İyi ki gazeteciler, iyi ki bağımsız yargı var!

Vatan gazetesi yazarlarından Aydın Ayaydın bir yazı yazmış. Konudan hiç mi hiç haberim yoktu açıkçası. Bugün tesadüfen Aydın Ayaydın’ ın yazısını okumasam yine haberim olmayacaktı…

Aydın Ayaydın Oyak’ın Genel Müdür koltuğunda oturan Coşkun Ulusoy’ un Oyak’ı zarara uğratabilecek uygulama ve yasalara aykırı biçimde yaptığı bir girişimden söz ediyor, bu konuda yazı yazarak gerekli kişi ve kurumları uyardığı için, kendisi dahil bu konuda yazılar yazan ‘’Güngör Uras, Metin Münir, Yiğit Bulut ve İbrahim Haselçin’’ aleyhine Ulusoy’ un 5’er trilyon TL dava açtığını fakat Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin müthiş bir tarafsızlık örneği göstererek, verdiği kararla hem devleti hem de kendilerini büyük bir yükten kurtardığını ifade ediyordu yazısında özetle.

Peki; son günlerde tarafsızlığı toplum nezdinde tartışmaya açılan yargı, eğer düşünülen konsepte bir yargı olsaydı, ve adalet bakanı da Ulusoy’ un bir yakını veya hemşerisi olsaydı, sizce aynı karar aynı tarafsızlıkta çıkar, çıkabilir miydi? Hiç sanmıyorum.

Bildiğim tek şey yarıdan bir fazlası meclis tarafından seçilecek bir yargının, yüksek yargının, asla ve asla tarafsız olamayacağı, kararlarını bugünkü serinkanlılıkta alamayacağı.

İnşallah hayata geçirilmeye çalışılan ve milletvekillerinin bile neyin ne olduğunu tam olarak bilmediği yargı gibi uzun yıllar eğitim gerektiren bir konuda % 99 muzun hiç mi hiçbir şey bilmediği konuda, bizlere bu işin vebali yüklenmez ki; ‘’geçenlerde bir açık oturumda Burhan Kuzu açık açık ifade etmişti’’ diğer katılımcının bazı yasalar çıkartılır, bazı kararlar alınırken çerçevenin genişletilip, milletvekillerinin de konuya dahil edilmesi gerektiğini ifade ettiğinde. ‘’Konu sanırım yerel belediyelerle, onlara ayrılan orantısız kaynak ile ilgili idi’’… Demişti ki; Avrupa’da bile bu böyle. Bu tür konuları sadece parlamenterler oylar. Zaten milletvekilleri neyi neden oyladığını bilmiyor ki; oylamaya katılsın, demişti. Bu çok çok önemli, üstünde düşünülmesi gereken acı bir itiraftır. Bu itiraftan hareketle milletvekillerinin bile neyi neden oylağını bilmediği bir konuda halka vebal yüklemek ise en başında günahtır.

Bu konunun referanduma, yani konu hakkında hiçbir şey bilmeyen halka götürülmesi kötü niyetin de ötesinde, gerçekten bir cinayet, yargı bağımsızlığına düşürülecek en büyük gölge olur ki; hiç kimse bu vebalin altından kalkamaz. Üstelik halihazırda bile ne bizim, ne HSYK’ nın T.B.M.M sinde bulunan ve dokunulmazlık zırhı ile korunan vekillerimize hesap sorma gibi bir lüksümüz yokken. Böyle bir durumda oraya gönderdiğimiz tosuncuklar iyice krallaşır. Başkaca da bir şey olmaz bana kalırsa...

Bu konuda yediden yetmişe herkes üzerine düşeni yapmalı, ölüm uykusuna yatan ve sesi soluğu çıkmayan sivil toplum örgütleri uykusundan kalkmalı ve asli görevi olan milleti bilinçlendirme görevini derhal ele almalıdır.

Benim söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Sonuçta tıpkı sizler gibi fazlaca bir şey bilmediğim bir konuda mantık yürüterek yazma gayreti içindeyim. Sürçi lisan edebilirim. Affola.

Yazının devamını bu linkten okuyabilirsiniz.

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Coskun_Ulusoya__yargidan_tokat_gibi_karar&tarih=08.03.2010&Newsid=291979&Categoryid=4&wid=153