İyi kalpli ve korkak insanlar deli de olsalar başkalarına zarar veremezler

Tersi kötü kalpli insanlar akıllı da olsalar zarar verirler. Demek ki bir kişinin deli ya da akıllı olmasından önce iyi kalpli kötü kalpli olmasına bakacağız.

Deliyle nerede karşılaşacaksın, kaç tane deli var ki; olsa bile çoğun yine de zarar vermeyecek kadar aklı var. Hem deliler kontrol altında zaten.

Yok şimdi insanlarımızın yanlış bildiği ya da bilmediği bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyoruz.

Malum deliden çekinilir. Hani aklını kullanamıyor ya bir şekilde bize zarar vereceği düşünülür. İşte burada şunu düşüneceğiz: Tamam dengesiz davranır ama deli olması illa bize zarar vereceği anlamına gelmez.

Özellikle iyi kalpli ya da korkaksa bize değil ama belki kendisine zarar verir.

Delilik davranıştır, kişinin huyu değişmez. İyi kalpli ya da korkak deli ne yaptığını bilmez ama kötülük de elinden gelmez.

Aslında bizim ondan çekinmemiz yerine kendisinin korunmaya ihtiyacı vardır.

Deliyken kötü, zararlı ve tehlikeli olanlar aslında akıllıyken de tehlikeliydiler.

Biliyorum bir şey yapmayacaklarını bilsek de sonuçta aklı yerinde değil diye yanlarında tedirgin oluruz. Yani böyle delilerin zararsız diye serbest bırakılmaları yanlış.

Deliler dünyası da dışarıdaki dünya gibidir. Dışarıda ne kadar kötü varsa içeride de o kadar kötü vardır. Yani delilerin hepsinin tehlikeli ve zararlı algılanmaları yanlış.

Ben biraz delilere yakın biri olduğum için onları anlıyorum. Dışarıda öyle sanılıyor. Çoğu bize değil kendilerine zarar vermesin diye gözetim altında tutuluyorlar.

Nadir de olsa iyi kalpli ve korkak delilerin de zarar verdikleri görülmüştür. Akılsız oldukları için (ne yaptıklarını bilmedikleri için)yaparlar bunu. Bizim bir tanıdığımız adamın bahçesindeki kulübeyi yakmış, sorduklarında “Üşüdüm ateş yaktım, ne var bunda” demiş.