okuyunca anlayacaksınızdır. İşin teknolojik ve bilimsel tarafı zaten zor da, ancak buna bir de maddi imkânsızlıklar eklenince uluslararası düzeyde yarışmak iyiden iyiye zorlaşıyor. Bu nedenle de genç kâşiflerimizin en azından hikâyelerini duyurmak ve destek almalarını kolaylaştırmak adına bu blogu kaleme almak istedim. Yazının sonunda hem kendi tanıtım videoları hem de iletişim bilgileri yer almaktadır.

Aslında bilimsel araştırmalar dünyanın her yerinde bilgi ve donanımın yanı sıra çok büyük ölçüde sabır, emek ve de maddi kaynak gerektirmektedir. Almanya örneğin gravitasyon dalgaları araştırmalarının ana yurdu sayılmasına rağmen, birleşmenin sonucunda büyük projelere finansman ayıramayacak duruma gelince, öncülüğünü Amerika ve diğer ülkelere kaptırmak zorunda kalmış. Yazının sonunda bununla ilgili makaleye göz atarsanız, bilimsel araştırmaların ne denli büyük maddi ve manevi fedakârlıklar gerektirdiğini ve İTÜ’lü rover takımımızın çabalarının bu bağlamda ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.  

Bunun dışında bu tür uluslararası bilim yarışmaları, her anlamda katılımcılara en çok prestij kazandıran etkinliklerdir. Hem böylesi cevherler yetiştirebilen bir ülke olduğunu göstermek hem de tüm dünyadan benzerlerle bir araya gelip en üst düzeyde gelişebilmek açısından.  Bu yetenekli gençlerle ise bir bilişim etkinliği çerçevesinde tanışma fırsatım oldu. Bundan otuz küsur yıl önce ETH- Zürich’e master için başvurduğumda, prensip olarak Türkiye’deki üniversitelerinin diplomalarını demir perde ülkeleri gibi kabul etmediklerini belirtmişlerdi. Ancak İsviçre geçmişimden ötürü bana bir istisna yapmışlardı. Master yaptığım planlama enstitüsü, bundan böyle Türkiye üniversitelerinden mezun öğrencileri kabul edeceklerini bildirmişti. Şimdilerde ise tüm dünyadan en iyi öğrencileri çekebilmek için yarışıyorlar. Sınırlar ve önyargılar her yerde kalktı. Artık İTÜ ve diğer üniversitelerimizin öğrencileri ve mezunları değil kabul görmemek, dünyanın her yerinde ve her konuda istedikleri gibi rekabet edebiliyorlar. Yeter ki onlara fazlasıyla hak ettikleri desteği verelim.

Onlar bizim gururumuz ve de umudumuz.

Zuhal Nakay

Y. Mimar İTÜ / ETH-Zürich

 

 

İTÜ ROVER TAKIMI

Rover Nedir?

Rover, gezegenlerin veya diğer gök cisimlerinin yüzeyinde gerekli misyonları yerine getirebilmesi için tasarlanmış olan uzay araştırma aracıdır. Bir tür insansız kara aracı sınıfına giren roverlar, robotik kollar, hareket sistemleri, yüksek çözünürlüklü kameralar ve sensörler barındırırlar. Günümüzde roverlar, Mars ve Ay yüzeyinde aktif olarak kullanılmaktadır. Ayrıca doğal afetlerle başa çıkmada, savunma sanayinde, madencilikte, sağlık ve nükleer alanlarında da kullanılmaktadır.

 

URC’17

URC (University Rover Challenge), Mars Society tarafından her yıl Amerika Birleşik Devletleri’nin Utah eyaletindeki Mars Çöl Araştırma İstasyonu MDRS’te (Mars Desert Research Station) gerçekleştirilen ve üniversite öğrencilerinin tasarladıkları roverlar ile yarıştıkları uluslararası bir yarışmadır.

 

Biz kimiz?

İTÜ Rover Takımı, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesindeki çeşitli fakültelerden bir araya gelmiş, farklı disiplinlerden öğretilere sahip ve daha önceden birçok başarılı projelere imza atmış olan tecrübeli, meraklı ve çalışkan öğrencilerden oluşmaktadır.

 

Rover üzerindeki çalışmalarınız nasıl başladı?

