İyi düşün. Doğru karar ver.

Malum... Güzel ülkem seçim atmosferinde yine güzel okuyucum. Herkes tansiyonu çok yüksek ve tarihin en önemli seçimi dese de, önümüzdeki seçime, ben öyle yüksek tansiyonlu, adrenalini, heyecan dozu uçmuş, milletin ölüm kalım meselesi görüp, ölesiye önemsediği, çok çekişmeli, kıran kırana bir seçim ortamı görmüyorum malesef. Çünkü: 

- Kimin kazanacağı önceden toplum tarafından böylesine kabullenilmiş çok az seçim gördüm bu yaşıma kadar ben. 

- Millet o kadar ekmeğe muhtaç, ve o kadar geçim derdine düşmüş ki, bu ortamda gemisini yürüten kaptan... Seçim kimsenin umuru değil. 

- Millet, çapsız siyasetçi ve düzeysiz siyasetten öylesine bıkmış, öylesine soğumuş ki, ne desen laf değil... 

- İnsanlar, ülke meselesini kendi meselesi yaptığı, vatandaşlık bilincinin çok yüksek olduğu günlerden fersah fersah uzaklarda... 

- Ortalıklarda bir tek seçim barajının altında kalması kesin, küçük partiler ve avaz avaz gürültüleri var. Hani, dayak yiyeceğini bile bile "Gürültümle karşımdaki hergeleyi azıcık tırsıtırmıyım?" diye düşünen çaresiz kalmış, zavallı insan gibi... 

- İktidar abartılı bir güven ve kibire, CHP bitmeyen bir belirsizliğe, MHP her zamanki dinmeyen öfkesine, DTP'yse sadece şantaj ve tehdite teslim etmiş partisel vizyon ve derinlik katması, yeni heyecan ve beklentiler üretmesi gereken siyasetini... 

- Köşe yazarları, stratejistler, araştırma şirketleriyse, her zaman bildiğiniz gibi? Kazanan ata oynama telaşı sarmış her birini 

- Seçim ekonomisi uygulamadığı için takdir ediyorum ezeli muhalifi olduğum hükümeti... 

- İktidar partisi " Bana oy vermezsen, alamazsın hiçbir hizmeti"; muhalefet partileri " Ben bilirim senin her derdini" havasında her seçimde olduğu gibi... 

- Ölçüsüz vaatler, tutulması imkansız sözler yine 8 vurgulu parendeler atmakta havada!... Millet, ağzı bir karış açık, havada taklalar atan cambaza bakmakta!... 

Velhasılı kelam, seçim aynı, tantana aynı, gördüğün film aynı... İş, bir tek iyi düşünüp, doğru karar vermene kaldı.