Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '10

 
Kategori
Ramazan
 

İyi Bayramlar!

İyi Bayramlar!
 

yorumsuz


Bayram sonu sabah haberlerini dinliyorum. 100 kişi öldü, 500 kişi yaralı. Nasıl oldu bu tatsızlık? Bayram sabahı İstanbul bomboştu. Her zaman bir saatte gittiğim yerlere 10 dakikada ulaştım. Sabah öğlen akşam hep aynı. Birinci gün herkes kurbanıyla meşguldür, dedim. İkinci ve üçüncü günlerde de aynıydı. İstanbul boştu.

Çanakkale nin bir köyünden ahbabım arayıp bayramımı kutladı. İstanbul çok sakin, dedim. “Belli” dedi. “Buralarda mangal yapan epeyce İstanbullu var.” dedi. Güldüm.

Ben bu bayramda kentimde, yuvamdaydım. Geleneksel bir bayram yaşadım.  Yaşlıları ziyaret ettim. Birkaç dostum ve bir de yeğenim ziyaretime geldi. Yaşlandığımı hissetsem bile, pek de hoşuma gitti.

Bütün sohbet ve yazılarımda geleneksel kültürümüzü korumamız gerektiğini vurguluyorum. “Aleme eder telkini kendi yutar salkımı.” Gibi olmasın diye, bir kaç bayramdan beri kentim ve yuvamdan ayrılmıyorum.

Genç ve eşlerin çalıştığı aileleri anlıyorum. Bu yaşlarda çalışma hayatının zorlukları. İşsizlik, işverenler tarafından çalışların istismarı. Yoruluyorlar, sıkılıyorlar. Son dönemdeki ekonomik düzenin doğal sonucu bu. Çok yoğun çalışmak tatil ihtiyacını elzem kılıyor.

Çalışanlar tatili iple çekiyor. Çocuğunu kapan seyahate koşuyor. Hepsi güzel hoş. Kimseye hiç bir sözüm yok.

İyi de bayram dönüşündeki sonuca üzülmemek elde mi? Asla şuna ya da buna atmayın kabahati. Etrafta kusur aramayın. Önce kendinize batırın iğneyi. Soruyu kendinize sorun. Ayna tutun kendinize. Neden, niye, nasıl oldu deyin.

Neyse, geçmiş olsun. Bu toplumsal bir gerçek. Sorumlusu da toplumun ta kendisi.  Bir dahakine kadar bunları unutmamalı. Siz de benim gibi dersinizi alın lütfen.


Bütün bunları yazıyorum da ben bu hatayı hiç yaşamadım mı? Yaşadım. 1990 da bizim bayram seyahatimiz de kaza ile sonuçlandı. Bundan ders aldım. O gün bu gündür çok dikkatliyim. O gün bu gündür bayramda yaşlılarımı ziyaret edip, arayıp sorup, hayır dualarını almayı ihmal etmiyorum.

Tam şu dakika başka bir haber bülteni dinliyorum. Bayram çilesi diyor. Trafik diyor. Yani dönüş, kente varış.

Kim den kaynaklanıyor. Aman duygularınızın esiri olup trafik sistemine, şuna ya da buna atmaya çalışmayın kusuru. Lütfen çuvaldıza sarılmadan önce, iğneyi kendinize batırın.

Yanınızdaki, arkanızdaki, önünüzdeki arabanın sürücüsüyle gerilmeyin. Eve vardığınızda tatilin verdiği dinlenme nin gerilimle ve beklemediğiniz bir yorgunlukla sonuçlandığına şaşırmayın. Sizde benim gibi ders alın.

Bayramların tatil, seyahat ve kenti terk etme günleri olmadığını hatırlayın. Asfaltlar, hava alanları, ulaşım araçları da yoruldu. Onlarda şikayetçiler.

Ama, oteller, ulaşım ve turizm şirketleri memnun olmuştur. Bundan fayda temin edenler mutludur.

Ama sizin göreviniz onları değil kendinizi mutlu etmek değil miydi? Ekonomiyi canlandırdınız. Belki bu yönden aferin aldınız. “Alın satın ekonomi canlansın” diyenler ve dedirtenler kazandı. Ama “önce can sonra canan” yanlış mı? hepinizi özledik hoş geldiniz . Bayramınız Geçmiş Olsun.

Bülent Selen

 
Toplam blog
: 89
: 985
Kayıt tarihi
: 09.07.10
 
 

Marmara Üniversitesinde  İşletme okudu. İstanbul Üniversitesinde yüksek lisans yaptı.  Dış Ticare..