Tunç Türker: Geçen sene başladığımız ilk projede ekip lideriydim. İkinci projede liderliği Bahadır yapacak. Ekibi kurduktan sonra ilk yaptığımız iş, yaklaşık iki ay boyunca sadece video izlemek oldu. Araçlar nasıl yapılıyor, ne tip araçlar var, hangi üniversite ne yapmış gibi şeyleri izledik. Yarışmaya gittiğimiz zaman oradaki herkes bizim için ünlü gibiydi. Çünkü hepsini onlarca defa YouTube’dan izlemiştik. Hepsinin neredeyse isimlerini bile biliyorduk. Sırf yarışmaya katılanları değil, başka araçları da izledik. Çünkü her şey bir fikir verebiliyordu. İlk başta yapacağımız aracın tekerlek sayısını dahi bilmiyorduk. 4 tekerli mi olsun, 6 tekerli mi olsun diye epey tartıştık. Finansman anlamında da hiçbir imkânımız yoktu. Aramızda bir işbölümü yaptık. Mekanik ekibi, elektronik ekibi, yazılım ekibi, tanıtım ve sponsorluk ekibi ve de bilim ekibi diye 5 ekip kurduk. Böylece yavaş yavaş araç ortaya çıkmaya başladı. Fakat bu aşamada birçok beklenmedik zorlukla karşılaştık. Ekim ayında almayı beklediğimiz parçalar neredeyse Ocak ayında elimize geçti. Esas can sıkıcı olan, metal parçaların çoğunun istediğimiz gibi olmamasıydı. Hemen bir toplantı yaptık. Zaman azaldıkça herkes daha fazla sorumluluk almaya başladı. Mesela Ahmet Hakan, aracın yürüyen mekanizmalarından sorumluydu. O süreci kendisi daha iyi anlatır.

Ahmet Hakan Duman: Rover Takım’nın ilk üyelerinden biriyim. Benim okuduğum Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği daha çok yazılım ve elektronikle alakalı bir bölüm. Ama ben mekanik üzerinde çalışmak istiyordum. Gelen parçalar bizim okuldaki atölyede kullanabileceğimiz türde parçalar değildi. Ayrıca çelikten yapıldığı için biraz ağırdı; taşımak sorun olacaktı. Dolayısıyla mekanik ekibinde çalışan birkaç arkadaş, atölyede kendi başımıza yapabileceğimiz bir tasarıma yönelme kararı aldık. Gelen parçalarla uğraşmak yerine, daha kolay üretebileceğimiz bir tasarımla ilerlemek istedik. Ara tatilin iki haftasında canla başla çalışarak yeni tasarımı tamamladık.

 

Aracı yaparken en çok zorlandığınız konu ne oldu?

Bartu Demirci: Tutucu kısmı oldukça zorladı bizi. Beş farklı tasarım yapmam gerekti. Tanıtım videosunda kullandığımız tutucu 4’üncü, yarışmada kullandığımız 5’inci tasarımdı. Sürekli işin içinde olunca her seferinde yeni hatalar fark ettik. Yarışmada robot koldan beklenen şey 5 kg ağırlığı kaldırabilmesi, alet çantası, tornavida gibi şeyleri tutup taşıyabilmesi, çeşitli vana ve kapakları açabilmesiydi. Bize en zor gelen görev, bir benzin bidonunu tutup, açtığı kapaktan sıvıyı içeriye doldurabilmesiydi. O görevi yapmamız gereken gün motor sürücü kartlarından biri yandığından, başarılı olamadık zaten.

 

URC’18 planınız nedir?

Bahadır Onur Güdürü: Geçen sene mali yetersizliklerden ötürü işe çok geç başladık. Zamanımızın çoğunu maddi destek bulmaya harcadık. Mühendislik kısmına çok az vakit bulabildik. Bu sene umarız ki böyle sıkıntılarla karşılaşmayız. Hedeflerimiz büyük, yapacağımız işi en kaliteli şekilde yerine getirmek istiyoruz.

 

Haziran 2017 de yapılan yarışma sonucunda takımımızın kategorilere göre aldığı başarılar aşağıdaki gibidir:

Kritik Tasarım İnceleme Videosu / Critical Design Review Video (CDR): 11.

Bilim / Science Cache: 4.

Otonom Sürüş / Autonomous Traversal: 4.

 Ekipman Bakımı / Equipment Servicing: 16.

 Engebeli Arazi Ulaşımı / Extreme Retrieval:  19.

Genel Sıralama / General Ranking: 13.

 

İletişim:

Hilal GÖÇMEN

İTÜ Rover Takımı

Tanıtım,Tasarım ve Sponsorluk Ekibi Üyesi

tel: +90 539 551 59 49

e-posta: gocmenhll@gmail.com

 

İTÜ ROVER TAKIMI - URC 2017 CDR (tanıtım videosu)

URC2017 Scores (başarı sıralaması)

Gravitasyon Dalgaları: Yıldızların Dili

 
Toplam blog
: 102
: 618
Kayıt tarihi
: 24.08.13
 
 

Mimar / Blog Yazarı ..