Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '21

 
Kategori
Sinema
 

İyi iş, " Kulüp "

Yine yeniden merhaba diyeyim herkese;

Uzunca bir aradan sonra hadi yazayım artık dedim. Bu kadar uzun araya ne gerek vardı derseniz, hayat mücadelesi diye cevaplayacağım. Ayrıca son 2 senedir ruhumuzu bozan, pandemi, ekonomi, normal mi? Anormal mi?  diye sonu “ mi “ ile biten her şeyi söyleyebilirim.

Arada sırada yaptığım gibi, yazmaya geri dönüş için konumu dizi yorumu üzerine seçtim. Yeni yayınlanmaya başlayan “Kulüp” dizisini konuşalım istedim. Son izlediğim dizi olması ve gündem olması etken tabi bu kararımda.

Son zamanlar da çekilen ve ulusal kanallarda yayınlanan dönem dizileri ile karşılaştırılmayacak kadar iyi olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım.  Hikayenin dönemi 50 ‘ li yıllar. Bu günler için bence doğru seçilmiş bir dönem. O dönemleri gençlerin kavrayabilmesi için en doğru yol olmuş. Dizi izleme furyası ile eskileri gençlere aktarabilme imkanı gerçekleşmiş oluyor. Böyle iyi işlerle devam etmeli diye düşünüyorum.

Oyuncu kadrosunda karma seçimler son derece başarılı. Eski ve yeni oyuncularla  sağlanan uyum çok yerinde olmuş. Yüzünü hiç bilmediğimiz Asude Kalebek. Ekrana çok yakışmış. Bir kız evladın ihtiyaç duyduğu kucaklanma. Çok yalnız ama bir o kadar da dimdik bir kız çocuğu. Gergin, ama içi yumuşacık bir kedi yavrusu. Çok iyi taşımış rolünü. Diğer tüm oyuncular da şahane isimler. Hepsini tek tek yazmayı gerekli görmüyorum. Tamamını tanıyoruz zaten. Asıl öne çıkan ise, o dönemlerin çok ince ayrıntısına kadar inilmesi. Seyircinin takdirini üst seviyelere çıkarıyor. Şöyle küçük bir ayrıntı vereyim, anne ve kızının gece geç saatlerde olan bir sahnesi var. Derin bir konu konuşulmakta ve arka plandan gelen gece bekçisi düdüğünün sesi. Her ne kadar minik bir ayrıntı olsa da o dönemin derinlerine kadar götürüyor izleyiciyi. Bir izleyici olarak ben bunu çok net hissetim. Kostümler, kulüp sahnesinin enerjisi, sokaklar ve ah o eski arabalar. 50’li yılların arabaları. Hafiften Ayhan Işık tavırları. Öyle özlenmiş ki, içimi ısıttı. Müzik seçimleri de özgürce. Salih Bademci performansı doruklarda. Son günlerde birçok dizisi ile çarpıcı oyunculuk sergiledi, kulüp dizisi ile parıldadı bence. Yönetmenler kendilerini daha önce de kanıtlamış isimler. Ancak bu dizide gerçekten müthiş bir fark yaratmışlar.

Hikaye gerçek hayattan uyarlanmış. Çok abartılmadan, acıklı sahnelere, ağlamalara boğulmadan istenilen duyguyu verebilmişler. Ayrıca seferad (Yahudi cemaati) nin  ülkeye ve topraklarına ne derece bağlı olduklarını, Ladino dilinin kullanılmasına da yer verilmesi müthiş olmuş. ( Bir İzmir’ li olarak hoşuma gitti “ boyoz “  kelimesi Ladino dilinden günlük Türkçemize girmiş.  )

Tarihi konuları tarihçilere bırakmak elbette yerinde olacaktır. Ben sadece sanat ve artık nerede ise sıkıcı düzeyde bakışların, konu tekrarlarının, lastik gibi uzatılmış senaryoların etkisinden kurtulmuş bir eserin üzerimde yarattığı etkiyi anlatmak istedim.

Verilen emek o kadar çok hissediliyor ki, başka yorumcularda rastladığım olumsuz eleştirilere takılamıyorum. Ciddi anlamda çabalanmış ve gerçekten iyi iş çıkmış.

Millet olarak iyi her şeye ihtiyacımız var, iyiliklerle dolu zamanlara, sevgilerimle…

 
Toplam blog
: 11
: 476
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Yazmaktan, anlatmaktan, konuşmaktan yanayım. Kendimce de yazıyorum işte.  Almış olduğum muhabebe ..