Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '08

 
Kategori
Aile
 

İyi ki varsın bacım…

İyi ki varsın bacım…
 

Kendi resmi yoktu, bende bizim gibi iki bebek buldum:)


Hayatta en büyük şanslarımdan bir tanesi de sahip olduğum kız kardeşim Kübra.

Ailemin bütün fertleri şu dünyada benim gibi çekilmez bir cadıyla baş etmek zorunda oldukları için, sabır ve anlayışlarından dolayı ayrıca teşekküre layıklar aslında. Benim en büyük şansım onlar.

Hepsini saatlerce anlatmak isterim tabi ki, belki o zaman bir nebze ifade ederim onlara minnetimi ama bugün küçük sıpa buggamdan bahsedeceğim biraz. Ben ona hep ‘’bugga ‘’ diye seslenirim, buda ne biçim isimmiş demeyin yani:)

Benim için hala küçük sıpam olabilir, buggam olabilir ama aslında o kocaman bir genç kız oldu artık.

Doğdu zamanı hatırlıyorum da o kadar acayip bir varlık beklemiyordum, ilk gördüğümde, gözler turuncu ilaçlarla boyalı, kafa portakal kadar, çikolata gibi bir bebecik.

Bir de üzerime gelmiş yani, herkes papucun dama atıldı diye acayip bir değimle sinir ediyor beni. Bense kardeşi unutup papucuma ağlar olmuşum o zaman.

Heyecanla beklediğim, annemin karnına düştüğünü öğrendiğim günden doğacağı güne kadar her gece ‘’ Allah’ım ne olur kardeşim kız olsun, o zaman onu çok seveceğim, hep ben bakacağım…’’ diye dua ettiğim bebeğin geldiği ilk günden benim papucumla ne alıp veremediği olduğunu anlayamamıştı. Bir de ben bebekleri sevimli sanıyordum hep altı yedi aylık bebeklerin tam sevilme zamanları hafızasında kalmış dört yaşlarında bir çocuktum daha, bir baktım annem acı içinde yatıyor, yanında da bi acayip bebek duruyor ve kardeşin diyorlar.

Ee!! ben sevmek için kız olsun diye dua ettim bu durmadan ağlayan turuncu bebeği nasıl sevecektim ki?? Hem anneme de acı vermiş olmalıydı ki kadıncağız bizi gördüğüne sevinmemişti bile hastanede.

Sonra babaannemlerde ‘’kardeşin olmuş hem de kız’’ dediklerinde koltuklarda zıplayan ben görünce yaşadığım hayal kırıklığımın üzerine çok bozulmuştum. Ama zamanla sevincimde çokta haklıymışım demekten şuan çok mutluyum.

Ona diyebileceğim tek şey iyi ki varsın oluyor galiba.

Buggacığım henüz on yedi yaşında bir genç kız ama büyümüşte küçülmüştür benim bacım.

Küçüklüğünden beri kendisinden bazen hiç beklenmeyecek olgunluktaki tavırlarıyla insanları şaşırtabilen kardeşim şimdilerde o özelliğini pek yitirmiş değil hani.

O bazen yaşına rağmen bir çok insandan olgun yaklaşımlarıyla her zaman aklına danıştığım en iyi dostum ve sırdaşım benim. Kimseyle paylaşamadığım bir çok şeyi paylaşırız biz onunla. En acayip duyguları birlikte yaşarız, gün gelir aşk acılarımızdan bahsederiz, ağlarız, güleriz, gün gelir aptalca şeylere gülme krizi geçiririz, ağabeyimizi askere yolladığımız zamanda bilgisayarda açardık slow bir yabancı müziği bunu abim çok severdi diye sarılıp ağlaşırdık. Bazen çok kavga ederiz. İki koca kazık olduk ama kardeş didişmemizden asla vazgeçmeyiz.

Bazen kıyafetlerimizi ortak kullanmakta tartışırız…

O kadar çok ki onunla ortak ve zıt yanlarımız hangisini anlatsam bilmiyorum aslında.

Ben onun en çok dost tarafını seviyorum aslında.

Bazen evin en küçüğü olması dolayısıyla ağabeyimde bende çok üzerine gidebiliyoruz.

Onu yap Kübra, bunu yap Kübra, şunu götür , bunu getir vs…Çıldırtıyoruz bazen.

Özellikle ben, Kübra saçımı fönler misin, Bugga tokanı takayım mı, Bugga …. Bugga…..

Kendisi de çok söylenir bize bu anlamda ama ne yapsın yufka yüreklidir benim buggacığım kıyamazda hiç bize.

Gerçekten öyle aklı başındadır ki yaşıtlarına göre , bazen biz yeter artık şunu yap yaşına göre kabul ederiz şu çılgınlığını diyeceğimiz geliyor.

Onun en büyük eğlencesi , çılgınlığı bilgisayarı zaten, Kübra’yı evde kaybetseniz ilk bakacağınız yer bilgisayar başıdır.

Okuduğu bölümünde bilgisayar üzerine olması dolayısıyla işi gücü bilgisayardır benim bacımın. Yeni wap sayfaları tasarımı yapar, msn’nin her türlü teknik konusunda bilgisini geliştirir, tek aşkıdır tek macerasıdır işte bilgisayarı.

Bu kadar yufka yürekli ve merhametli kişiliğinin ardında ise o kadar farklı da hobileri, zevkleri vardır ki; mesela rock müziktir bayıldığı müzik tarzı, pirsingler, dövmeler her zaman ilgisini çekmiştir.

Bazen ben kişiliği ile tarzını nasıl uyuşturduğu konusunda ona şaşırıp kalıyorum.

Gerçi henüz kişiliğini bulma yaşlarında olduğu için aslında onu nasıl tanımlayacağım konusunda benim bile kafam karışıyor yani.

Metal ve rock müzik dinleyen on yedi yaşındaki bir genç ile benim bacım arasında dağlar kadar fark görüyorum, o yüzden yaşam tarzı ile kişiliği arasında (kendisi değil ama) biz biraz gelgitler yaşıyoruz maile: )

Onu daha nasıl anlatayım nasıl tanımlayayım bende kestiremiyorum.

Sadece iyi ki varsın be şekercim demek istiyorum. İyi ki o kadar çok dua etmişimde Allah’ım senin gibi tatlı bir kardeşi nasip etti bana.

Seni çok seviyorum Buggacığım…

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..