Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '14

 
Kategori
Güncel
 

İyi ki doğdun Tolstoy

İyi ki doğdun Tolstoy
 

Bu gün Google'nin anasayfasında Tolstoy'un doğum gününü kutlayan Doodle'sini görünce Tolstoy'la ilgili bir kaç şey yazmak istedim. Çünkü bir çoğumuz gibi benimde hafızmda Tolstoy'dan bir cümle, bir sahne veya bir hikaye kalmıştır.

İlk kez lise yıllarımın başında tanıştım Tolstoy'la. Ablam bir kutu dolusu Dünya Klasikleri ile eve gelmişti. o gün heyecanımı anlatamam. Yepyeni "okunmamış" kitaplar, bana keşfedilmemiş adalar gibi görünmüştü. Üzerindeki resimden olsa gerek, Tolstoy'un Hacı Murat romanını okumaya başlamıştım ilk.

Kitabın üzerinde atını şaha kaldırmış bir adam vardı. Hoş bir çizimdi. Yanılmıyorsam pastel... Neyse, kitabı büyük bir iştahla çabucak bitirdim. Hacı Murat'ın sarsılmaz iradesi, Eldar'ın koyun gözlerini andıran güzel gözleri unutulmamak üzere hafızama kazınmıştı.

Kitapların böyle bir güzelliği vardır. Bir sinema filmine göre daha çok kazınır beyne bence. Çünkü sinemada sadece pasif bir seyircisinizdir. Ama kitap okurken, yönetmen romanın yazarı gibi görünür ama aslında sizsinizdir. O sadece senarist olur. Yani aslında romanı kurgulayan, mekanlara, karakterlere can veren sizsinizdir. Bu yüzden etkileyici bir kitabı insan bir ömür unutamaz.

Uzatmayayım, işte böyle tanıştık Tolstoy'la. Tolstoy rüzgarına onu ilk kez okuyanlar gibi ben de kapıldım. Çünkü o kadar engin ve bereketli bir dünya kuruyordu ki size, belki çok farketmeseniz de artık eskisi gibi biri olamıyordunuz.

"İnsan Ne İle Yaşar?" sorusununa cevap aradık bir hikayesinde. Sonra her erkeğin gönlünde gizli biryerlerde duran fakat erimekten ve yokolmaktan korktuğu için yaklaşamadığı hatta aramaya bile cesaret edemediği eşsiz kadın Anna Karenina'yı tanıttı bana. Ardından bir burjuvanın köhnemiş ruhunun vicdan şerbetiyle "Diriliş"ini izledim ibretle. Ve daha niceleri...

Tolstoy'u tanıdıkça daha çok sevdim. Onun bir müslümanı kıskandıracak dindarlığının, ahlak üzerine idealist fikirlerinin, aşklarının, tutkularının, zekasının ve daha sayamadığım bir çok ülvi özelliğinin eserlerine samimi bir ustalıkla yansımasını ömrüm elverdikçe zevkle okumaya devam edeceğim.

Unutmayalım, zamanı aşmak herkesin harcı değildir. Her çağın insanına hitap etmek ve ona öğütler verebilmek... En önemlisi kitabın sayfası kapandığında artık o kişinin kitabın başlarındaki kişiden farklı olmasını sağlamak... İşte gerçek yazarlık bu... İşte Tolstoy'u büyük yapan da bu... Nice yıllara...

Tolstoy'un bana kattığı ve zaman zaman kullandığım bir cümleyle bitiriyim yazımı, "İnsan anne babasız yaşayabilir, fakat Allah olmadan yaşayamaz."

 
Toplam blog
: 50
: 445
Kayıt tarihi
: 19.05.12
 
 

1983 yılında doğdum. Hayatın yoğunluğundan fırsat buldukça yazarak rahatlamaya çalışıyorum. Yazma..