İyi ki diziler var.

Bu sabah düşündüm.Yaşamımızda iyi ki diziler var. Gece olup da televizyonun karşısına geçip oturunca bizi gerçek dünyanın karanlığından alıp masal alemine taşıyan diziler....

Örneğin dün gece seyrettiğim Hayat Şarkısı. Hangi kadın kendisini bu kadar seven, ona bu kadar müreffeh bir yaşam sunan kocasından, üç tane de çocuğu varken boşanmak ister?Gerçi çocukların biri kendisinin, diğeri kocasının ama Hülya üç çocuğun da bakımı üstlenmiş durumda.

Siz hiç kayınbabası tarafından bütün hataları bilinip de susulan, tarafı tutulan bir gelin gördünüz mü?Bizler koltuğun altındaki toz yumağını görüp de hadise çıkartan kaynananalara alışığız. Bize değişik geliyor böyle kusur kapatan koca aile efradı. O kayınbaba ki torunun doğum günününde kilolarca altını, lüks daire tapularını hediye ediyor gelinine. Hani bir söz vardır. Buldukça buluyorsun derler böylelerine.

Bir masal tadındaki bu diziyi zevkle seyrediyorum. Harika mekanlar, nefis kıyafetler, son derece kibar beyler. Bunları seyredince sabah gazetemin üçüncü sayfasında okuduğum kadın cinayetleri uçup gidiyor hafızamdan. Hangisi masal, hangisi gerçek karışıyor zihnimde.

Bu gece No.309 var, seyredeceğim. Hep şık, varlıklı, kibar, güzel adamlar. Kadınını yerlere , göklere sığdıramıyan beyler. Bunları seyredince yemeğin tuzu az diye erkeği tarafından dövülen, dikkat edin bıçaklanan demiyorum, bir çorap bile alma hakkı olmayan, çocuklarının rızkı için çalışan, gene de kimseye yaranamayan kadınların kötü birer rüya olduğunu düşünmeye başlıyorum.

Yarın akşam Cesur ve Güzel var gündemde. Gerçi Vatanım Sensin de var o gece. Ama içim sızlıyor o diziyi uzun süre seyredemiyorum, ağlıyorum. Cesur ve Güzel de daha önce yazdıklarım gibi masal tadında bir dizi. Arada cinayet, kötülükler var ama Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün'un güzelliği yok ediyor dizideki menfilikleri.

 Bu arada mafya dizileri, vurdulu kırdılı kadına, çocuğa şiddet içeren dizi yok mu? Olmaz mı?

Dikkat ederseniz ben sadece eğlenceli, güzel mekanlarda  geçen, güzel insanların şık kıyafetlerle rol aldığı dizileri seyrediyorum. Kibar, romantik erkekler pahalı hediyeler alıyor kadınlarına, lüks restoranlarda yemeklere davet ediyorlar.

Bir zamanlar Amerikan dizilerinde çok fit, güzel kadınlar dikkatimi çekmişti. Amerikan toplumunda kadınların dizilerdeki gibi güzel olmadığını, neredeyse obez olduğunu söylediğim psikolaglar insanların kendisinde olmayan şeyleri seyredince çok mutlu olduğunu ve kendi hayatından çıkıp o kişinin yaşamında yaşadığını hayal ettiğini söylemişti.

Sanırım bizler de bir hayal aleminde yaşıyoruz dizileri seyrederken. 

Evet iyi ki diziler var.